• dünyanın kirlenmesi, küresel ısınma, enerji israfı, ormanların katledilmesi, hayvanların soyunun tüketilmesi gibi konulara duyarlı olan, bu konularla ilgili çalışma yapan veya fikir yürüten kişi
    (bkz: greenpeace)
    (bkz: panter emel) (çevreci bilim adamı)
  • ozon deliğini yamamaya kalkışanlar
  • (bkz: çevrecilik)
  • turkiye gibi geri donusumden bihaber, yere tukuren, yerlere cop atan, maksimum plastik urun kullanimli, duyarsiz, doga sevgisini piknik yapmak ve artigini orada birakmak olarak goren iki ayakli okuzlerin yogun oldugu bir ulkede cildiracak gibi olan insanlar.
  • (bkz: kurşunsuz)
  • bir cevre muhendisi olarak hic hazzetmedigim, bilip bilmeden sirf muhalefet olsun diye her seye hayir diyen insan modeli.
  • türkiye gibi kız çocuklarının okula gönderilmediği, okuma yazma oranının yüzde 70 lerde gezdiği, mafya tarzı yaşamı el üstünde tutan, çalışmadan nasıl zengin olurum hayalleri ile yaşayan, eğitimi aşağılayan bireylerin olduğu bir ülkede;köpeğine cenaze töreni düzenleyip, kendi dünyalarında yaşayan, ülke gerçeğine sırtlarını çeviren, görmek istemedikleri yüzlerine vurulunca hırçınlaşan, çevre bilinicinin gelişebilmesi için eğitimin yeter ve ilk şart olduğunu bir türlü kabul edemeyen insanlar topluluğu. protestolara harcadıkları enerjinin yarısını insanların eğitimi için harcasalar, belki istedikleri dünyaya daha çabuk kavuşurlar.
  • bir yerleri gezmek tozmak isteyenlerin üniversitelerin turizm bölümlerini, kentlerin çarpık yapılaşmalarından bahsetmek isteyenlerin şehir ve bölge planlama, bahçesine çiçek ekmek isteyenlerin peyzaj mimarlığı, sebze yetiştirmek isteyenlerin ziraat mühendisliği ve hatta bilgisayar kullananların -ve bu arada tüm sözlük yazarlarının- bilgisayar mühendisliği okumaları gerektiği gibi üniversitelerin çevre mühendisliği bölümlerinden mezun olması gereken insan tipidir. çünkü geri kazanım tesis projeleri, kanalizasyon arıtma tesisi projeleri çizmektedirler her daim. ayrıca üniversitelerin mevzu bahis bölümlerinden mezun olmayanları hiç de duyarlı değildir doğaya karşı, çevre mühendisliği okumuş olsalar öyle mi olurdu halbuki?

    ayrıca türkiye'de bu ad altında kategorileştirilen insanlar aslında çok farklı fraksiyonlara bölünmüş durumdadırlar (en radikale doğru):
    1. çevreciler: yere izmarit atmamak, arada sırada canları sıkıldıkça (ki yılda 1 kez falan olur bu) abuk yerlere ağaç dikmek suretiyle süper işler yaptıklarını sanırlar. türkiye'deki örgütlenmelerin çoğu bu gruptandır, reklam kokarlar.
    2. doğa korumacılar: doğallığını tümüyle korumuş alanların yapılaşmaya açılması kadar çıldırtabilecek az şey vardır onları. soyu tükenme tehdidi altındaki hayvan ve bitkiler ve onların yaşadığı alanlar en çok dikkatlerini çeken yerlerdir. bu gruptan da birçok örgütlenme vardır ülkemizde.
    3. ekolojistler/yeşiller: dünya'nın ve üstünde yaşayan canlıların öyle bir kaç yeri koruma altına alarak değil tüm bir insan yaşam tarzının değiştirilerek kurtarılabileceğini savunurlar. buna uygun yerleşim yerleri, politika, ekonomik düzen, felsefe/düşünüş biçimleri önerirler. derin ekolojistlerin aksine "temiz" olduğu sürece teknolojiden yanadırlar.
    4. derin ekolojistler: insanın bir karıncadan farklı olduğu düşüncesinden şiddetle nefret ederler. ilkellikten yanadırlar, teknolojiyi yadsırlar.
  • genellikle odtü şehir planlama, biyoloji gibi bölümlerin mezunu olurlar. belli başlı stklarda çalışırlar, tarım bakanlığı, çevre ve orman bakanlığı gibi kurumlarla işleri gereği yakın ilişki içindedirler ve en az onlar kadar sıkıcıdırlar, politikaları eleştirmekle birlikte bu yetkililerin yanında hemen ezikleşirler. "mektedir", "maktadır" gibi bildiri tarzında yazıp, konuşurlar. çooook uzun cümleler kurar, entegre, yönetim modeli gibi jargon kullanmaya bayılır, insanın içini sıkarlar. hijyen ve gusto anlayışları hayret vericidir.
hesabın var mı? giriş yap