*

  • birinde maçlar 48 dakikadır, diğerinde 40.
    birinde alan savunması yasaktır, diğerinde serbesttir. (yakında nba'de de serbest olma ihtimali var.)
    birinde saha diğerine göre daha geniş, pota daha yüksektir.
    birinde oyuncu 6 faulde atılır, diğerinde 5.
    birinde molaları oyuncu alır, diğerinde coach.
    birinde tüm sayılar, diğerinde 4ten 15e kadar olan sayılar formada kullanılabilir.

    p.s: birinde = nba'de
  • ayrıca 3 in the key kuralının savunma oyuncusu için de geçerli olma ihtimali gündeme gelmiş, ve shaq'in yorumu "pek bişey değişmeyecek, sadece kazandığım para 2 katına çıkacak" şeklinde olmuştur.
  • birinde(nba)tüm sayılar degil hakemin iki elinin parmaklarını kullanarak gösterebileceği sayılar formada kullanılabilir
  • geçen gece nba maçını açtım tv'da, açar açmaz spiker "savunmaya 3 saniye ihlali çaldı hakemler " dedi. hatalara alışık olduğum için "hatalı savunma " demek istedi diye düşündüm önce. sonra maçı izleyince fark ettim ki "savunma takımına da 3 saniye ihlali kuralı" konmuş bu yıl nba'de.
    abartan savunmalara, azalan ilgiye karşı etkili bir önlem olabilir bu kural.
  • nba'de tek hava atışı yapılır..o da oyunun başındadır..2. ve 3. periyotlarda hava atışını kaybeden takım oyuna başlar..4.periyotta da hava atışını kazanan takım başlar..fiba'da ise 4 hava atışı yapılır..
  • nba'de son 2 dakikada topsuz oyuncuya yapılan fauller 1 atış + yandan başlamayla cezalandırılır..fiba'da ise normal bir şekilde 2 atışla cezalandırılır..nba bu kuralla faul yüzdesi düşük oyuncular üzerinden maç kazanmayı engellemeye çalışmaktadır..
  • nba'de mumkun oldugu kadar cok sayi ortalamasi olmasina kasilir, fiba ise oyunu zehir etmeyi esas almistir.
  • gün geçtikçe azalan farklar
    örnek vermek gerekirse 24 saniye dolarken yapılan atış girmezse çıkan "zıvaaaaayynnk" sesi seneye çıkmayacak, çıksa bile dikkate alınmayacak.

    tahminimce inşallah bir kaç sene içinde bütün kurallar aynı olacak, fark mark kalmayacak..
  • 1-) nba'de ampül kare biçimindedir, fiba'da ise ikizkenar yamuk şeklinde olup, potaya doğru kenarlar genişler.

    2-) üç sayı çizgileri arasında yaklaşık 50 cm'lik bir fark mevcuttur.

    3-) nba'de her sayı atıldıktan sonra zaman dururken, fiba'da sadece son iki dakikalarda süre durur.

    4-) kullanılan top standartları arasında farklılık mevcuttur. bu sebeple bir zamanlar meşhur spalding marka topun (kavrayışın kolay olması amacıyla ince siyah lastik kısımlarının biraz daha geniş tutulması sebebiyle) fiba maçlarında kullanılmaması bile söz konusu olmuştur.

    5-) nba'de potalar yaklaşık 5 cm daha yüksektir.

    6-) nba maçları 3 hakem ile idare edilir, fiba maçları 2, (saha komiseri ile federasyon temsilcisini bilemiyorum)

    7-) belki en önemli kural farklılıklarından bir tanesi ise top tutulduktan sonra harekete geçerken topu sektirmeden önce serbest bir adıma izin verilip, verilmediğidir. nba'da buna izin vardır, fiba'da ise yoktur. bu yüzden bizim maçlarda sürekli olarak hatalı yürüme çalınır. topu yere vurmadan yürümek ise çabukluğu ve adam geçme hızını artırır, o yüzden bire bir oynamayı seven oyuncular bu kuraldan oldukça fazla etkilenir.

    8-) ancak kanımca en ilginç fark mola isteme biçimleri ile hakemin teknik faul çalma işareti arasındaki benzerlik ve farklardır: nba'de mola istemek için işaret parmağı avuç içine temas ettirilir, teknik faulde ise hakem tarafından bütün parmakların ucu avuç içine değdirilir. halbuki fiba'da hakemin işaret parmağını avuç içine değdirmesi teknik faul anlamına gelir, bütün parmak uçlarının avuç içine değdirilmesi ise mola manasındadır. yani bu iki işaret (neden olduğu bilinmemekle birlikte) iki sistemde farklı sonuçlara yol açmaktadır.

    bu mealde, fiba'da bir oyuncunun işaret parmağını avuç içine değdirerek hakeme göstermesi "bana mola ver" değil "bana teknik faul çal" anlamına gelir.
  • öncelikle nba'de her takım bir şirkettir ve öncelikli amaç kâr sağlamaktır. başarı ve şampiyonluklar avrupadaki gibi algılanmayıp, şirketi daha fazla kâra götürecek popülerliği, sempatiyi ve parayı getirecek bir araçtır. (bkz: merchandising)
    oyun açısından avrupa basketbolunda disiplin ve takım önce gelir, oysa nba tamamen istatistik üzerine kurulmuştur. oyuncunun alacağı paradan tut, sezon sonunda kazanacağı ödülllere kadar her şey sezon içerisinde tutturduğu sayılara bağlıdır. bu yüzden bireysel yetenekler ve bireysel başarı daha önemlidir.
    nba şova ve tribünlere* yöneliktir. salonunu doldurmayan takım/şirket başarılı olamaz, seyircinin ve basının ilgisini çekemeyen oyuncu sivrilemez. bu yüzden her oyuncu sahada yalnızca rakibe karşı değil, ayrıca kendi takımındaki oyuncularla da yarışır. avrupa'da basketbol tribünler için oynanmaz, oynanamaz.
    nba'de tartışmalar, sertlikler, ağız dalaşları makbuldür; bu oyuncuların motivasyonundan, seyircinin ilgisine kadar bir çok faktörü üzerine çekmek için vardır. avrupa basketbolunda gereksiz sertliklere, her türlü disiplinsizliğe kesinlikle izin yoktur.
    nba'de fizik mücadele ön plandadır, bir oyuncu ne kadar iyi oynarsa oynasın, yeterli kas gücüne sahip değilse en fazla 1-2 maç dayanır. sonra hem saha içindeki mücadeleden ve hem haftada 4-5 akşam yapılan maçlar ve uzun yolculuklardan bitap düşer, hayatı söner. oysa avrupa da takımlar haftada 1-2 maç yapmaktadır...
hesabın var mı? giriş yap