• fransız besteci (1869-1937) rousssel nedense debussy ve ravel'in gölgesinde kalmıştır. oysa bu karanlığı dağıtacak kadar enteresan ve kimlikli bir bestecidir. henüz yolun başındayken kurallara sımsıkı sarılan, katı bir uygulayıcıdır. yazdığı kupkuru müziklerde bu tıkanmayı görürsünüz. akranları gibi o da empresyonizmle -izlenimcilik- ile bendi aşabilmiş. müziği diğer izlenimcilerin müziği gibi bir şey anlatma gayretindedir ve yine akranları gibi ulusal müziğe ya da komşu müziklere değil uzaklara göz diker. (debussy'nin pagodes'ind duyulan cava müziğini hatırlayın) yakaladıklarını kendi diline olduğu gibi aktarmaz. beatles'ta duyulan sitar gibi değildir onda duyulan hint müziği. oralarda duyduğu müziklerin kendisine verdiği duyguyu anlatmak ister. debussy ve ravel gibi müziğin geleceğini değiştirmiş bestecilerden değilse de çağının en derin, soylu anlatımcılarından biridir.

    (bkz: padmavati)
hesabın var mı? giriş yap