• gazi üniversitesi türk halkbilimi bölüm başkanıdır. alanında son derece yetkin bir isimdir. türk kültürüyle ilgili editörlüğünü yaptığı kitapları da dahil ettiğimizde elliden fazla yayını mevcuttur. milli folklordergisinin kurucusu ve editörüdür. öcal oğuz unesco türkiye milli komisyonunun başkanlığını da yürütmektedir.
  • unesco türkiye milli komisyonu başkanı ve ankara hacı bayram veli üniversitesi edebiyat fakültesi türk halk bilimi bölümü öğretim üyesi profesör. özgeçmişi şöyle;

    1960 yılında yozgat’ta doğdu. 1984’te karadeniz teknik üniversitesi türk dili ve edebiyatı bölümünden mezun oldu. yüksek lisans ve doktorasını gazi üniversitesi'nde tamamladı. gazi üniversitesi edebiyat fakültesi türk halk bilimi bölüm başkanlığı ve türk halk bilimi araştırma ve uygulama merkezi müdürlüğü görevlerini sürdürmektedir. türkiye’de gazi üniversitesi, hacettepe üniversitesi, tobb üniversitesi, ahmet yesevi üniversitesi ve bilkent üniversitesi; tunus’ta ise kartaca, zeytuna ve 9 avril üniversitelerinde misafir öğretim üyesi olarak dersler veren oğuz, hâlen unesco türkiye milli komisyonu başkanıdır. 2002 yılından bu yana unesco çalışmalarına ulusal ve uluslararası düzeyde katılan oğuz, unesco genel direktörlüğünde somut olmayan kültürel miras ve kültürel ifadelerin çeşitliliği sözleşmelerinin yazım çalışmalarını yürüten hükümetler arası uzmanlar toplantılarına türkiye adına uzman olarak katılmıştır. türkiye’de somut olmayan kültürel miras konusunda pek çok müze, enstitü ve merkezin kuruluş çalışmalarını yürütmüştür. oğuz, uluslararası indeksler tarafından kaydedilen milli folklor dergisi’nin 30 yıldır editörüdür. oğuz’un halk edebiyatı, halk bilimi, kültür araştırmaları ve somut olmayan kültürel miras konularında kitapları ve aynı alanlarda yazılmış pek çok makale ve bildirisi bulunmaktadır.

    http://kultursurasi.kulturturizm.gov.tr/…of-dr.html

    http://www.unesco.org.tr/…60/yönetim-kurulu-üyeleri
  • kendisi göz göre göre gazi üniversitesi bölünürken, üzüntüsünü bildiren paylaşım yapmaktan başka bir şey yapmamış, ses çıkartamamış, mevcut sistemde aktif bir akademisyen. keşke gaziye sahip çıksaydın öcal hoca.
  • bir akademisyen ve bürokrat. "ancien regime"in halefi akp iktidarında unesco türkiye milli komisyonu başkanlığına yükselmiş bir yozgatlıdır. kendisinin bir önceki cumhurbaşkanının (abdullah gül) genel sekreteri mustafa isen ile ilişkileri kuvvetlidir. isen utmk genel kurulu üyesidir, hatta isen'in kızı da söz konusu komisyonun bir ihtisas komitesinde görev almaktadır. talat halman gibi "küresel" ilişkileri olan biriyle tanışınca önü açılmıştır.

    2000'li yılların başı gibi, bürokrasiye adım atmış öcal bey. ardından muhtemelen talat sait'in referanslarıyla unesco türkiye milli komisyonunda görev yapmaya başlıyor. talat sait gibi nezaket ve protokol kurallarını bilse de yozgatlı kimliği peşini bırakmıyor. yozgat'tan çıkıp da bir liberal, sosyal demokrat yahut marksist olmayacağına göre haliyle milliyetçi-mukaddesatçı bir dünya görüşüne sahip oluyor. bundan mütevellit hem mhp hem akp'yle ilişkileri pozitiftir. utmk'yı ilgilendiren konularda suya sabuna dokunmaz bir tavra sahiptir. örneğin, kaz dağları için millet ayağa kalkmışken veya ışid yakın coğrafyamızdaki kültürel mirasa saldırırken yetkili komisyonun başında olmasına rağmen tek kelime edememiştir.

    milli folklor dergisinin editörüdür ancak bu dergi ahci indeksinde olsa bile yurt dışında pek tanınmamaktadır.

    edit:

    öcal bey, kendisi hakkında yapmış olduğum tanım ve değerlendirmeme kızmış olmalı ki facebook sayfasında ekşisözlük'te "haşhaşi peçesi takan klavye teröristleri" olduğundan söz etmiş, söylem ne kadar tanıdık değil mi? o kadar diplomatik işi arasında mesai harcayarak buralara cevap yetiştirme derdine düşmüş, coramik'e hakaretler etmiş. iddia ettiği gibi itibarına ve onuruna yönelik bir söylemim olmadı. talat halman veya mustafa isen'le arkadaş olmak, yozgatlı olmak kimsenin itibarını zedelemez. kendisine tavsiyem eleştiriye açık ve "openmind" olması, insanların fikir ve kanaat hürriyetini savunması yönündedir. bilkent üniversitesindeki derslerinden kendisini demokrat bir duruşla tanımıştık oysa ki... nitekim üçüncü dünya haricindeki unesco temsilcileri böyle bir durumda herhalde kendisi gibi tepkiler vermezdi. hakkındaki fikirlerim değişmemekle birlikte entryime küçük rötuşlar yapıyorum ve polemiği gereksiz buluyorum.
  • en son afyonkarahisar ve kırşehir’i unesco yaratıcı şehirler ağına kaydettiren ekibin başındaki türk folklorist.
    peki, yaratıcı şehirler ağı nedir? dünya genelinde yaratıcılığı; ekonomik, sosyal, kültürel ve çevresel sürdürülebilir kalkınmanın stratejik bir faktörü olarak belirlemiş şehirler arasındaki uluslararası işbirliğini geliştirmeyi hedefleyen ve böylece kültürel çeşitlilik ideallerini destekleyen uluslararası bir çalışma platformudur.
    böylelikle türkiye’deki unesco yaratıcı şehir sayısı 6’ya yükselmiş oldu.
    oğuz ve çalışma arkadaşları, yaratıcı şehirler ağı dışında, şimdiye kadar unesco insanlığın somut olmayan kültürel mirası listesi’ne kültürümüzün en seçkin değerlerini kaydettirmiştir. bu kültürel unsurlar unesco’ya taraf tüm ülkeler tarafından kabul edilmiş ve böylece uluslararası ölçekte türk kültürü tanınır hale gelmiştir. ömrünü bu uğraşlarla -yani küreselin içinde eriyip yok olmama mücadelesiyle- geçiren pertev naili boratav, sedat veyis örnek gibi usta halkbilimcilerin bu çalışmaları görmesini isterdim.
    “içinde bulunduğumuz siyasi atmosferde ve ekonomik durumda önceliğimiz bu değil! bana ne dünyadan!” diyenlerin seslerini işitir gibiyim. ancak bu bakış açısı gelişmemeye, üretmemeye, kısırlaşmaya ve silinip gitmeye gebedir. e o zaman işi-gücü, bilim yapmayı bırakıp sürekli popüler siyasi eleştiriler yapalım.
    neyse... “âyinesi iştir kişinin lafa bakılmaz/ şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde.” şimdiye kadar insanlığın somut olmayan kültürel mirası olarak kabul edilen kültürel değerlerimiz şunlardır:
    - meddahlık geleneği (2008)
    - mevlevi sema törenleri (2008)
    - âşıklık geleneği (2009)
    - karagöz (2009)
    - nevruz (azerbaycan, hindistan, iran, kırgızistan, özbekistan ve pakistan ile ortak dosya (2009) (2016 yılında dosya afganistan, azerbaycan, hindistan, ırak, iran, kazakistan, kırgızistan, özbekistan, pakistan, tacikistan ve türkmenistan katılımı ile genişletilmiştir)
    - geleneksel sohbet toplantıları (yaren, barana, sıra geceleri ve diğer, 2010)
    - alevi-bektaşi ritüeli semah (2010)
    - kırkpınar yağlı güreş festivali (2010)
    - geleneksel tören keşkeği (2011)
    - mesir macunu festivali (2012)
    - türk kahvesi ve geleneği (2013)
    - ebru: türk kâğıt süsleme sanatı (2014)
    - ince ekmek yapımı ve paylaşımı geleneği: lavaş, katrıma, jupka, yufka (azerbaycan, iran, kazakistan, kırgızistan ve türkiye ile ortak dosya) (2016)
    - geleneksel çini sanatı (2016)
    - bahar bayramı hıdırellez (makedonya ile ortak dosya) (2017)
    - dede korkut-korkut ata mirası: kültürü, efsaneleri ve müziği (azerbaycan ve kazakistan ile ortak dosya, 2018)
    oğuz’un, akademisyen-bürokrat kimliği ile gerçekleştirdiği bu işlerin yanı sıra, yaptığı akademik çalışmalar da türkiye’deki halkbilimi araştırmalarını sürekli canlı tutmaktadır. örneğin; editörlüğünü yaptığı “halkbiliminde kuramlar ve yaklaşımlar” serisi, bu kaygının bir ürünü olarak görülebilir. seride yer alan dünyadaki önemli folkloristlerin çığır açıcı makalelerinin çevirileri, yabancı dil konusunda yeterliliği olmayan ya da teknik imkânlar nedeniyle dünyadaki halkbilimi çalışmalarını takip edemeyen genç-yaşlı folkloristlere kuramsal bakış açısı kazandırması ve yeni çalışma alanları göstermesi bakımından yeri doldurulamayacak bir eserler bütünüdür.
    diğer çalışmalarını yazmaya üşendim. açıp bakın cv’sine...
  • halk biliminin duayen isimlerindendir. unesco türkiye millî komisyonu başkanıdır. halk bilimi alanına hatırı sayılır katkıları vardır. millî folklor dergisi'nin editörüdür. her fırsatta öğrencilerinin bir yere gelebilmesi için çaba sarf etmektedir. uygulamalı halk bilimi gibi önemli bir alanı erken fark edenler arasındadır. uygulamalı halk bilimi ekseninde iki adet müze kurmuştur. müzeler aracılığı ile kültürel unsurların akademi içinde kısılıp kalmasının önüne geçmiştir.
hesabın var mı? giriş yap