• bu adamin en verimli olabilecegi donemde calismak yerine kose yazarligi yapmasi bana dokunuyor. meydanin finansci twitter fenomenlerine, video ceken borsacilara, terminalin karsisina gecince kendisini wolf of wall street sanan bebelere, 250 tl'ye borsa egitimi alip zengin olacagini sananlara kaldigi donemde bu adam da yazarlik yapiyor mecburiyetten.

    paraya ihtiyaci oldugunu hic sanmiyorum, zaten dunyaligini fazlasiyla yapmistir.

    ama boyle bir beynin calismamasi, karar mekanizmasi icinde bulunmamasi uzuyor.

    hani liyakat falan diyoruz ya o bakimdan...

    yazilarini okumak isteyenlere link birakalim belki 140 karakterden fazla okumak isteyenlerin isine yarar: para analiz
  • kendisiyle barış soydan tarafından yapılan söyleşide işsizlik ve bes fonlarının nasıl kullanıldığıyla ilgili iddialarda bulunmuş: https://t24.com.tr/…sinin-ekonomiye-etkileri,844660
  • etyen mahçupyan ve nihal olçok’la beraber ahmet davutoğlu’nun partisindeki isimler arasında kendisinin de ismi geçmektedir.
  • siyasete atıldığını duyunca babacan'ın yanındadır diye tahmin etmiştim ama davutoğlu'nun yanındaymış. davutoğlu'nda stratejik derinlik fiyaskosunu ve daha nicelerini görmezden gelecek denli bizim bir türlü göremediğimiz ne gördü acaba?
  • şimdi, bloomberg'in birkaç gün önceki haberinde bu abi şunu demiş: “ı never knew for sure, but ı think it was about my market-making role in the bond market.” bakın burası çok önemli. 'bond' kelimesine dikkat.

    kendisi akbank'ta gmy iken, yabancı para olsun, tl olsun, bono trade eden çalışanların hiçbiri şu an orada çalışmıyor. desk head'ler ve hazine müdürü'nden en junior'ına. bankacılığı bırakıp kitap işine giren var, bambaşka bir sektörde hazinecilik yapan var, yurt dışına broker olarak giden var, iki tane büyük bankaya transfer edilenler var. çoğu köşeyi döndü bu arada. peki işin sırrı neydi ve bu 55 yaşındaki 'neyse ki ben çocuklarımı büyüttüm ve para benim için mesele değil.' diyen abi neden atanamadı?

    bddk'nin yayınladığı, hatta hande ataizi'nin ex'i benjamin harvey'in bloomberg'te türkiye hakkında yanıltıcı ve kötü niyetli! haberler yaptığı için işten çıkarılması gerektiğini söylemek kadar ileri giden rapordan alıntılar yaparak sizi yönlendireyim. ben soruya cevap vermiyorum, kişisel yorumum da yok. sadece yorum yapma hususunda size yön gösteriyorum:

    raporun 'bankalar yoluyla faiz piyasalarında yapay fiyat oluşumu' bölümünde örnek vaka olarak akbank işleniyor. 'tahvil-bono piyasasında gerçekleşen işlem hacminin büyük kısmı akbank’a aittir.' denirken, bankanın yabancı yatırımcılara en fazla likidite sağlayan kurum olduğu belirtiliyor.

    sonrasındaki şu cümleler olayı özetlemiş: 'hazine birimindeki üst düzeyde yetkili kişiler işlem yapılacak olan aracı kurum ve brokerları belirleyip, istedikleri kurumlara ayrıcalıklı fiyatlardan işlem yapmaktadırlar. bu sebeple, kurum ve daha önemlisi pay sahiplerinin hakları adil olmayan biçimde aracı kuruluşlara aktarılmaktadır. durumun en vahim kısmı ise akbank hazine biriminde çalışan kişilerin bazılarının yurtdışındaki bu kurumlara transfer edilerek bu çirkin ilişkilerin sorunsuz bir şekilde devamının sağlanmasıdır.'

    burada londra'daki biri büyük, biri orta ölçekli iki bankaya peşkeş çekilen iki trader'a dokundurma yapılıyor. akbank ile flow köprüsü oluşturmak adına yapılan iki transfer. 'broker belirleme' dediği de, yine bu bankadan ayrılıp broker olarak iki farklı ülkede, iki farklı house'a giden, biri yaşlı biri genç iki broker'a yapılan 'güzelleme'lere değiniliyor.

    broker'ı, bildiğin alıcı ile satıcıyı bir araya getiren emlakçı olarak düşünebilirsiniz. eskiden akbank çalışanı olan broker'ın, alıcı olan şimdiki akbank trader'i ile, satıcı olan yine eski akbank çalışanı londra bankalı trader'i piyasa dışı fiyatlarla bir araya getirdiği bir cennet düşünün. bu şekilde hem diğer broker'ları oyun dışı bırakırsınız, hem zaten likidite sorunu yaşayan piyasada yapay fiyatlar oluşturursunuz, hem de piyasayı istediğiniz yönde, alım ya da satım yaparak yönlendirir paraya da para yerine, mahmut falan demeye başlarsınız.

    gelelim raporun yapılabilecekler kısmına: 'londra’daki bu tarz alım-satım işlemlerinde tespit edilen usulsüzlüklerde kurumlara ciddi yaptırımlar yapılırken bu işlemleri gerçekleştirenlerin bankacılık lisansları ellerinden alınmaktadır.'

    sonuç olarak bu abi ceo olacağım diye istifa edip bilmeden oyun dışında kalmış, altındaki tüm bonocular da, desk head'ler ve hazine müdürü dahil, çil yavrusu gibi sağa sola başka banka, ülke ve sektörlere dağılmışlardır. bir iki tanesi hariç hepsinin hali vakti, egosu, eti budu yerindedir.

    direkt not: benjamin harvey'i merak edenler için, o bölümün yapılacaklar kısmındaki cümle: 'ayrıca benjamin harvey’in en kısa zamanda objektif bir editöryel tutum sergileyen yeni bir baş editörle değiştirilmesi istenmelidir.'
  • kendisi, sıkı takip etmeye başladığım bir ekonomisttir. önceleri sadece paraanaliz'deki yazılarını okurdum. sonrasında siyasete girdiği için kamuoyuna yaptığı açıklamalarıyla kendisini takip etmeye başladım.

    kerim rota'nın bizim gibi takipçiler için siyasi pozisyonu çok önemli. bir kere çok üst düzey bir tecrübesi var. bir bankanın bırakınız genel müdür pozisyonunu, genel müdür yardımcılığı dahi çok kuvvetli bir pozisyondur. ekonominin bu kadar içinde yaklaşık 30 sene geçirmiş bir insanın bu nedenle demeçleri piyasa analizi açısından çok önemli ipuçları verecektir. her biri doğru çıkacak diye bir şey yok elbette, ancak genel analiz içerisine alınacak görüşlerden biri mutlaka kerim rota'nın görüşleri olmalı.

    kerim rota'dan ziyade siyasi kimliği olmayan ve sıkı sıkıya takip ettiğim 4 ekonomistten ikisi uğur gürses ile mahfi eğilmez'dir. bu iki üstadı özellikle yazıları üzerinden yıllardır takip ediyorum. zira her ikisinin de blogu vardır ve onun haricinde kerim rota gibi piyasaya görüş bildirmektedirler. diğer ikisi ise her daim ege cansen ile asaf savaş akat'tır. her perşembe bloomberg ht'de yayındalar bu üstatlar da yıllardan beri. daha çok isim sayarım da, kaçırmadan takip ettiklerimi yazdım sadece buraya.

    bu üstatların her birinin görüşünün bileşkesini alın, zaten önünüzü görürsünüz. ancak kerim rota'nın özelliği, ibrahim turhan, durmuş yılmaz gibi piyasanın içinden gelen bir ekonomist olması ve daha da önemlisi bu kimliği taşıyarak siyasete girmiş olması. oysa bir üst paragrafta belirttiğim isimler siyasetçi değil. onlar bağımsız ekonomistler ve siyasi yorum yapmazlar. o yüzden hem siyasetçi olup, hem ekonomi uzmanı olmak; onların analizlerinin diğer analizlerden bir seviye daha üstün olduğuna yönelik karine oluşturuyor bende. kerim rota da zamanla hükümetin yanlış politikalarını daha sert eleştirecektir diye düşünüyorum.

    gömleklerinin yakası hep açık bu arada. 30 yıl kravat taktıktan sonra sanki bu anları beklemiş gibi. kaşlarıyla da bir colin farrell havası estiriyor.
  • t: bddk'nın 7 mayıs 2020 yabancı bankalara swap yasağı gelmesi kararını değerlendirdiği yazısında “londra’da çift taraflı işleyen swap piyasasının küçük kısmı spekülatörlerden oluşurken, büyük bir kısmı ise , türkiye’ye uzun vadeli finansman sağlayan kreditörlerden oluşuyordu. pire için yorgan yakıldı” diyen bankacı.

    --- spoiler ---
    bddk verilerinden yola çıkarak londra’daki swap piyasasındaki işlem hacminin son 16 ayda 7 milyar dolar eridiğini ve mart’ta 78 milyar lira olarak gerçekleştiğini belirtti. rota, yurtiçindeki merkez bankası swap piyasasındaki paranın ise aynı dönemde 21 milyar dolar azaldığını kaydetti.

    swap piyasasından çıkan paranın büyük kısmının türkiye’de yatırım yapmak isteyen iyi niyetli yatırımcıya ait olduğunu belirten rota, “ortalama kurlarla bakınca, dış mihraklar 7 milyar dolar geri ödeme yapmışlar, ancak müttefiklerimiz de türkiye’deki varlıklarını 22 milyar dolar azaltmışlar. zararlı bakterileri tamamen öldürelim derken yanlış tedavi ile faydalı bakterileri iyice azaltmışız”

    “muhtemelen birileri, kurlardaki yükselişin tek nedeninin londra’da elinde türk lirası bulunduran veya türk lirası borçlanarak döviz alan spekülatörler olduğuna ekonomi yönetimini inandırdı” diyen rota, “sonuçta görüyoruz ki, hayali dış güçleri yenmek uğruna şeffaflıktan uzaklaşarak yapılan uygulamalar, türkiye’ye güvenip yatırım yapanların daha çok rahatsız olmasına neden oldu. hiçbir yatırımcı girişi serbest, çıkışı sorunlu bir piyasada işlem yapmak istemez. yabancı yatırımcının ve tasarruf sahibinin bu güvensizliği sonucunda dolarizasyon tetiklenirken, ekonomi yönetimi “dalgalanma korkusu” ile rezervleri de kullanmaya başladı. bu kez azalan rezervler risk priminin artmasına neden oldu” dedi
    --- spoiler ---
    kaynak
  • "türkiye yaşadığı yüksek enflasyonlar ve parasından atılan sıfırlar nedeniyle “finansal hafıza”sını yitirmiş bir ülke"
hesabın var mı? giriş yap