369 entry daha
  • üst edit: gönül isterdi ki yanılayım ama tam tersine şu entry yi yazmamdan 3-5 saat sonra her bir ifadenin harfiyen gerçekleşmesi, doların 8.40 olması... ne diyeyim, üzülüyorum sözlük. hep birlikte fakirleşiyoruz. bir adam yüzünden, onun kötü yönetimi yüzünden...

    *

    1* bilenler bilir, damat zamanında neredeyse her gün dolar kuru başlığı açılıyordu ve ben hemen hemen hepsine girip ciddi eleştiri ve sitem içeren düşüncelerimi aktarıyordum. sonrasında bu değişti. tabi kur düşmeye başlayınca sözlükte de dolar başlıklarına talep düştü. ama ben bu sefer "dolar neden düşüyor" sorusuna cevap verirken yine dolar başlıklarının 3-5 entry'sinden birisini yazmaya devam ettim. mesela 17 aralık 2020 dolar kuru/@dragonlady entarisine şu şekilde başlamıştım: "dolar düşerken nedense ekşi sözlük'te bunun başlığına kimse yazmaz. oysa kur patlarken herkes fav peşinde koşmak için önceden başlığa çullanır, akp aleyhinde bilinen ifadeleri kullanırlardı".

    2* konuya ivedilikle geleceğim ancak bu başlık da öyle olmuş. adam naci ağbal'ın görevden alındığı resmi gazete'nin yayınlandığı cuma gece 2'sinde gelmiş bu başlığı açmış. bu tarz "reklam kokan hareketler" yapan çok yazar gördük. hepsi bir yere kadar dayanır sonra patlar gider. o yüzden hem ekşi kutsal bilgi kaynağı olmaktan çıkar, hem de dolar hakkında ciddi şeyler okumak isteyen insanlar hüsranla karşılaştığı gibi, suserların çakma tavsiyelerine kulak asanlar da paralarını kaptırdıklarıyla kalırlar. gram altın başlığında falan çok var böyleleri.

    3* o nedenle dolar ve gram altın gibi işin ucu cebe dokunan şeyleri iyi analiz etmek gerekir. ben buradaki kaynakları bunun için veriyorum, bana değil gidin kaynağına bakın diye. bakan oluyor mu bilemem ama özellikle dünkü kerim rota'nın mesele ekonomi yayınını durdurarak ve not çıkararak izledim. şiddetle tavsiye ederim.

    4* hikaye şu. kerim rota'ya göre dolar/tl kuru yarın %10 kayıpla güne başlayacak. doğrudan bir hedef vermek zor ancak "bizim beklediğimize göre" diyor rota, 8'in üzeri görülmesi gereken yer. rota'ya göre bu ilk şok olacak. bunun akabinde faiz düşürme hadisesi gelecek. faiz düşürme için de yine rota olağanüstü ppk mı yoksa 15 nisan toplantısı mı beklenecek tartışması yapıp bugün buna yönelik bir açıklama gelebileceğini ifade ediyor. ve bugün gerçekten de öyle oldu. yeni tcmb başkanı bugün bir mesaj yayınladı ve olağanüstü ppk olmayacağını, toplantıların normal seyrinde devam edeceğini ilan etti. önümüzdeki ilk ppk 15 nisan'da. toplantı tarihlerine şuradan ulaşabilirsiniz.

    5* şu aşamada görünen, ilk şoku yiyip yatay seyirde devam edeceğiz, ardından bir süre geçecek ve bu sefer faiz düşüşü fiyatlaması başlayacak. bu yine kerim rota'nın yorumu. zaten daha dünden bankalar makasları açtılar ve doları satışı 7.80'e getirdiler. alışı 7.30 yapan banka bile var. bugün hafta sonu olduğu için piyasalar kapalı, yani alım-satım yok. o yüzden cuma günü 7.20'den kapanan kuru şu anda banka diyor ki gel ben senden onu 7.30'a alayım. olaya gel. benzeri tanzim satışlarda marketlere yönelik fiyat baskılarında olmuştu. domatesin kilosu 15 tl yazıyordu, altında maliyeti 13 tl yazıyordu, ama fiyatı 5 tl idi. fotoğrafını çekmiştim, eski telefonumda kalmış, bir ara paylaşalım o garabeti de. migros falan bu şekildeydi. işte komuta ekonomisi böyle işler ama dolara geri dönelim.

    6* yani kerim rota'ya göre iki şok olacak. önce ağbal'ın göreve gelmesinden tam 132 gün sonra görevden alınıp marmara ve damat ekolü bir ekonomistin tcmb başına geçmesinin fiyatlanması. ardından ise faiz indiriminin getireceği ilave satışlar. 'lar' diyorum çünkü tcmb ppk'ları aylık bazda alınmaya başlandı ve her ay kademeli olarak bunlar düşürülecek.

    7* "düşürülecek" diyecek kadar keskin konuşabiliyorum çünkü elimde deliller var. normalde "görünüyor", "artabilir" falan denir. bu sefer öyle değil. yeni başkan kavcıoğlu'nun öncelikle yeni şafak'taki yazılarına biraz göz gezdirin. ben dün 15-20 tanesini açtım ama sonra 2-3 tanesini okuyunca zaten diğerlerine gerek kalmadı. son 5 yazısından seç-beğen usulü okumanız yeterli. bir kere yazılarının tamamında ya imla hatası ya da anlatım veya dil bilgisi bozukluğu var. öncelikle bunu not edin. ben iş hayatında bir kişinin nasıl iş yaptığına önce yazılı türkçesine bakarak başlarım. bana kişi veya kurum hakkında güzel ipucu verir. bunun en güzel sembolü de dahi anlamında 'de-da'nın kullanımı ama örnekler çoğaltılabilir. merkez bankası başkanlığına gelecek birinin öncelikle türkçesinin kusursuz olması lazım. kavcıoğlu'nda bu yok, bu bir. "ekonomist adamın türkçesi mi önemli canım!" serzenişinde bulunanlar, açsın biraz uğur gürses, mahfi eğilmez, hakan özyıldız, refet gürkaynak falan okusun.

    8* ikincisi yazıların ekonomik değerlendirmesi. mesela yeni başkanın "türkiye 2020 yılında nasıl büyüdü?" başlıklı yeni şafak köşe yazısının son cümlesi şu şekilde:

    --- spoiler ---

    bunun için, yatırım ve üretim maliyetini doğrudan etkileyen kredi maliyetlerinin makul seviyede olması için faiz artışından vazgeçmemiz gerekir

    --- spoiler ---

    9* başkan resmen reisin koşu yoluna pas atmış. diğer yazıları da benzer minvalde. dileyen açsın okusun. demek ki başkan faizleri düşürecek. bu da beklentilerde tl'nin cazibesinin kaybedilmesi, gerçek enflasyonun çok daha yukarılarda olduğu dikkate alındığında bireylerin ve kurumların düzenli olarak dolar alarak kendilerini enflasyondan koruma çabası içine girmeleri demek. bu da hem dolarizasyonu arttıracak, hem de kuru yükseltecek. 2+2=4.

    10* buna bir de eşlik eden diğer faktörler olacak. yine rota'ya göre tüfe %20'leri geçecek ve dolayısıyla çok ağır bir şekilde fakirleşeceğiz. görünen köy kılavuz istemez. bu tüik'in açıkladığı değer olacak elbette. tüik, geçenlerde vekaleten atanan başkanın kurduğu 2 kurul ile olumlu anlamda "neler oluyor" sorusunu sordursa da, o kurullar lağvedildi ve o başkanın da ipi çekildi. bahsi geçen kurullarda tcmb eski danışmanı refet gürkaynak, haluk levent (şarkıcı değil, ekonomist), seyfettin gürsel gibi her biri alanında uzman kişiler vardı. haluk hoca tüik'le uzun yıllardır çalışıyor, yanlış değilsem 20 yıl civarı. diğer yandan veysel ulusoy hoca'nın önderlik ettiği enag ise tüik'i zorluyordu ve enflasyonda gerçek değerlere yaklaşması için tüik üzerinde çok demokratik bir baskı oluşturuyordu. keza "reform goygoyu" altında tüik işsizlik tanımlarını değiştirdi ve bazı işsizlik kalemlerinin %29'lara geldiği görüldü. ancak nihayeten tüik'e güven azaldı ve bu güven bundan sonra da inşa edilemeyecek.

    11* tüik'e niye bu kadar değindim diye soracak olursanız, tüik enflasyonu belirliyor ve faiz politikaları da ona göre ayarlanıyor. yani yeni başkanın faizi düşürmesi için ikisi birlikte uysal-damat dönemi gibi komuta ekonomisine kaldığı yerden devam edecekler. yine rota'ya göre türkiye, özellikle 2021 yılında ve başkanlık sisteminin geldiği yıldan itibaren kişi başına düşen gelir bazında dünyada en fazla fakirleşen ülke olacak. bu yeni başkanın düşünce yapısından da şimdiden görülüyor. yeni başkan yatırım, istihdam, büyüme için faizlerin düşürülmesi gerektiğini savunan bir çizgide. bu da kuru patlatacağı için bu sefer her şeyin fiyatı artacak, fakat gelirler sabit kaldığı için fakirleşmiş olacağız.

    12* bu bir felaket tellallığı değil. neden değil? çünkü türkiye bu senaryoyu denedi, yaşadık ve neler olduğunu gördük. hatırlatmak isterim 2020 yılına kur 5'lerdeyken girdik ve 8,57'yi gördük. bir kişinin takıntısı uğruna faiz düşürülebildiği kadar düşürüldü ve bugünkü çıkmaza girdik. şimdi, o başarısız senaryonun tekrar uygulanması gerçekten hayret verici. dün bütün gün bir sürü ekonomisti dinledim. hepsi kederli. gerçek manada kederli. ekonomik intihar diyen mi ararsın, delilik diyen mi, ne ararsan var. mesela mahfi eğilmez, eski hazine müsteşarımız, doğal olarak hazineci, ekonomist ve akademisyen, az önce attığı tivite şöyle başladı "bu kadar moralsiz girilen bir hafta sonunda (...)". peki neden moralsiz mahfi eğilmez? çünkü ülkenin önümüzdeki en az 1 yıl boyunca daha da fakirleşeceğini o da tıpkı kerim rota gibi, mustafa sönmez gibi görüyor.

    13* fakirleşme eldekini kaybetmekle olmuyor. fiyatların artması yoluyla dolaylı oluyor. yani elde para oluyor ama bir şey alamıyoruz. durmuş yılmaz bunu sofradaki üç adet zeytinin ikiye düşmesi olarak betimler. fiyatların artması ise doğrudan kurun yükselmesiyle oluyor diyip, yazıyı burada noktalayalım. artık hepimiz necmettin batırel kadar ekonomiye hakim sayılırız. bu cümleyi bir suser nick altına yazmıştı, gerçekten çok doğru bir tespit. daha hiç halkbank davası, abd tahvil faizleri, dolar endeksinin kuvvetlenmesi, s-400'ler falan bunlara girmedik.

    ne diyordu einstein?

    "delilik, aynı şeyi tekrar tekrar yapıp farklı sonuçlar beklemektir..."

    hadi geçmiş olsun.

    *

    (bkz: ekonomi yönetimini yeniden oluşturduk/@dragonlady)

    (bkz: 20 mart 2021 naci ağbal'ın görevden alınması/@dragonlady)

    (bkz: 18 mart 2021 para politikası kurulu toplantısı/@dragonlady)
1742 entry daha
hesabın var mı? giriş yap