• "efelik vurmayla, ağalık vermeyle" sözünden anladığımız kadarıyla edinilmesi için zengin olmak gereken bir ünvan. tabi züğürt ağa müstesna...
  • vermekle olunulan.
  • vere vere aaa'dan z'ye gelinebilen..
  • kasaba hamamlarında en saygılı müşterilere açılan soyunma yeri.
  • yiğitlik vurmayla, züğürt ağalık vermeyle. ya vur kurtul, ya ver kurtul.

    aşk ilişkilerinde iki kere ikinin hiç ettiğini kabul etmemek, iki kere ikiyi dört ettirmeye çabalamak kişiyi aşkın, sevginin dışına düşürür. aşk ilişkisinde türkler için başlıca iki kutup vardır: ağalık kutbu, efelik kutbu*. bu ana kutupların arasına mantık ve çıkar demeye gelmek üzere yahudilik kutbunu sokan kuramsal olarak alan dışı kalmış olur. düşünüyorum da, her gerçek ilişki, sevgi ilişkisi bir parça ideal pozisyonla bir parça da gerçel; çıkarmış, şüpheymiş, kullanmaymış, iktidarmış, vs insan halleriyle bezeli olur. bu da insan olmanın bedensel ve ruhsal gerçeği.

    (bkz: ağa/@ibisile), ağalar, ağalık sistemi
    (bkz: ağalık almakla değil vermekle olur)
    (bkz: züğürt ağa)
    (bkz: gospodarlık)
  • toprağı işleyenlerin emeğinden yararlanan, doğu ülkelerine özgü büyük toprak sahipliği. batı feodalitesinden farklı ve eski osmanlı derebeyliğine yakın bir toprak mülkiyeti düzenidir. özellikle doğu anadolu'da elli-altmış köye, bütün toprakları ve içindeki insanlarıyla birlikte sahip olan ağalar vardır; kimi yörelerde dinsel bir yetkiye dayanır. tarımsal gelişmenin ve toprak reformlarının başlıca engelleyicisidir.
  • ülkemizde eşkıyalığın dezenformasyonu sonucu 1970'lerde tedhiscilik/ terörizme dönüşmesine çanak tutan feodal düzenin doğu ve güneydoğu anadolu bölgesi'ndeki nedeni.

    "... ağanın, geniş mülkiyetini kontrol edebilmesi için çok geniş sayıda adama ihtiyacı vardır. bu adamlar, kıyıda köşede az da olsa ağaya karşı olan sözleri ve fiilleri bastirdiklari gibi, ağaya ve onun mülkiyetine karşı olan fiili tecavüzleri de karşılarlar. emniyet unsurlarının görevi tamamen baskıdır. bu baskı bazen tabandaki halk yığınlarında karşılığını da bulmaktadır. işte siirt, batman, pervari, uludere, şırnak gibi yerlerde sık sık görülen eşkıyalık olaylarının biricik nedeni bu baskıdır. ağanın adamları, ağaların kendisini ve mülkiyetini korumak için halka baskı yapmakta, halk da bu baskılara karşı koyduğu zaman sonucu kana ve ölüme varan olaylar ortaya çıkmaktadır. halk da jandarma, yargıç, savcı, kaymakam gibi devlet otoritelerinin aganin yanında olduğunu bildiği için en emin yolu dağa çıkmakta bulmaktadır. o halde, kamuoyuna eşkıyalık diye anlatılmaya çalışılan olaylar, gerçekten mazlum olan halka karşı değil, halkı ezen ağalara ve her zaman ağalarla işbirliği yapmış ve onun çıkarlarını korumuş olan devlet burokrasisine karşıdır. eşkıyalık ile, feodal yapı ve bu yapının derebeyliğe dönüşümü arasında çok büyük bir bağlantı vardır. örneğin dersim (tunceli) bölgesi de çok dağlık ve gerilla hareketlerine çok elverişli bir yer olduğu halde, oralarda siirt ve mardin taraflarındaki olanlar anlamında ve sık sık eşkıyalık olaylarına rastlanmamaktadır. çünkü o bölgede geniş mülkiyeti elinde bulunduran çok sayıda ağa ve onları koruyan adamlar yoktur. öte yandan mardin, cizre, batman, siirt, şırnak, uludere gibi yerlerde toprak mülkiyetini kontrol eden çok sayıda ağa vardır. bu ağaların çıkarları birbiriyle her zaman çatışma halindedir. ağalar arasında zaman zaman alevlenen kan davasının temelinde de bu ekonomik faktörleri bulmak kolaydır."

    bkz. ismail beşikçi, doğu anadolu'nun düzeni, ankara, e yayınları, 1969, s. 110-111.
hesabın var mı? giriş yap