• (bkz: alpaslan)
  • bir ilkokul arkadasi. hayatta tanidigim ilk ve tek alparslan. surekli sumugu akardi. sumugunu yalayip konusmaya devam ederdi. ortmenin surekli kizdigini hatirliyorum simdi bu yuzden. "burnun akmis cocugum yine. yeme sunu, mendilinle sil!" derdi kulaklari cinlasin. simdilerde avukat olmus para kiriyor arkadas. o takim elbisesinin icinde gorunce hala gozlerim burunla dudak arasindaki yesil siviyi ariyor. kader utansin.
  • aynı zamanda afyonkarahisar'ın dinar ilçesine bağlı bir köy.
  • "...bugün metroda tanıştık onunla... başında beyaz bir ankara büyükşehir belediyesi şapkası, yanından hızla geçen gençlerin ardından sinirli sinirli söyleniyordu. adı alparslan. ama pek öyle ismi ile cismi müsemma tiplerden değil. ufak tefek, bakımsız bir adamcağız.
    "ne oldu abi, hayırdır?" dedim.
    _"bir yol soruyorum, kimse durup tarif etmiyor" diye yakındı. "tabakhaneye bok yetiştiriyorlar sanki, beş dakika geç gitseler olmaz"...
    "ne tarafa gidecektin, ben yardımcı olmaya çalışayım" dedim. aşti ye gideceğini söyledi. metro'dan ankaray'a kadar yavaş adımlarla yürüdük beraber. bir ayağı aksıyor, partal bir ceketin altında, bu ağustos günü üç kat kazak, elinde naylon iki poşet, birinin içinde kirli bir pike görünüyor.
    "yaş kaç alparslan abi"
    _"54"
    "ne iş yaparsın?"
    _"kasaptım eskiden... ama içki, karı-kız derken böyle açıkta kaldık, kimimiz kimsemiz de yok"
    "nerde kalıyorsun?"
    _" terminalde yatıyorum geceleri... ama sabaha karşı bi soğuk oluyo ki sorma. çok üşüyorum. ağustos ayında bu kadar soğuk mu olur? sabaha karşı titreyeerk kalkıyorum. hastayım zaten, her tarafım ağrıyor"
    "yok mu belediyenin evleri falan?"
    _"kışın donmayalım diye topluyorlar bizi, bahar gelip hava ısındı mı atıyorlar tekrar"
    "yemek falan?!"
    _"yok canım, belediye bişey vermiyo. ama terminalde bi lokanta var, adını unuttum şimdi, zaten isimleri unutuyorum, yolları da unutuyorum, neyse işte, allah razı olsun, hiç boş göndermiyorlar. tanıyorlar beni, tavuk döner veriyorlar"
    "belediyenin evindeyken hiç tedavi etmediler mi seni?"
    _"bi keresinde bayılmışım, ambulansa bindirip hastaneye gönderdiler, serum verdiler, bişeyin yok deyip gönderdiler. bişey olmaz mı, hastayım ben, her yanım ağrıyor" sol ayağını gösteriyor, "bu ayağıma basamıyorum, bu tarafıma da yatamıyorum"

    tren geliyor, alparslan abiyle biniyoruz bir vagona, bi çocuğa rica ediyorum, yerini veriyor. benim durak yakın, inerken vedalaşıyoruz. elimden hiç birşey gelmemesinin ezikliğiyle, bir anlamı olmadığını bile bile omuzuna dokunuyorum hafifçe;
    "abi allaha emanet ol..."
    o da farkında aslında,
    _"sağolasın" diyor, "sen de..."

    yolları ve isimleri unutan ufak tefek, hasta adamı taşıyan tren karanlıkta kaybolana kadar arkasından bakıyorum. ne zafer bayramı, ne suriye operasyonu, ne dünya barış günü... tek derdi bir gün daha hayatta kalmak olan, geceleri otobüs terminalinin banklarında incecik bir pikeyle eski güzel günlerin hayaline sarılıp rüyalara dalan adamın ardından düşünüyorum da, şaşkın ve ürkmüş bir insana yol tarif edemeyecek kadar "meşgul" insanların ülkesi..."
  • 1064'te hristiyan aleminin kutsal yerlerinden biri olan ani kalesi'ni fethettiği için abbasi halifesi tarafından eb'ül feth ünvanı verilen büyük selçuklu devleti hükümdarıdır.
  • (bkz: alp arslan)
  • 2022 yılında en çok tercih edilen erkek ismi. dizinin etkisiyle olabilir diyeceğim de dizi de o kadar tutmamıştı sanki.

    https://twitter.com/…dak/status/1687395798600859648
hesabın var mı? giriş yap