• augustin in doğru yazılışı.
  • yazılışının doğruluğundan emin olmadığım bir -klasik- gitar teli markası, bir kez denediğim hardwound telleri yanlış hatırlamıyorsam oldukça iyiydi.
  • dört modeline rastlamış olduğum, ankara'da evrensel müzikevinde bir zamanlar bulunan klasik gitar tellerinin markası (4 bas 3 tiz modeli var sitesinden anlaşıldığı kadarıyla, bunların kombinasyonları da tel setlerini oluşturuyor)
    türkiyeye az miktarda gelen. tizleri pek başarılı olmamasına rağmen basları neredeyse harika olan bluemodelini kullanırdım. bu modelin güzelliklerinden biri de alt üç telin bitimine yakın maviye dönen renkleriydi. ucuz gitarım böyle bir de zayıf tizleri olan bir takımla pek de uyum sağlamazdı ama olsun, imaj her şeydir.

    ufak bir araştırma sonucunda firmanın web adresine ulaşılmıştır ayrıca

    http://www.albertaugustine.com/
  • duyduğum en güzel, en şahane ve belki de en sakin patrick wolf şarkısı. fakat yine piyano ayrı bir bela, yaylılar ayrı.. sözler ise akıllara zarar..

    oh! my augustine, augustine!
    oh! is this forever, ever? oh, oh
    sweet augustine, augustine
    do we kill this one tonight?
    and now come the tears, heavy and hot
    it becomes clear, this is all we got
    as i hold you to my bed
    like a cancer or a curse
    be my loving nurse
    as we fall back into the impossible dream

    (sözlerin bir kısmı.. daha doğrusu en etkili kısmı)
  • sözlerinin tamamı şu şekildedir..**

    as the belltower blocks the sunlight
    all the seeds in our garden fight
    to break and blossom all to be adored
    and look your skirt is torn
    and there's blood on my sheets
    here comes a lowman of the law
    fist tight, banging on the door
    and knocking me down on it's weight
    and i let him in
    as i pass out into a dream
    whooping cranes and woodland beigns
    great white wings beating
    in an attic, in a house, in the dead of night
    singing, oh! my augustine, augustine!
    oh! is this forever, ever? oh, oh
    sweet augustine, augustine
    what does this mean for us?
    does it mean that i can never change my ways
    and that's why, love, you shouldn't stay
    still you will and love me
    like a mother, or a maid bringing you down, down
    down on your brazen knees
    watering the worms and weeds
    thinking, why does love leave me so damn cold
    and i'm getting old
    and is this what it should be
    well... is it?
    oh! my augustine, augustine!
    oh! is this forever, ever? oh, oh
    sweet augustine, augustine
    do we kill this one tonight?
    and now come the tears, heavy and hot
    it becomes clear, this is all we got
    as i hold you to my bed
    like a cancer or a curse
    be my loving nurse
    as we fall back into the impossible dream
  • 1880lerde salpetriere hastanesinin yildizi, jean martincharcot``nun favori hastasi. histerinin gorsellestirilmesinde kullanilan denekler arasinda en iyi poz veren kadin oldugu icin, „iconographie photographique de la salpetriere“`de en cok onun resmi vardir. bu yuzden histerik poz versinler diye cesitli fiziksel ve ruhsal iskencelere maruz birakilan diger kadinlara gore hikayesi daha cok bilinir. augustine`nin zor dunyasina giren en etkileyici kaynaklardan biri zoe beloff`un "charming augustine" adli filmidir.
  • 2007'nin şarkısı seçmiştim kendi adıma. girişte ukulele denen aletten - ki bu aleti spongebob da çalıyor - duyulan akorlar çınlayan zillerle birlikte müthiş bir derinlik yaratıyor. ilerleyen saniyelerde ise zaten, muhtemelen, ya vurgunu yiyip oturuyorsunuz münasip bir yerinizin üzerine ya da repeat'e alıp kayboluyorsunuz.
    sözlere gelince...büyük bir tedirginlik yaşıyorum, hem sözlerin anlamını sökmeye çalışırken hem de -sözlerin anlamını bir kenara bırakırsak- kelimelerdeki vurgularıyla şarkının kaosu bana hissettirirken.
    2008'de de şarkı seçemedim bunun üzerine.
  • vienna teng'in bir şarkısıymış. belirli bir kısmını turkcell'in çekim gücü'ne benzetirim.
hesabın var mı? giriş yap