• iki kişilik bir tiyatro oyunu, ana tema ailenin iki ucu da açıldığında cereyan yapacağıdır ve de (bkz: dario fo).
  • dario fo'nun eşi franca rame ile birlikte yazdığı oyun. evlilik kurumunu sorguluyor "açık aile". kocası tarafından önerilen "açık aile" modeline uyum sağlamakta zorlanan antonia'nın intiharıyla başlıyor oyun, ancak tabii ki iki pencere de açık olunca cereyan yapıyor, çarpıyor kapılar...
  • özellikle özlem boyacı'nın devleştiği bir oyun. korel cezayirli de aşağı kalmıyor hani. ama yine de oyun bittiğinde alkışın büyüğünü özlem boyacı alıyor. oyunun özellikle ilk perdesi epey can alıcı. aslında türk aile yapısına na kadar da ters ve hayal ürünü olabilecek bir oyun olduğunu düşünürken ilk perdede, ikinci perdeyi izlerken bu kez ''evet tam da türk erkeği'' karşımızda diye düşünüyoruz bu defa. açık aile yapısını karısına adeta dayatarak kabul ettiren koca, karısı ilk kez bir erkek arkadaş ile görüştüğünde çılgına dönüyor. oyunculuklardaki doğallık ve seyirciyle iletişim kesinlikle on numara. son günlerdeki yoğun tiyatro faaliyetlerimin sonunda bir meyve verdiğini görmek güzel ayrıca, gittiğim oyunların tamamı sikko olacak diye bir düşünce belirmeye başlamıştı kafamda.
  • eskişehir şehir tiyatrolarında özlem boyacı ve korel cezayirli ile sergilenen oyun.
    pek umutlu olmayarak gittiğim ama ciddi bir tatmin ile ayrıldığım oyun aynı zamanda. izleyen herkesin hemfikir olduğu gibi özlem boyacı sahneyi gümbür gümbür doldurdu fakat -burası şahsi- korel cezayirli'de bir şeyler eksikti sanki...
    fırsat bulursanız muhakkak izleyin.

    ayrıca özlem'in kadrosunda bulunduğu bir diğer oyun için (bkz: gayri resmi hürrem)
  • özlem boyacı'nın sürprizli ve muhteşem oyunculuğunun alıp götürdüğü bir oyun. ben izlerken zaman zaman sahnede korel cezayirli'nin varlığının unuttum. insan çoğu yerde gülüyor; ama zaman zaman da kendini karakterle özleştirip düşüncelere dalıyor, kendine acıyor... velhasıl-ı kelam izleyin, izlettirin.
  • eskişehir şehir tiyatrolarından ankara devlet tiyatrosuna turneye gelen oyunlar çoğaldıkça görüyoruz ki, eskişehir şehir tiyatrosu'nun hem oyun seçimleri hem de kast seçimleri ankara devlet tiyatrosu'ndan çok daha iyi seviyede..gönül ister ki ankara devlet tiyatrosu da bu denli başarılı sezon oyunları seçsin..

    oyun; erkek ve kadının ne denli eşit olup-ol(a)madığı, özgürlüklerin kime ve neye göre olduğunu, her şeyin söylendiği gibi kolay ol(a)madığını kimi zaman duygusal kimi zaman espirili bir dille izleyiciyi hiç sıkmadan anlatıyor..

    oyunun dekoru ve kostümleri çok güzeldi.. özlem boyacı ve korel cezayirli uyumlu ve mükemmel bir çift olmuşlar..performansları ve sahne hakimiyetleri enfesti..oyuna eli emeği değen herkesin ellerine sağlık..

    (bkz: dario fo)
  • ne söylemek istediğini tam olarak anlatmaktan ziyade ortaya bir sürü fikir atıp kafa karıştıran oyunlardan bir diğeri oldu benim için. bir oyun seyircinin ağzına fikri kaşıkla vermeli demiyorum, ama laf kalabalığı yapınca daha iyi sanat yapılmış olmadığını birilerinin anlaması gerektiğine inanıyorum.

    --- spoiler ---

    eğer benim anladığım şekilde bir "erkekler kendi çapkınlık ederken iyi, kadınlar edince kötü diyor. vay ikiyüzlü alçaklar, sefil yaratıklar" fikri savunuluyorsa ben buna ancak "eeee?" derim. kadınlara "senin adamın gol diyor" deme hakkı dışında nasıl bir fayda sağlıyor, insanların ufkunu hangi yönde açıcı bir şey söylüyor, ben göremedim.

    --- spoiler ---

    oyuncuların seyirciyle ve ışıkçı türü dış faktörlerle diyaloglarını çok yapay bulmakla birlikte, özlem boyacı'nın oyunculuğunu ben de buradaki diğer herkes gibi son derece başarılı bulduğumu belirtmeliyim. zaman kaybı değil, ancak görülmese de olur tarzından bir oyundu bana göre.
  • eskişehir büyükşehir belediyesi şehir tiyatroları'nın ankara'ya turneye gelmesiyle tanıdığımız başarılı oyunu.özlem boyacı ve korel cezayirli'nin başarılı performanslarıyla renklenen oyunun dekoru dışında her şey çok güzeldi.oyundaki alt metin oldukça zengin ve güçlü olduğu için dekor bilerek zayıf seçilmiş de olabilir.dario fo'nun kadın erkek ilişkisine eleştirisi hala güncelliğini koruyor.oyun yabancı kaynaklı olduğu için, ülkemizde pek sık rastlanmayan(rastlansa bile ancak büyükşehirlerde rastlanılabilecek ) bir konu üzerinden kadın erkek ilişkisi anlatılmış olsa da kadının durumu evrenselliğini koruyor.kadın da bir erkek kadar özgürdür'ü rahatlıkla söyleyebilmek özellikle üklemiz için çok çok zor.oyun boyunca hep bunu düşündüm o nedenle görünüşte komedi oyunu olsa da daha çok içimi burkan bir oyun oldu benim için. başarılı bir ekip işi.oyunda emeği geçen herkesin ellerine sağlık.

    --- spoiler ---

    oyunun yönetmeni tolga tümer'in oyun hakkında yazdığı yazıdan bir alıntı:

    "modern dünyanın cilvelerinden biri de cinselliği açık açık konuşmak olmuştur.cinsel devrim diye adlandırılan oluşum, her iki cinse de özgürlük vaad etmiş ancak erkek özgürleşirken kadın mahkum olmuştur.erkek evlilik dışı ilişkileri rahatça yaşayıp, toplumun ona verdiği hakları rahatça kullanırken, kadın her zaman arka sıralarda kalmıştır.çünkü toplum kadına biçtiği rolden asla vazgeçmemiştir.kadın da aynı haklardan yararlanmak istediğinde işin rengi değişmiş ve kadın asla erkek kadar özgür olamamıştır.eşit koşullarda olamayan bu iki kutup eşit şartlarda tartışmanın yollarını arar olmuştur."

    --- spoiler ---
  • sürprizlerle dolu güzel bir oyun. bu dönem eskişehir haller gençlik merkezi sahnesinde oynuyor.miskinim sayesinde oyunu izledik. kendisine çok teşekkür ediyorum.
  • türk televizyonlarında yayınlanan üçüncü sınıf komedi dizilerinden daha fazlası değil..
hesabın var mı? giriş yap