*

  • repertuarı 70’li 80’li yılların şarkılarından oluşan bir most production organizasyonu, 30 temmuz 2004te harbiye açık hava tiyatrosu'nda gerçekleştirilmiş konser.

    solistler özlem tekin, fatih erkoç ve levent yüksel di.
  • dubliners ve yao ile birlikte gittigim konser. oncelikle sunu bir soylemek lazim ki altincizme ses olayini kiviramamis. ses cok kotuydu ve o kadar emege yazik oldu. mikserin basinda duran arkadas cikan sesi nasil duymadi bilemiyorum. illa ki mazeretleri vardir ama orda sesin cok iyi oldugu konserler dinledim de verdim de.**

    sef orhan salliel duzenlemis butun sarkilari senfoni orkestrasi icin ve bence gayet de guzel olmus, ellerine saglik**. pozitif enerjisini de isine ekleyerek guzel bir sonuc cikardi ortaya. orkestradakiler ozellikle de vurmalilar cok eglendiler, onlari izlemek te ayrica guzeldi.

    ozlem tekin, levent yuksel ve fatih erkoc oldukca basariliydilar. az prova yaptiklari belli oluyordu aslinda ama yine de affettirdiler bir sekilde kendilerini. ozlem'e bi kere daha hasta oldum ayrica, bu ne guzelliktir kardesim.

    gelelim gecenin konuklarina. nur yoldas bir sarki soyledi. aman allahim ne ses... herkes ayaktaydi sarki bitince o da geldi bir daha soyledi ayni sarkiyi.

    deli fusun onal geldi sahneye o da costurdu. ne kadar guzel bi enerji. cok konusuyor ama olsundu. 'solo konser istiyorum burdaa' diyerek ayrildi sahneden.

    humeyra'da geldi. gozlerim doldu benim orda biraz. cok guzeldi.

    ikinci bolumun basinda onur konugu nukhet duru gelip sarkilar soyledi. konusamiyordu bile sesi kisik oldugundan ama sarkilarini cok guzel soyledi vokalistlerinin de destegiyle*.

    bir ara fatih erkoc levent yuksel icin "aslinda cok iyi muzisyendir ama bugun sarki soyledi sadece" dedi. sanirim demek istedigi "aslinda cok da guzel bas calar ama bugun sadece sarki soyledi" olacaktir. zira eminim ki sarkicilarin da muzisyen oldugunu biliyordur fatih erkoc.

    bunun disindaki enstantaneler ise soyle olacak asagi yukari:

    onumuzde iki tane nasrettin hoca kokenli hatun oturuyordu ve her sahneye cikana "i love you x, i love you y" falan diye laf attilar ve keza dovmek istedim ben onlari. (bkz: konser izleme adabi)

    yanimda bi kiz oturuyordu, melek gibi bisii... o kadar guzel o kadar sadeydi ki hasta oldum kendisine. sonra ogrendim ceyda duvenci imis*. takdir ettim.

    demek ki neymis; bir de altincizme sicmasaymis da ses guzel olsaymis ve hatta bi de solistler biraz daha prova yapabilselermis tadindan yenmezmis bu konser.

    sonra ciktik bambi'ye gittik.
  • (bkz: uçan manda)
  • fatih erkoç'un "kaybolan yıllar" ve söylediği diğer şarkılar ile kalbimde bir kez daha taht kurduğu (ama trombon çalmadığı için üzüldüğüm) , özlem tekin'in bilmediği şarkı sözlerindeki atabilme kabiliyetinin etkilediği ve güldürdüğü, levent yüksel'in şarkıcılığının bir kez daha takdir edildiği, nur yoldaş'ın ev hanımı görüntüsüyle çıktığı sahneden rock star şeklinde indiği, nükhet duru'nun hala 38 beden olmasının dubliners'ın ve şahsımın bir süre hayretle sahneye bakmasına neden olduğu, altınçizme'nin nefretimi kazandığı, orkestradaki perküsyon grubunun bünyemde yarattığı hepsini tebrik etme isteğini zor bastırdığım, yaylıların hiç ama hiç duyulmadığı *, şefin saçlarından dolayı her an boğulabileceği endişesinin konser boyunca sürmesi, ama gene de onu öldürmek isteyen saçlarına rağmen şefin süper bir iş çıkardığı, hümeyra'nın sahneden "özlemişim sizi...." diye ayrıldığı, çıkışta gidilen bambi'de garam masala'nın tüm dünyayı yiyebileceğine şahit olunması gibi özellikleriyle oha falan olmamı sağlayan konser.
hesabın var mı? giriş yap