• dogru turkce cevirisi "arkadasin evi nerede" olan film.
  • arkadaşımın evi nerede 1987 yapımı abbas kiyarüstemi filmi…kiyarüstemi için bugün ki iran sinemasının popülerliğini borçlu olduğu yönetmen demek yerinde olur. bahman gohabadi gibi bir çok tanınmış yönetmen yanında yetişmiştir.kirazın tadı filmi cannes film festivalinde ödül almıştır.

    arkadaşımın evi üçlemenin ilk filmi…çekildiği yıl göz önüne alınırsa, kullanılan teknik ve sinema dili oldukça başarılı.filme hakim olan doğal sesler, kapı gıcırtıları,ayak sesleri,özellikle son on dakika baskın olan rüzgar uğultusu oldukça etkiliydi…o kadar ki gözlerimi kapatsam nuri bilge ceylan filmi mi izliyorum hissine bile kapılabilirdim…
  • kendinizi bir anda arkadaşınızın evini ararken bulabileceğiniz güzel bir iran filmi. filmde hafiften bir siyasi eleştiri sezmedim değil.
  • (bkz: where is my friend's home) kore televizyon programının türkçesi
  • 1987 tarihli, abbas kiyarüstemi'nin en sevdiğim filmidir. bir şiir gibi akıp gider film, tek bir olay üzerinden bir çocuğa, çocukluk heyecanına, telaşına şahit olursunuz. film izlerken, teknikten öte hisse bakıyorsanız kaan müjdeci'nin sivas'ını da seversiniz.
  • abbas kiarostami' nin 1987 yılında sinemaya kazandırdığı, iran'da bir köy okulunda aynı sırayı paylaşan iki yakın arkadaşın yaşamlarından bir kesiti anlattığı filmi. köy yaşamının nasıl olduğunu, ne gibi sorumlulukları beraberinde getirdiğini,bu köyde yaşayan insanların gelenek ve göreneklerine ne kadar önem verdiğini, vicdan ve sadakatli davranmanın yükümlülüğünü anlatan bir eser.filmi izlerken yaşanılan olayların benzerliğini kendi hayatınızda görüp çocukluğunuza doğru dalıp gidebilirsiniz.kim bilir belki siz de günün birinde arkadaşınızın evi nerede diye sormuşsunuzdur.
  • (bkz: kiyarüstemi) ye ait (bkz: trilogy)nin ilk filmidir.
    (bkz: ve yaşam sürüyor) ile (bkz: zeytin ağaçları altında) ile devam eder üçlü.
    arka planda; ahşap kapıların sökülüp demir kapıların takılmasıyla toplumun kültürel özelliklerini terk ederek modern zamanlara! geçişini vurgular.
    eğitimin olmazsa olmazı disiplinin coğrafya gerçekliğine aykırılığını vurgular.eğitimde bireyden beklenilenler baskıcı rejimin izlerini taşır.
    duyarlı sorumluluk sahibi minik öğrenci sıra arkadaşının defterini geri vermek adına arar durur arkadaşının evini.
  • film, sıra arkadaşı nemadzade’nin defterini çantasında unutan 8 yaşındaki mülayim, efendi, ve ahlaklı ahmed’in söz konusu defteri mühim sebeplerle poşte’de yaşayan arkadaşının evine götürme yolculuğunu anlatır. ahmed’in bu yolculuğuyla biz ahmed’in kendisiyle beraber topladığı hikayeciklere de şahit oluruz. iran yeni dalgacı yönetmenlerin selefi olan kiyarüstemi’nin minimalist ve belgeslvari kamerasından geçen film pastoral, şiirsel ve gerçekçi bir esere dönüşür. italyan neo-realizmi ve fransız yeni dalgasından etkilenen yönetmen iki akımında değerlerini kullanarak metaforik bir film gerçekleştirir. usta yönetmen bu basit günlük, sıradan ve yalın hikaye üzerinden değişen dönüşen toplumunda profilini çizer; kapı ve pencere ustası yaşlı adam ile ahmed’i karşılaştırarak zamanın kör bir testere olduğunu ikili arasındaki fiziksel güç ile ortaya koyar. yaşlı adam yalnızlıktan derdini ahmede anlatmak ister ahmed ise defteri arkadaşına vermek ister bu yüzden ahmet yaşlı adamı terk eder ama köpeklerden korktuğu için tekrar yaşlı adamın gölgesine sığınır. ayrıca kapı-pencere ustasının derdine de şahit oluruz; değişen köy artık tahta işlemeli kapılar değil, demir kapılar taktırmaktadır bu yüzden yaşlı adamın sanatı ölmeye yüz tutmuştur. yaşı adamdan nazaran sağlığı yerinde olan bir adam köylülere demir kapı satmak, böylece yaşlı adamın usta-çırak mesleğine darbe vurur. bu hikayenin alt metnine baktığımızda ise toplumu tüketmeye alıştıran kapitalist sisteme ve kapılarını dış ülkelere kapatan totaliter-teokrasi devleti iran’a göndermedir. biz filmde yine de geçmişin tahta işlemeli güzel dekorlu kapıların ve pencerelerin yansımasını görürüz. ama değişen toplumda kendine mesleği ölmekte olan yaşlı adamın işinin demirbaş aracıyla intihar edeceğini de düşünürüz. en önemli noktalardan biri; demir kapı satıcısı adam ahmed’teki emanet defterden bir sayfa koparırken yaşlı adam sayfa arasına çiçek koyar yönetmenin buradaki inceliği filmin genelindeki güzelliğine referans gösterilebilir. geçmiş çiçektir, üretkendir ve güzeldir; geçmişin tahta kapıları ve pencerelerinin yansımasında bunları görürüz. fırtına gece boyu rahat durmaz, sanırım yaşlı adamın ruhu köker köyünden göçtüğü içindir. fırtınalı geçen geceden sonra ödev kontrolü zamanında ufak bir gerilim yaşansa da, ahmed arkadaşının ödevini ve kendi ödevini yaparak büyük bir krizi erdemli davranışıyla bertaraf eder, yaşlı ustanın defter arasına sıkıştırdığı gül filmin final karesi olur. film kısmen mutlu kısmen düşündürücü kısmen sorgulatışı biter. yönetmenin biçimsel özelliklerine baktığımızda: sabit kamera kullanır. fransız yeni dalgasından etkilenen yönetmen izleyicinin beklentisini öldürerek izleyiciye filmin seyrine dokunmaması, tahmin etmemesi öylesine akıp gitmesi gerektiğini öğretir böylece; biz filmde ahmed’le beraber aynı yolu iki kez çıkarız, iki kez ineriz bu şekilde yönetmen seyirciyi alıştırır. film tipi yönetmenin kamerasının ucundaki topa bağlıdır bu top kurmaca ile belgesel arasında gidip gelir.
hesabın var mı? giriş yap