• bu başlığın özelliği, aynı ağızdan peşpeşe/ayrı ayrı "allahım tanrım" çıkmasıyla ilgilidir. herkes söyleyebilir, rastgele bir söz olarak belirebilir. yalnız benim belleğim bunu özellikle ninemin kullandığını söylüyor. bizim aileden büyüklü küçüklü kim kullansa olur, çünkü kaynak, yayıcı kişi var. muhtemelen ninemin bütün köyünde obasında tek başına kullanıyor, bu da kişisel kalıbı değildi. yüzde 99, bu zaman damgalı bir söz, kültüre ilişkin bir ipucu.

    anladığım kadarıyla allahım tanrım demek kişinin aynı anda (kendi bilgi ve bilincinin dışında) hem müslüman hem şamanik/şamanist olduğunu gösterir. ninem olsa olsa 1910 doğumlu yani 20. yüzyıl insanı olduğuna göre halkta, hele yörüklerde örtülü şamanik unsurların ne kadar güçlü ve uzun ömürlü olduğunu anlayın. tanrım deyişi biraz kendine özgüydü: tanırım/tan'rım der gibiydi. zaten sözcük türkçe olsa da tanrı demek, dil döndürmek zordur. aradaki ı harfi kaynaştırma. ve tanırım der gibi söyleme de tengri sözcüğüne daha yakın. tengri eski türkçe'de hem tanrı anlamına gelir hem mavi anlamına gelirmiş. buradan başka bir çıkarım gök tengri denildiğinde kasıtlardan biri 'göklerin tanrısı' ise, biri de 'mavi gök'tür.

    çoğul dinli-kültürlü olmanın bizim yöredeki* diğer göstergeleri arasında ağır mübarek gün sözü ve kavramı var -ki ikidir, perşembe akşamı ve pazar günü; yani hıristiyanlığa ve müslümanlığa işaret eder. en azından saygı veya belki içimizdeki dönme unsurlardan ötürü. diğeri bir akla gelen, dedemin "amını dinini sikeyim" ve "amını gök dinini (sikme)" küfür kalıpları... islam daha korkutucu olduğundan, belli ki dedem tanrı ve dine küfretme hırsını örtülü, etkisi azalmaya başlamış eski dinine çeviriyordu. ayrıca (bkz: sizden umanların ruhuna varsın).

    (bkz: her allahın günü)
    (bkz: şembe/@ibisile)
    (bkz: kültür kodu/@ibisile)
    (bkz: dünyadan tanrı)
hesabın var mı? giriş yap