avanak

• enayi, bon...
• (bkz: salak ile avanak)
• (bkz: avanak avni)
• erdogan çokduru'nun bir zamanlar çok meshur olmus siiri.
  
  avanak ii
  
  sen bana bakma emi
  ben hergün böyle degilim ha
  haftada birdir bu avanakligim
  ve bakislarimdaki bulaniklik
  sensiz oldukça..
  
  islak asfalttan faytonlar geçer ard-arda
  faytonlarda kadinlar.
  aklimdan vapur düdükleri geçer
  sen geçersin
  kurbaga bakislarin..
  ve hep dokunur bana bu nal sesleri
  sen bana bakma emi.
  
  alanda bir saat vardir, bilmezsin
  ben ona is olsun diye bakarim.
  senin saatin yok
  benim var.
  senin bileklerin ince
  benimkiler kalin.
  ufacik ellerini oksarim, ufacik ellerini
  sen bana bakma emi..
  
  bir düsün gazeteci çocuklarin bagirislarini
  yasamanin bes kurusluguna akil erdir.
  sonra bir kadin sokulur yanima
  kucaginda bir çocuk
  gözbebeklerinde ben.
  kadinin elleri utangaç
  dilenciler aglatir beni
  sen bana bakma emi..
  
  her hafta eve varirim sik-nefes
  mektup var mı derim benim kizdan, selam var mi?
  o yok, bu yok hadi
  sen niye yok olmadin daha?
  ya ürkekligin
  ya sikilganligin neden hala hatirimda? .
  kizarim, geçmisine okurum
  ya da gelecegine.
  
  tutar bir de düsünürüm evliligimi
  sen bana bakma emi..
  
  bir meyhaneye giderim sonra
  mesela havana’ya.
  bir marmara isterim, bir votka
  babam yasindaki adamlardan cigarami yakarim
  senin adresini yakarim, bendeki varligini..
  erkegin biri anirir pikaptan
  «kadina kanma» sarkisini.
  sarkinin pilagi
  pilak param-parça avucumda
  ne kitabi kalir, ne dini
  sen bana bakma emi..
  
  haa unuttum, bu sehir bursa
  bursa demek; yesil demek, su demek.
  tekmil kadinlar sana benzer bu sehirde
  tekmil kizlar.
  ben seni bilmem oysa
  gözlerin ya yesil
  ya siyah
  ya mavi
  sen bana bakma emi..
  
  camilerden ezan sesi gelir bes vakit
  allah’imi, anami hatirlarim.
  bildigim dualardan okurum sonra
  ardindan amin ederim:
  seni isterim
  amin.
  benden gebeligini
  amin.
  ama yalniz ben çekerim amini
  sen bana bakma emi..
  
  sey..
  sen bana bakma emi
  ben hergün böyle degilim ha
  haftada birdir bu avanakligim
  ve bakislarimdaki bulaniklik
  
  sensiz oldukça..
• daha pek çok tanıma gebe sıfat.
  
  -peki, başkasının selameti için kendini feda edene ne denir?
  
  -avanak.
  
  gibi..
  
  (bkz: şerefsiz/@momol)
• (mersin yöresinde) eşek yavrusu, sıpa.
• ermenice'de eşek demektir. türkçe'ye ermenice'den alınmış bir loanworddür ("kiralık kelime").
• erdoğan çokduru'nun bu meşhur şiiri elveda dostum filminde okunmuştur.
• avanak, nişanyan'a göre ermenice havanag (sıpa, eşek yavrusu) sözcüğünden geliyormuş. bu sözcük orta farsça yavanak (yavru, insan veya hayvanın küçüğü) sözcüğünden gelmeymiş. bu sözcük orta farsça yavan veya yuvan (genç) sözcüğünün küçültme haliymiş. civan da bağlantılı.
  
  "mecbur kaldık karının dediğini yapmaya, üstelik donunu da indirdik karının; ben zavallı avanak yine hafiften alıyor, vurur gibi yapıyordum; karı bozuldukça bozuldu, nasıl bağırıyordu bir görseniz: adam gibi kamçılıyıcakmısın geberik! kısacası, hıyarın tekiydim o sıralar..." milan kundera - zert
  
  "- ^*iyiliğe alırsanız "yüreği temiz", kötüye alırsanız düpedüz "avanak" demek... bir üstü, "palabıyık hafız"dır ki, "avanakların padişahı" demektir." kemal tahir - esir şehrin mahpusu
  
  (bkz: bön)
• ermenice sıpa anlamına gelen "havanag" kelimesinden türkçemize harika bir tını ve anlamla donanarak dâhil olmuş, çok sevdiğim bir sözcük. dostoyevski'nin budala'sına mesela güzel uyar avanak. bizim de avanak avni'miz var zaten. geniş kullanım alanı ve her türlü ortamda gideriyle 10/10 puanlık bir sözcüğümüz kısaca.