• amaçlardan biri de sermayeyi, ticareti gayrimüslimlerden arındırmaktır. yere göğe sığdırılamayan adnan menderes'in eseridir. insanlara kıyıldı, tecavüz edildi, mallar yağmalandı. bir çok gayrimüslim olayların hemen sonrasında, bir kısmı da bir süre sonra memleketi terk ettiler. olaylar sonrasında gayrimüslimlerin mallarını,mülklerini ucuza kapatmak veya sahte belgelerle üzerine geçirmek suretiyle edinenlerin eşi, dostu, akrabası bugün beyoğlu'nda satırla, palayla, silahla vatandaşa saldıran esnaf kitlesini oluşturmaktadır.
  • ataturk'ün dogdugu evin kundaklandığı haberi üzerine ve gazeteci huseyin cahit yalçın'ın uyan ey ehli vatan başlıklı provokatif yazısıyla galeyana gelen halkın 1955 yılında istanbul'da azınlıklara ait olan ev, işyeri mağaza vb.yi yağmalamasıyla oluşan olaylar ki bunlar türkiye genelinin ve istanbul özelinin azınlıklarımızın güvenini kaybetmesine ve akıllarına gelen ilk işin artık bu diyarlardan göç etmek olmasına yol açmışlardır. bu da tabii ki azınlıkların gündelik yaşama kattığı renkleri soldurmuş, azınlıkların kendilerine has kültürleriyle toplum hayatına getirdiği canlılığı, efendiliği, medeniyeti ve gelenekleri yok etmiş bugünkü maganda, kro arabesk, düşük seviyeli hayatı hak etmemize neden olmuştur
  • "ortalık velveleye verilince dükkandan çıkıp hızlı adımlarla eve gidiyordum. 10-15 kişi peşime takıldı. nasıl oluyorsa rum olduğumu hemen anladılar. cüzdanımı çıkardım ve 'alın. hepsi sizin olsun. saatimi de alın. helal olsun.' dedim. buna yanaşmadılar. 'önce ifadeni alalım sonra paranı da alırız' dediler.

    o sırada genç yağız bir delikanlı belirdi. polisti. bıyıkları yeni terliyordu. tertemiz bir anadolu çocuğuydu. silahını çekti ve adamların üzerlerine doğrulttu. 'utanmıyor musunuz ulan milletin rızkına göz koymaya? adamı rahat bırakmazsanız hepinizi gebertirim siktirin gidin lan burdan' dedi. şakası yoktu. silahını en öndeki, grubun başı olduğu belli olan adama doğru doğrultarak yaklaştı. bense çok korkmuştum ve bu delikanlıyı izliyordum.

    başardı... adamlar bana dokunamadan taksime doğru giderek kalabalığa karıştılar.

    bense bu genç delikanlıya bir teşekkürden daha fazlasını borçluydum..."

    6 eylül 1955 cihangir-istanbul

    olayı anlatan: dedem.
  • zarif bir hanimefendi olan istanbul, bu olaydan sonra kelimenin gercek anlami ile mahalle karisina donmus, cadaloz olmustur...
  • chp döneminde olmadığı için ne akp'nin ne de recep tayyip erdoğan'ın ilgisini çekmiş olan, türkiye'nin yakın tarihindeki en büyük kara lekelerinden biri olan olaylardır.
  • 1955 yılında adnan menderes'in hükümet olduğu dönemde, 1923'teki nüfus mübadelesinden muaf olmuş istanbul'daki varlıklı rumların türkiye'deki mallarını bırakıp kaçmasıyla sonuçlanan tarihimizdeki şanlı olmayan olaylardır. şurada kaynaklarıyla birlikte bilgiler verilmiş.

    bu olaylarda resmi rakamlara göre ondan fazla kişi ölmüş, yüzlerce kişi de yaralanmıştır. tabi bu sayıların çok daha fazla olduğunu belirten kaynaklar vardır.

    olayın planlı olduğu çok bellidir: mesela, devletimizin güvenlik güçleri olay gününde, farklı şehirlerden yüzlerce kişiyi, üzerlerinde çaldıkları eşyalarla, şehirlerine dönüş için gittikleri haydarpaşa tren garı'nda yakalamışlardır.

    yukarıdaki kaynakta kontrgerillanın yöneticilerince planlandığı ifade edilen, devletin resmi radyosu dahil güdümlü basının "atatürk'ün selanik'teki evi bombalandı" diyerek halkı galeyana getirdiği bu olaylarda insan vasfına sahip hiç kimsenin kabul edemeyeceği kötülükler olmuştur: rumların işyerleri, evleri, ibadethaneleri hatta mezarları tahrip edilip yağmalanmıştır.

    nazi almanyası'nda olduğuna benzer biçimde, bazı muhalif kişiler olaylardan sorumlu tutulmuş ve olaylarla en ufak ilgisi olmayan kişiler hapse atılmıştır. sonrasında güvenlik bahanesiyle, muhalefet uzun yıllar susturulmuştur.

    adnan menderes'in hükümet olduğu dönemde bu olayların gerçekleştiğini söylemiştik. olayların, halkın ekonomik nedenlerle iktidardan hoşnutsuz olduğu bir dönemde olması olayların kime yaradığını göstermektedir.

    *not*:
    0- keşke olmasaydı ama olmuş.
    1- bunları yazmak için rum hayranı olmak gerekmiyor; bunun için "insan" olmak yeterli.
    2- rumlar, önceki yıllarda trakyadaki türklere karşı sayısız zulümler ya da kıyımlar yapmışlardır elbet ama bu durum 6-7 eylül olaylarını hiçbir şekilde haklı göstermez. kaldı ki istanbul'daki rumların bunlarla bir ilgisi yoktur.
    3- entryde yazılanların tümünün gerçek olduğunu bildiği halde, sırf bu rahatsız edici gerçek kendisinin güzel ("ecdadımız") idealleriyle bağdaşmıyor diye bu entryyi eksileyenlere ne diyeyim ki?
    onlara şimdiden sülale boyu selam ediyorum.

    debe editi:
    1- bu entryyi vicdan azabı duyduğum için girdim çünkü hayatımda ortada bir haksızlık olduğunu bildiğim halde, kınanma korkusuyla ifade edemediğim şeyler için sonraki yıllarda pişmanlık (ve kısmen de suçluluk) duyduğum pek çok şey oldu. bu yüzden biraz daha dikkat ediyorum.

    2- bu entrynin beğenilmesini hiç beklemiyordim. aksine, iki gün önce bambaşka bir konuda yazdığım bir entryde, sırf farklı düşünüyorum diye organize olup seri eksileyenler yüzünden (karma puanıma bakarak) sözlüğe inancım çok azalmıştı.

    3- bu başlık altında, aynı gün yazılanlardan (belki daha) güzel yazılmış entryler vardı. umarım o entrylerin yazarlarının da sözlüğe inançları devam eder. ("siz de şirinleri görebilirsiniz" gibi oldu, kusura bakmayın.)

    4- son olarak, bu entrynin başındaki bir iki yazım yanlışını düzeltmeye çalıştım. elbette ifadelerin anlamı değişmedi.
  • istanbulda özellikle beyoğlu ve büyükadada yaşayan azınlıklara yönelik katliam ve yağma hareketinin olduğu günler. tarihi sanırım 1955'ti. lefter, toto karaca, ara güler gibi isimler de zarar görmüştür yağmalardan. ancak en büyük zarar tarihte türkiyenin hanesine yazılmıştır. atanın evi selanikte bombalandı haberi üzerine patlak vermiştir. intikam hareketidir. haber asılsız çıkmıştır. haber doğru çıksa da kabullenilemeyecek bir durumdur.
  • toto karaca ya da ara gülerin olaylardan çok büyük maddi zararlar görmedikleri doğrudur... ancak onların olaylardan maddi zarar görmemeleri 6 - 7 eylül olaylarını haklı çıkarmaz... toto karaca evinin yağmalanmasından ve belki de linç edilmekten üst kat komşusu olan bir emekli asker tarafından mahallenin korunması ile kurtulmuştur... ara güler ise babasının eczanesinin adı "güler eczanesi" olduğu için kurtulmuştur... ancak doğu gezileri sırasında röportaj yaptığı köylerde kendini her zaman güler olarak tanıtmak zorunda kalmıştır, ermeni olduğunu bu köylerde her zaman saklamıştır... bu yeterince bir zarardır... yine de en çok zarar gören ne ara güler'dir ne de toto karaca'dır... tam da bu tarihten sonra istanbul gerçekten bozulmaya başlamıştır... en büyük zararı doku anlamında istanbul ve her anlamda da türkiye görmüştür...
  • her hatırladığımda, bahsettiğimde utandığım, içimin acıdığı kültür, renk, çeşitlilik katliamıdır.

    devletin her kademesince sahiplenilmiş, planlanmış ve hayata geçirilmiş bir operasyondu. hükümet açıkça destek çıkmış, asker ve polisin müdahalesini dönemin içişleri bakanı bizzat sözlü talimatlarıyla engellemiş, olaylara mazeret edilen atatürk'ün selanik'teki evinin bombalanması zaten milli istihbaratın işi. yıllar sonra zamanın özel harp dairesi(kontrgerilla) başkanı emekli orgeneral sabri yirmibeşoğlu olayların özel harp dairesi'nin başarılı bir operasyonu olduğunu beyan etmesiyle karanlık nokta kaldığını sanmıyorum.

    ellerinde tek tip sopa olan kamyonlar dolusu insan, her 20-30 kişilik ekibin başında elinde yağmalanacaklar listesi bulunan yönetici, önceden işaretlenmiş evler, dükkanlar.

    en az 11 kişi öldürülmüş, yüzlerce kişi yaralanmış, tahminen 400’e yakın kadına tecavüz edilmiş, 4214 ev, 1004 işyeri, 73 kilise, bir sinagog, iki manastır, 26 okul ile aralarında fabrika, otel, bar gibi yerlerin bulunduğu 5317 mekan saldırıya uğramış.

    istanbul ve dolayısıyla türkiye 6-7 eylül'de rengini, çeşitliliğini geri kazanmamak üzere yitirmiştir.

    sermayeyi müslümanlaştırmak ve türkleştirmek adına yapılan ve aslen cumhuriyet kurulduğundan beri gizli/açık devlet politikası olan bu tavrın bir yandan atatürk'ün kültürel anlamda muasır medeniyetler seviyesini aşma hedefinden uzaklaşmasına sebep olduğuna inanırım.
  • 6 eylul 1955'i 7 sine baglayan turk demokrasi tarihine kara harflerle yazilan gece. sanildigi gibi gunler veya gunduz durumu yoktur. onceleri rumlara diye baslayan, sonra ermeni, yahudi, levanten gibi onlerine gelen gayrimuslim azinliklara, daha da sonra abartarak turk malvarligina da saldiran fasist, irkci, capulcu, rezil, tecavuzcu ozunde aslinda servet dusmanligi iceren ac kopek hareketi.
hesabın var mı? giriş yap