• (bkz: marcel proust)
  • proust'un kayıp zamanın izinde serisinin altıncı kitabıdır.

    "düşesin, mme ve mlle swann'ın kendisine takdim edilmelerine asla izin vermeme kararını belirleyen ve guermantes'ların sosyete hayatına bakış açısından kaynaklanan çeşitli sebeplere, âşık olmayan insanların sevenlerde kınadıkları, aşkla açıklanan şeyden, kendilerini mutlu bir güvenle uzak tutmalarını da ekleyebiliriz. "yo! ben bu işe karışmam; zavallı swann, sersemlik edip hayatını mahvetmek istiyorsa, kendi bileceği iş, ama beni kandıramazlar, bu iş çok kötü bitebilir, ne halleri varsa görsünler." swann da, odette'e aşkı çoktan bitmiş, küçük kabilenin bir önemi kalmamışken, verdurin'lerle ilişkili olarak, bana aynı tavrı, seyirci kalmayı tavsiye etmişti. üçüncü şahısların, bizzat yaşamadıkları tutkularla ve bu tutkuların yol açtığı davranış sorunlarıyla ilgili yargıları, bu yüzden bilgelikle yüklüdür. hattâ mme de guermantes'ın, mme ve mlle swann'ı dışlamak konusunda gösterdiği sebat, herkesi şaşırtmıştı."
  • (bkz: marcel proust) un okuduğum ilk kitabıdır, serinin altıncı kitabı, daha önceki kitapları okumakla ne kadar ilgisi var bilmiyorum... yazın tarzına bakarsak, kitabın iki yüzü var, hikaye kısmı ve hikayeye bağlı olarak felsefe kısmı. hikaye kısmı bana çok darlayıcı geldi, çok fazla insan ve bizim yaşamlarımıza uzak gelebilecek bir yaşam tarzı var. aralardaki felsefe kısmı ise mükemmel, uzun zaman sonra ilk kitabını okuduğum bir yazardan ilk kez böyle yoğun bir şekilde etkilendiğimi söyleyebilirim. kundera tarzı bir şekilde insana inanılmaz derecede ilham vererek yazılmış bir kitap. "genç werther'in acıları" ne kadar dramatik ve iç sıkıcı ise bu kitap tam tersine umut ve mutluluk dolu,hayatı daha iyi sunduğuna inanıyorum.
  • dizi sevmeyen bir erkek olarak eşimin zorla izlettirdiği ve ilginç bir şekilde keyif aldığım barış arduç un dizisi kiralık aşk ta ömer'in defneye hediye etmek için sahafları dolaştığı ve çok zorlanarak da olsa ilk basımını bulduğu kitap.
  • ''arzularımızın tatmin edilmesini pek önemsememek hatalı bir düşünce olsa gerektir; çünkü bir arzumuzun gerçekleşmeyeceğini düşündüğümüz anda onu tekrar önemseriz: ancak gerçekleşeceğinden kesinlikle emin olduğumuz zaman, peşinden koşulmaya pek de değmediğine hükmederiz. her şeye rağmen, haklı olduğumuz bir taraf da vardır. çünkü arzuların gerçekleşmesi ve mutluluk, sadece kesin olduklarında küçük görünseler de, bir dengesizlik halidir ve ancak keder doğurabilirler. arzu ne kadar eksiksiz biçimde gerçekleşmişse, keder de o kadar derin olur; mutluluk doğa yasasına aykırı biçimde biraz uzamış, alışkanlıkla pekişmişse, keder iyice dayanılmaz olur.''
    -marcel proust-
  • birinci kitaptan beri takip ettiğim kayıp zamanın izinde serisinin altıncı kitabıydı. ve sanırım okumakta en çok zorlandığım kitaptı. daha evvel bir kez okumaya başlayıp sonunu getirememiştim. başlaması kolay ama ilerlemesi zor bir kitap. hele sayfalar ilerledikçe hiç bitmeyecekmiş gibi gelmesi... dili ağır ve akmıyor gibi geliyor. sanki çevirinin de azizliği var üzerinde bilemiyorum.
    bu kitabı sevenler, ayıla bayıla övenler tarafından linç yerim belki ama ben o kadar da sevemedim.

    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---

    ilk kitapların verdiği gençlik heyecanının yansımaları, dünyaya haz almaya çalışarak bakan o genç insanın yerinde depresif, yıkık, sadist, kaygılı ve birazcık saplantılı bağlanmış bir adam vardı bu kitapta.

    'albertine gitti' cümlesinden sonra yaşadığı hayal kırıklıkları, aşkına duyduğu özlem, geri kazanma arzusu, dönsün diye türlü uğraşlar vs vs okurken nedense seviyor gibi değil de saplantılı bağlanmış bir çocuğun vazgeçememe triplerini okuyordum. (belki sorun bendedir bilemiyorum ama bıktık bu ıssız adam triplerinden yahu)

    'albertine öldü' ve sonrasında yaşananlar... psikolojik tahliller ve anlatım harikulade ama s ı k ı y o r.

    ve sürpriz son kahramanımız eski aşkıyla(bkz: gilberte) yeniden bir araya gelmiştir ve albertine'den gelen ölmediğini anlatan ve geri dönmek isteyen bir mektup alır. ama artık aşkı o kadar da büyük değildir. bir mektupla geri dönerim mi sandın albertine?.albertine için

    --- spoiler ---
  • albertine nerdesin aslanım
  • ilk bölümünü her insan hayatında bir defa yaşamıştır heralde diye düşündüren, aşka saplantıyı anlatan kitap.
    artık onu sevmeseniz de unutamıyorsunuzdur. bir okuyun derim.
  • kayıp zamanın izinde serisinin altıncı kitabı olan marcel proust eseri.

    "bir başka insanla ilişkilerimizde en önemli hata kaynakları, iyi kalpli olmak veya o insanı sevmektir. bir tebessüm, bir bakış, bir omuz yüzünden aşık oluruz. bu kadarı yeterlidir; sonra, umut veya hüzün dolu uzun saatler boyunca bir insan imal eder, bir kişilik yaratırız ve ardından, aşık olduğumuz kişiyle görüştüğümüzde, karşımıza ne kadar acımasız gerçekler çıkarsa çıksın, o bakışın, o omzun sahibinden bu iyi yürekli mizacı, bizi seven kadın kişiliğini bir türlü ayıramayız."
hesabın var mı? giriş yap