• ingilizcede yok etmek, imha etmek anlaminda bir fiil olarak da kullanilabilen bir sayi. bu formu genelde aksiyon oyunlarinin birifinglerinde kar$imiza cikar.orn: "first 86 the main generator, this should activate the emergency bla bla bla"
  • ingilizcede bir kişinin bir mekana girmesinin yasaklanması anlamına gelir. mesela bir bar dan 86 lanmak o bara bir daha alınmamak demektir.
  • almanca nichts (hic; hicbir sey) argoda nix diye gecer, bu da ingilizde eighty-six (86) ile uyaklidir. uyak uzerine kurulu argodan da (bkz: rhyming slang) ingilizce'ye gecmistir. merriam webster'a sorarsaniz "musteriye hizmeti reddetmek" manasinda kullanilir.
  • ilk defa leaving las vegas'ta duyduğum ifade. şu şekilde geçiyordu:

    barmen: do you know what time it is?... you should be drinking coffee. you're a young guy... it's none of my business... but if you could see what i see... you wouldn't be doing this to yourself.
    ben sanderson: i understand what you're saying. i appreciate your concern. it's not my intention to make you uncomfortable... please, serve me today, and i'll never come in here again. if i do, you can 86 me.
    barmen: stop fucking with me! i can 86 you anytime i want to... i don't give a fuck what you do. that one's on the house, son.
  • izmirde
    balcova-halkapinar metro otobüsünün numarasi
  • ilk kez alison bechdel'in fun home adlı grafik romanında karşılaştığım argo terim, çekimi de eighty-sixed, eighty-sixing, eighty-sixes gibi oluyormuş, doğrudan fiil olarak kullanılıyormuş yani:

    https://s1.eksiup.com/1ee2223c2433.png

    o da başına ilk kez geldiğinde terimden haberdar değilmiş zaten, hep beraber öğrenmiş olduk.
  • bir dönemin teleferik- alsancak'ı şimdinin balçova - halkapınar metrosu.. yıllar yılı cami durağından onca alkollüyü almaktan bıkmamış, yılmamış izmirin 63 ve 70 gibi pek bi sevilen akıllarda yer etmiş otobüs numarası.. lisede 86 almış birine "ahı..ahı.. teleferik alsancak gibisin valla ahı..ahı.." demişliğimiz de vardır. hay allah cezamızı vermesin.. (bkz: itiraf com)
  • fazıl hüsnü dağlarca'ya ait çok sevdiğim bir şiir. yine o rüyayı andıran üslubuyla mektebe başladığı ilk günün hikayesini anlatıyor. çocuk ve allah kitabında yer almakta.
    sizin için el emeği göz nuru yazıyorum sayın edebiyatseverler. o değil de bu kitap yayınlandığında adam 27 yaşındaymış lan. tamam şiir için ideal bi yaş ama o yaşta bu nasıl bi dünyayı algılayıştır arkadaş, erdin mi naaptın? hayır sabahlar içinde bir körün ellerine değen suyun aydınlığını nasıl hissedip tarif edersin ? neyse geyiği bırakıp eserimize geçelim :

    dünya kadar büyük bir günüydü çocukluğumun,
    mektebe ilk gittiğim o altın sabah.
    omuzumda kalmıştı el sıcaklığıyla
    anamın okşarken söylediği bir '' bismillah ''.

    muhayyileme sığmayan beyaz bir bina
    ve kocaman bir bahçe ki oyundan büyük.
    harfler kadar yabancı ve çirkin çocuklar
    renk renk elbise, renk renk göğüslük.

    ilk ders bayramın sonu gibi soğuktu
    gördük karatahtada, " hesap " denen karaltıyı.
    ezberletti kendi numarasını hoca, herkese;
    ben de öğrendim iki haneli seksen altı'yı.

    ve paydos gelmedi bir türlü odamıza
    duvardaki levhaları ezberledim, masal gibi.
    deminki çirkin çocuklar oldu yavaş yavaş hepsi güzel
    ve o sevgiyle sevdim onları ki sızlatır daima kalbi.

    oyunlar ve neşelerle geçti o gün
    ve tatlı rüyalar gibi bitti mektep.
    bilgimi düşürmeden eve götürmek için
    içimden seksen altı, seksen altı diyordum hep.

    eve gelince kestim defterimden bir güle benzeyen iki rakamı
    dolabıma yapıştırdım yan yana, bir zafer saadetiyle.
    ablalarımın göreceği saati bayram gibi bekledim
    tatlıydı bu bekleyiş mavi bir arifeden bile.

    fakat şaşırmıştım iki rakamın yerini
    dolap kadar, ev kadar güldü halime ablalarım.
    anlar gibi durdumsa da anlamadım yer değişse ne olur
    ki hâlâ para saydıkça o hayreti duyarım.

    ki hâlâ yaşarım bir ayrılıkta o hayreti
    dalarım 86, 68 diye bazan.
    yer değiştirince başka şey olmak ne tuhaf
    ne tuhaf ölümü duymak seksen altıdan!
  • izmir denilen zevk ü sefa sehrinde bulunan 169un üstten gideni. güzelim deniz manzarasından yoksun bırakır. oysa ki atlarsın 169a dalgaları izleye izleye basarsın sahilden. 86 da çoğu muadili gibi hep doludur tabi, gençler için oturmanın imkansızlaştığı mekanlardan biridir.
    (bkz: benden söylemesi)
  • 2021 ilkbahar döneminin güzel animelerinden biridir.

    san magnolia cumhuriyeti vatandaşlarını gümüş rengi saçlarından farkedebilirsiniz. beyaz saçı olmayanlar insan sayılmamaktadırlar...
hesabın var mı? giriş yap