• hud aleyhisselamın peygamber olarak gönderildiği ve isyanları yüzünden rüzgarla helak edilen kavim. bu kavim, nuh aleyhisselamın oğullarından sam'ın torunlarından ad'ın neslidir. yaşadıkları yer ahkaf diyarı olup, yemen'de aden ile umman arasındadır. bu bölgeye şihr de denilmiştir.
  • acikgoz birinin fotomontaj oyunlari ile gorenleri hayrete dusurmus kavimdir. alakali olarak:
    http://urbanlegends.about.com/…l_giant_skeleton.htm
    ve daha daha alakali olarak:
    http://urbanlegends.about.com/…on/aerial-views.html
  • kuran'da pek cok yerde adi gecen kavim. allah'in bu kavmi nasil cezalandirdigina bir bakalim:

    "ad kavmi de (hud'u) yalanladi. azabim ve uyarilarim nasilmis! biz onlarin ustune, ugursuzlugu surekli bir gunde gurultulu ve dondurucu bir ruzgar gonderdik. insanlari koklerinden sokulmus hurma kutukleri gibi kaldırıp atiyordu" (kamer suresi 18-20)

    burada yazilana gore ad kavmi 1 gunde yok edilmis.

    "biz de onlara dunya hayatinda zillet azabini tattirmak icin o mutsuz kara gunlerde uzerlerine dondurucu bir ruzgar gonderdik. ahiret azabi elbette daha rezil edicidir. onlara yardim da edilmez." (fussilet 16)

    burada ise 1 gunden degil gunlerden bahsediliyor.

    "ad kavmine gelince onlar da ugultulu ve dondurucu siddetli bir ruzgarla helak edildi. allah onu kesintisiz olarak yedi gece, sekiz gun onlarin uzerine musallat etti. oyle ki (eger orada olsaydin), o kavmi, ici bos hurma kutukleri gibi oracikta yere serilmis halde gorurdun." (hakka, 6-7)

    burada ise yedi gece sekiz gun boyunca helak edildikleri yazilmis.

    simdi ad kavmi 1 gunde mi yok oldu, birkac gunde mi, yoksa tam olarak yedi gece sekiz gunde mi? bunlar ceviri hatasi degil. pek cok farkli ceviriye baktim hepsinde gun, gunler ve yedi gece-sekiz gun geciyor.

    kitap yazmak kolay degil sonucta. sik sik not tutulmasi gerekir ki tutarlilik saglansin. burada bir kutsal kitapta beklenen tutarliligi goremiyoruz. diger yandan hitap ettigi kitleye yani 7. yuzyil ilkel arap kabilelerine, bilgi ve gelismislik seviyelerine baktigimizda bu tutarsizligin onlar icin pek onemli olmadigini, zaten bu ve benzeri tutarsizliklari fark etmek icin gerekli alt yapiya sahip olmadiklarini belirtmem gerekir.

    fakat gunumuz bilgi caginda kuran okununca bir celiskiler yumagi oldugu goruluyor. celiskilerden bahsetmenin cok klise oldugunu soyleyecekler olacaktir. klise, cunku, 1400 yillik bir kitaptan bahsediyoruz. iki, celiskilerin klise olmasi soyleyeni degil kuran'i kotu yapar. kuran tutarli olsaymis da kendisi icin celiskiler klisesi dedirtmeseymis. degil mi? evet. ne diyordum? gunumuzde kuran'a bakinca tutarlilik mutarlilik hak getire.

    olmasi gereken sudur: islamiyet hitap ettigi zamanda kalmali. kuran tarihi bir kitap olarak anilmali.
  • kur'an'ı eleştirmek için üzerinden bahaneler üretilen kavim.

    “bir gün geleceğim / alıp şu başımı / bir gün geleceğim / belki de haziran / bulacak naaşımı / belki de haziran...” derken bir gün boyunca geleceğimden mi bahsediyorum?

    ama türkçeyi anlamıyorsunuz ki birader, ben size neyi anlatayım? eğer kur'an'ı eleştirmek istiyorsanız eleştirilecek o kadar çok noktası var ki.
  • elestirilecek o kadar cok noktasi arasinda kendime bugun hedef sectigim kavim. turkce anlamiyormusuz. soyle diyeyim. icinde "siz daha iyi anlayabilesiniz diye arapca gonderdik" denilen kuran'i arapca bilmedigimiz icin okuyamiyoruz. turkcesini okuyoruz, turkceye cevirenler de (ne kadar varsa) boyle cevirmis. biz de onun uzerinden gidiyoruz.

    bir gun gelecegim ile yedi gece sekiz gun boyunca gelecegim demek arasinda fark var. sen sairene bir uslupla satirlari bu kelimelerle donattiginda kulaga hos gelir. ayirt etmezsin. kutsal kitap denilen kurani okuyunca oyle olmuyor malesef. cunku kuranda gercek oldugu iddia edilen ve gercek olduguna inanmamiz beklenilen bir hadiseden bahsediliyor. eger anlatilan hadisede verilen detaylar birbirini tutmazsa kafada soru isaretleri olusur.

    kurani elestirelim. ama baska seyleri elestirelim. bula bula bunu mu bulduk?

    bugun bunu buldum. yarin da baska bir seyini elestireyim. kuran soylendigi gibi mukemmel olsaymis da kendisini bu kadar kolay elestirtmeseymis.
  • bazı düşünürlere göre ise bulundukları yer bakımından ingilizceye çevrilen meallerde ad ülkesi, ad diyari manasinda "ad-land" ceviriminden mütevellit, bu kavim atlantis halki oluyormus. söyle ki:

    ad-land = atlantis

    ayni zamanda bu güzide düsünürlerimiz söyle akletmisler ki, semud kavmi de yine batmis bulunan mu kitasina delalettir.

    semud-land = lemuria (mu'nun uzun adidir)

    oluyor. bu daha bir şaibeli kalsa da gözlerimizde, fikir beyanatıdır benimkisi. dileyen diledigine inanmakta veya inanmamakta özgürdür. dileyen deli sacmasi deyip gecebilir.

    (bkz: atlantis)
    (bkz: semud kavmi)
    (bkz: mu)
  • adnan oktar'a göre abd'ye işaret ediyor. semud kavmi ise sovyetler birliği...

    a9 tv'de bas bas bağırıyor böyle zırvalıkları...
  • dinlerin mitolojiden ibaret olduklarını gösteren kavim. bugün mu kıtası ve atlantisle ilgili anlatımlara efsane ya da mit olarak bakıyoruz. çünkü tarih biliminin metodolojisinde bu böyledir. hakeza oğuz kağan ve dede korkut da efsanevi-mitolojik kişiliklerdir. dolayısıyla helak olan ad kavminin tarihi bir kimliği yoktur.
  • kuran'da yaratıcıya isyan ettikleri için yok olan kavim olarak geçmektedir. helak olan bu kavmin kalıntılarına 20. yüzyılda yapılan arkeolojik çalışmalarda ulaşılmıştır. kuran'da bu konudan bahsedilmesi "acaba" dedirtmiştir bana.
hesabın var mı? giriş yap