• öyle bir depremdir ki; yüzde seksenbeşi yıkılan kentin yeniden yapılandırılmasında yaşadıklarından ders almasını bilen duyarlı yöneticiler ve halk sayesinde dört kattan fazla yapı yapılmasına izin verilmemiştir.
    avrupalılar yüzlerce yıl önce olan depremden ders almasını bilmişken biz değil 17 ağustos 1999'dakini, 23 ekim 2011 van depremini bile unuttuk gittik.
    istanbul'u gökdelenlerle doldurup anadoluyu da allaha emanet ettik.
  • insanlara "ulan bu depremler niye oluyor" diye sorgulatan deprem. öncesinde depremlerin tanrı tarafından o bölgedeki insanları cezalandırmak için yapıldığı fikrine sahipti insanlar. fakat lizbon gibi gayet dindar bir şehirde böyle güçlü bir deprem meydana gelince insanlar şaşırdı haliyle. "lan daha ne yapalım bizden dindarı mı var ?" diye işkillenen insanlar depremin doğal bir nedenden dolayı olabileceğini fark ederek bu konuyu araştırmaya başlarlar. yani aslında eminim ki tam olarak böyle değildir ama ana hatları budur olayın. bu yönüyle"7.4 yetmedi mi ?" diyen insanlara da ders olması gerekiyor. adam kaç yüz sene önce fark etmiş dostum görüyor musun. darısı başımıza.
  • 1 kasım 1755 9.40 am de yaşanan, lisbonda 60000 kisinin olmesine yolaçan, tsunami yaratan deprem. tsunamilerin etkisinin korkunçluğu hala dilden dile dolaşır.
    (bkz: oeh)
    (bkz: ansiklopedi karistiran sozlukcu)
  • depremin, dönemin en katolik ve hatta katolikliğini sömürgecilik yoluyla dünyaya yayan ülkelerinden birinde olması, üstüne üstlük dini bir günde gerçekleşmiş olması *, yetmiyormuş gibi onlarca kiliseyi yıkması, dönemin entelektüellerine bir "acaba?" dedirtmiştir. sismolojinin temellerinin atılmasını sağlamıştır. hatta kant'ın bir teorisi varmış: depremler, sıcak gazla dolu dev yeraltı mağaralarının hareketi yüzünden oluyor diye. depremi doğal yollarla açıklamaya o zaman başlamışlar yani.
  • altmış bin kişinin bir saniyede yok olduğu bu felaketin dinsel inançlarını nasıl sarstığını johann wolfgang von goethe şöyle anlatır:

    “almış olduğu ilk din derslerinde o kadar düşünceli ve merhametli olarak tasvir edilen, yerle göğü yaratan tanrı, kötülerle birlikte iyileri de aynı felakete maruz bırakmakla, hiç de bir baba gibi hareket etmemişti. çocuğun genç ruhu, bu tesirlerden kurtulmak için, boş yere uğraşıp duruyordu; zira böyle bir hadisenin nasıl telakki edilmesi gerektiği hususunda, bilgelerle fıkıh alimleri bile anlaşamadıklarından, bu âdeta imkânsızdı.”

    kaynak: salah birsel (goethe) broy yayınları
  • lizbon genelevleri yıkılmaz ve ilahi adalet kavramı tepetaklak olur..
    insanlık tahinin en önemli derslerinden biridir itinayla unutturulur..
  • ardından çıkan büyük yangın ve tsunami ile birlikte başkent lizbonu neredeyse tamamen yok eden depremdir. 30 ila 100 bin arasında yaşattığı zayiatla avrupa tarihinin en büyük “doğal” felaketlerinden olan lizbon depremi, richter ölçeğine göre 8.5-9 arası bir şiddete ulaştı ve lizbonun yaklaşık olarak 200 kilometre güneydoğusundaki fay hattında cereyan etti.

    depremin avrupada ve ekseriyetle portekizde siyaset, kültür ve bilim üstüne önemli etkileri olmuştur; özellikle yakın tarihlerde istanbulda gerçekleşen depremlerle denk gelmesi de bilimsel açıdan açıklanabilen, ancak siyasi açıdan garipsenebilir bir tesadüftür. iki olayın sonuçları aleni bir şekilde iki imparatorluğu da siyasi açıdan yaralamıştır, ticari açıdan da ciddi güç kaybına sebebiyet vermiştir.

    portekiz açısından değerlendirecek olursak, azizler yortusu* yıldönümüne denk gelen bu deprem portekiz içindeki siyasi gerginliği yükseltmiş ve ülkenin sömürgeleri üstüne olan gayretlerini baltalamıştır. portekiz sömürge imparatorluğu bu sarsıntıdan sonra sömürgeleri üzerinde etkisini yitirmeye başlamış, hindistan limanlarıyla hint okyanusu ticaretini ingilizlere kaptırmış, dağılma sürecine girmiştir.
  • ispanya, portekiz ve fas'ı yerler bir eden doğa olayı. 50 bin ile 100 bin arasında kişinin öldüğü düşünülüyor. voltaire bu depremle ilgili "poeme sur le desastre de lisbonne" şiirini yazmış. bu deprem, fazlasıyla katoliğin yaşadığı lizbon'da, dini bir bayramın yaşandığı gün gerçekleşmiş. portekizli ilahiyatçılar tanrısal öfkenin nedenini araştırmak için kurul bile toplamışlar.
  • avrupa filozoflarında aydınlanma yaratmasının sebebi sanılanın aksine depremin büyüklüğü değil, depremin dini bir günde* gerçekleşmesi ve depremden sonra kiliseye sığınan insanların çıkan yangında kilisede can vermesidir. "sana sığınıyoruz sen de bizi yakıyorsun"

    deprem birçok teolojik ve felsefesik sorunu beraberinde getirdi. bunlardan birkaçı;

    leibnez'ın mümkün dünyalar teorisi darbe aldı.

    kant ilk defa, depremle ilgili yayınladığı metinde doğa ile ilgili bir olayı dini sebeplerle açıklama kaygısından uzak, bilimsel bir temelle açıklamaya çalıştı.

    teodise, kötülük problemi, tanrının iyiliği ve adaleti gibi teolojik tartışmalar alevlendi.

    edit: depremle ilgili yapılan birkaç eser buldum.

    1

    2

    3
hesabın var mı? giriş yap