• efendim gerek geldi bahar aylari gevser gonul yaylari ba$liginda olsun, gerek nisan mayis aylari gevser buzuk yaylari ba$liginda olsun, insanlarin topluca bulundugu yerlerde, buralarda anlatilan hissiyatlarin ilerledigi yeri gelince ciddi (evlenmek), yeri gelince yari ciddi (ni$anlanmak), yeri gelince de yav$ak (one night stand) durumlar vardir . sozlugumuz de bir bakima insanlarin topluca bulundugu bir yerdir, bir komunitidir . burada da bahsi gecen aylar sebebiyle (hukukcu agzi di mi?) degi$ik hareketlenmeler olmaktadir . erkek sozluk yazarlariyla bayan sozluk yazarlari kayna$makta, daha once beraber olanlar kaynama noktalarindan kopmakta, bazen ise eski kayna$ma noktalari yeniden lehimlenmektedir . bu durumda ba$ligimiz olan, aile hukuku devreye girmektedir . ni$anlanma, evlenme ve bo$anma gibi konular da bu hukukun bizi (yani kani kaynayan sozluk yazarlarini, hah hah hah) ilgilendiren kisimlaridir . elimizden geldigince yardimci olmaya cali$acagiz ve kendimizden cogul ki$i gibi bahsedecegiz .

    (bkz: hukuk)
  • (bkz: şerh vermek)
  • velayet, vesayet kayyımlık gibi sevimsiz, çalışması zor ve muhtemelen ezbere dayalı sorular gelecek konuları barındıran antipatik ders. insan buna çalıştıkça aldous huxley'e hak veriyor. hey gidi cesur yeni dünya!
  • hukuk fakültelerinin birinci yılındaki en kalın ders. ileriki yıllarda mutlaka ki işe yarıyor ve aslında zevkli olduğu bile söylenebilir...
    (bkz: mazoşizm)
  • kanun koyucu hakime dağlar deryalar gibi bir takdir yetkisi vermiştir medeni hukukumuzun bu bölümünde.
    bunun dışında en milli hukuk alanlarından biridir, gelenekler görenekler çevre yapısı vs. pek önemlidir. medeni kanunu'nu iktibas ettiğimiz (ki turgut akıntürk bağıra bağıra hukuk değil kanun iktibası der, haksız da değildir çok) isviçre ile bile öyle aman aman bağdaşmaz, benzeşse de belli etmez.
  • aile hukuku'na çalıştığınız kitap mustafa dural, tufan öğüz ve alper gümüş'ün kitabıysa bitme olasılığı yoktur.kaynakça hariç 741 sayfadır. macera, gerilim gibi bi şey olsa bu kadar sayfa okunur ama sürüklemiyor ki insanı. yemişim böyle mal rejimini!
  • an itibariyle götüme girmiş derstir..finallerinde ve vizelerinde tam puan almanın her zaman imkansız olduğu,vesayete koyayım sana bişey olmasın dedirten, artık tüm ümitlerin önümüzdeki seneye kaldıgı derstir..
  • sadece nişanlanma, evlenme ve boşanmayı kapsamayan. nişanlılığın, evliliğin ve boşanmanın da sonuçlarını kapsayan, devamında velayet ve kayyımlık konularının da işlendiği ve şahsım adına türk medeni kanunu'nun en rahat bölümü.
  • nişanlanmanın hukuk nazarında bir değer ifade ettiğini öğrenmemi sağlayan hukuk ilmi.
  • akademik olarak en sıkıcı hukuk dalı. dışarıdan çok eğlenceli durur, belki bir avukat olarak pratik etmesi de içinde bulunulan durumların enteresanlığı yüzünden ilgi çekici olabilir hani, böyle boşanmalar, babalık davaları, evlat edinmeler vs. gel gelelim, bu dala dair hiçbir şey en ufak bir hukuki haz vermez. hukuki haz derken hukuki bir problemi çözmekten duyulacak tatminden bahsediyorum. zira burada ne borçlar hukukunda olduğu gibi ilişkiler yumağını o ilişkileri adlandırarak teker teker çözmekten alınabilecek bir tatmin vardır ne de eşya hukukundaki gibi mülkiyet/tescil/zilyetlik kovalayarak sorun çözersiniz. kanunu önünüze alıp soybağının reddi davasını kim açar, nişanlılık sona ererse hangi hediyeleri geri vereceğiz, evliliğin butlanının şartları gerçekleşmiş mi diye mal mal bakarsınız. karşılaşabileceğiniz en karmaşık sorunun çözümüne de muhtemelen dürüstlük kuralını uygulayarak ulaşabilirsiniz.
    not: işbu entry özel hukuktan hoşlanmayan biri tarafından girilmiştir. bu şahıs, borçlar hukuku ve eşya hukukuyla ilgili problemlere dair bahsettiği tatmini de çok ama çok nadiren yaşamaktadır, kural olarak bu dersler bünyesinde kekremsi bir tat algısına yol açmaktadır. bu bilgi yazarın bu dersten ne derece tiksindiğini ortaya koyması açısından faydalı olacağı düşüncesiyle verilmiştir. umarız ki faydası dokunmuştur.
hesabın var mı? giriş yap