çırpmak
-
bir sıvıyı sert bir cisimle peşpeşe hareketlerle veya döndürerek çalkalamak
-
(bkz: çırpıcı)
-
güreşte kişiyi 360 derece çevirerek yapılan hareket...
-
yumurtanin akinin sarisinin kimi zaman ayri kimi zaman birlikte maruz kaldigi i$lemin fiili...(bkz: mixer)(bkz: blender)
-
çarpıştırmak deyişi fethiye'de pataklamak karşılığı olarak kullanılır ve nedense anlam kökeni çarpmak ve ondan işteş sözcük oluşturmak gibi değildir, aşırı güçlünün, üstünün güçsüze eşitsizliği söz konusu olduğundan adeta çırpmaya daha yakındır.
bazı ağaçların meyvesi çırpmayla hasat edilir. ilk aklıma gelenler zeytin, iğde. ceviz, fındık çırpılır. elma, armut çırpılmaz, toplanır; kıhlaz armut çırpılır, sırıkla. dut çırpılmaz, altına bez serilerek ırlanır*.
(bkz: çırpı), çırpıştırmak
(bkz: çırkmak)
(bkz: silkmek) -
fındık bahçesinde ocağa ve bulunduğu ocak dışındaki çevre ocaklara yük bindiren dalların kesilip, çaplanıp ister fındık bahçesinde ister başka yerde daldaki işe yaramayan dal parçalarını girebiyle kesmek için kullanılan yerel ağız eylemi. bu çırpılan dallar genellikle odunlukta sobanın ağzından girecek şekilde kesilebileceği gibi fasulye gibi dal dikerek büyümesi zorunlu olan mahsullerde kullanılabilir.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap