• saygi,korku,utanma gibi duygularla* bir seyi yapmak istememek,kacinmak*.
  • çoğu zaman, ince düşünceli olmanın ürünüdür.
  • minibüsün ortası kalabalık, çakallık yapıp kaşla göz arasında oturuverdiğin yerden uzatıyosun parayı. parayı elden ele alan herkes içinden bir " iyiden iyiye muavin olduk aboragoyim " diyor ama minibüs raconuna ters düşmemek için uzatıyor bir öndekine. 1.5 liralık yere 2 lira uzatıyorsun cebindeki 50 kuruş kıtlığından ötürü. (bkz: senden ötürü mü benden ötürü mü)(bkz: yılmaz'ı silceesin)

    daha sonra başlıyor gergin bekleyiş. ' paranın üstünü yollar herhalde. ' diye düşünüyorsun. aradan zaman geçiyor ve içindeki o tırsak şüpheci fikrini ele geçirip seni gaza getirmeye çalışıyor. " acaba o 50 kuruşu birisi cebe mi indirdi lan? " , " yok lan unutmuştur bu keko şöför , baksana nasıl ağız dolusu küfür ediyor sağa sola " fikirleri kafanda çarpışa dursun; nasıl olacak da para üstünü hatırlatacaksın, onu düşünüyorsun. hele ki minibüsün içinde kesişme potansiyeli olan bir dişi varken bu eylemi gerçekleştirmek gerçekten göt ister. minibüs fc türbansport taraftarlarıyla veyahut oldies but goldieslerle doluysa işiniz daha kolay. ama gel gör ki popülasyonu genç bir nüfusa sahip olduğumuzdan ister istemez bir iki kız oluyor. söylesen bir dert, söylemesen başka bir dert. söylesen " ulan 3 kuruş için rezillik yapıyor çingen. " sıfatına ; söylemesen " ne pısırık herif, vur ensesine al ağzından lokmayı gıkı çıkmaz. " konumuna düşeceksin.
    işte o iç dünyada yaşanan gel-git, işte bu med-cezirler. o hezeyanın meyvesi olarak ağızdan çıkacak ilk kelimenin ses tonunun asıl ses tonunla olan alakasızlığı..

    işte bunlar bana göre çekinmeyi tanımlayan, öncesi ve sonrasında gelişen olaylardır.
    ama çekingen insan her ne kadar dayaklık görünse de candır. candır onlar be. canlarım benim.
  • (bkz: imtina etmek)
  • hakimin 6100 sayılı hmk'da sınırlı sayıda sayılan* hallerden birinin mevcut olması halinde yapmak zorunda olduğu fiil.

    çekilmek ile aynı anlamda değildir.
  • sert cümlelerim var. benimle konuşurken ve yazışırken çekinen yakınlarımdan referanslıyım..

    "sanatçılarda görülen, çekinme duygusunun eksikliğidir daha çok: hiçbir korkunun bastıramadığı, histerikçe aşırı bir ketlenmemişlik, paranoya sınırına vardırılmış bir narsisizm. (...) her başarılı sanatçı, kendi psikolojisini çoktan aşmış olan dışavurumunun ardından çaresizce bakakalmış gibidir. (...) sadece bir sanat yapıtı olmakla kültürü dışlamıştır. sanat da "sanata" sanatçı kadar düşmandır." theodor w. adorno - minima moralia

    (ilk giri tarihi: 30.10.2015)

    (bkz: çekingenlik/@ibisile), çekingen, çekinser, çekince
    (bkz: endikmek)
    (bkz: kaçınmak)
    (bkz: olmazlanmak)
  • bu oyle bir merettir ki herkesten kacasiniz gelir. haliniz tavriniz bir acayip olur. kurtulmak lazim sozluk, bana yapisti bu.
  • insanın vicdanı ile ahlakı arasında bir yerin titreyişidir.

    herkes bir sebepten, bir şeyden, birinden, bir parça çekinir. fakat bazıları bunu o kadar ölçülemez bir incelikte yapar ki, insan o insanı incitmeye çekinir. karşınızda sanki kar soğuğunda kalmış, ha dondu ha donacak bir kuş; elinizi nereden ve nasıl uzatacağınızı, onu hangi biçimde ısıtacağınızı kestiremezsiniz; o çekinir, siz çekinirsiniz; "keşke uçsa da, onun bu halini gördüğümü görmese..." dersiniz.
hesabın var mı? giriş yap