• saatlerdir eğlence programları, diziler, magazin programları ekranlarda dönerken gezi parkından tek görüntü yoktu. her ne hikmetse tim genel kurulu'nda konuşan başbakan için tüm görüntüler değişti.

    konuşmalarda ne mi deniyor. laf arasında aşağılıyor eziyor azınlık dediği kesimi. ince ince alttan alttan ayar veriliyor akıllar...

    işte bir kaç satır arası:

    - 76 milyonun tamamına hatırlatmak istiyorum. türkiye'nin parlementer sistemin tıkır tıkır işlediği bir ülkedir.

    - hiç kimsenin hukuksuzca demokrasi dışı eylem yapma, işgal eylemi yapma, esnafa çevrede oturanlara yoldan geçenlere zarar verme hakkı yoktur. (bunu yapanlar parktakiler mi yoksa polislere mi konuşuyor anlaması zor)

    - çoğunluğun oyunu alarak iktidara gelen hükümetin dilediğini yapabileceğini asla iddia etmiyorum.

    - çoğunluğun azınlığa dayatma yapmasını bugüne kadar kabul etmedik. bunda sonra da kabul etmeyiz.

    - türkiye'de bizim dönemimize kadar çoğunluğun istek ve talepleri dikkate alınmamıştır.

    - sandık dışında çözüm arayanlar demokrasi peşinde değildir.

    - sandıkta demokratik tepkiler kağıda dökülür işleme konur. biz çoğunluğuz.

    - iktidarımız döneminde demokrasiye nasıl tuzaklar kurulduğunu gördük.

    - kimsenin ağaçlar kesiliyor diye gerilimi arttırma hakkı yoktur.

    - kesiliyor demişim eeööh sökülüp taşınıyor.

    - biz topçu kışlasını yapacağız. bu gökten zembille inen bir proje değil.

    - polis orada dün de vardı bugün de var yarın da olacak.

    - taksim meydanı aşırı uçların cirit attığı yer olamaz.

    - polislerin gezi parkı eylemindeki biber gazı kullanımında bir yanlış vardır. fakat yeri gelecek bu orantısız gücün sınırlar dahilinde kullanılması gerektiğini göreceğiz.

    sadece ve sadece son cümle birebir ağzından çıktığı gibi yazılamamıştır. sinirden elim ayağım boşaldı. tamamını eli titremeden yazabilecek varsa beni yeşillendirsin.
    .
    yeşillenme sonrası: - (orantısız güç ve biber gazı kullanımını kastederek) burada bir yanlış var eyvallah. ama şunu da söylemek zorundayım. arkadaşlar. yeri geldiği zaman, yerinde, kurallarına göre onun da kullanılması gerekir. bu gerçeği de göreceğiz!
    .
    .
    daha fazla dinlememe gerek kalmadı.

    ---- yorumsuz... ----

    edit1: bu arada kanallar satır başlarını yanda yazarken sayın başbakanımız! "biz topçu kışlasını yapacağız" dediğinde "şu an yapılanın topçu kışlası ile alakası yok" yazıyorlardı. canlı yayınları geri alamıyoruz internetten şu anda yoğunluktan mı başka bir sıkıntı mı var bilinmez ama tekrar tekrar izleyip ibret alınması gerek.

    edit2: arkadaş dinlemeyeyim diyorum. hamdolsun şiir okuduğum için cezaevindeyim dedi. mağdurum da mağdurum. taksim'de gösterileri yapanlar dürüst davranmıyorlar.

    - başbakan olarak soruyorum benim muhattabım kim. ortaya çıksın!

    meydandaki arkadaşlar kamufle olmayın lütfen hala göremiyorlar. şaka gibi...

    edit3: an itibari ile faşistiz, faşitsiniz, faşistler.

    edit4: niye bilmiyorum sol frameden alınıp #siyaset kanalı altına değilde #tv kanalına alınmış açıklamadır. yapma bunu sözlük herkes okusun bunları. bunun kanalı olmaz...

    edit5: az önce küsüratlı sayı vereyim de salladığım anlaşılmasın moduna girdi. hayırlısı

    - neymiş 368000 ağaz kesilecekmiş yeni köprü için. kim yaptı bu hesabı. 368057 deyin bari.

    denmiş konuşma.

    edit6: az önce kendi konuşmasından başka yayın yapmayan medyaya satılmış diyen başbakan açıklaması. o olmadıysa biz almadıysak kimin ulan bu medya.

    edit7: tahrik etmeyin. sizin 20 topladığınız yere 200. 200 bin adam topladığınız yere 1 milyon adam yığarım. işi o noktaya getirirseniz bizim sıkıntımız yok ana fikirli konuşma.

    edit8: #siyaset kanalına gelmiş. teşekkürler...

    edit9: sakinleşip buldum tam olarak yazamadığım cümleyi.

    (orantısız güç ve biber gazı kullanımını kastederek) burada bir yanlış var eyvallah. ama şunu da söylemek zorundayım. arkadaşlar. yeri geldiği zaman, yerinde, kurallarına göre onun da kullanılması gerekir. bu gerçeği de göreceğiz!

    bonus: akm'yi dahi yıkmalıyız.

    son edit: en düzgün kesintisiz olarak burada bulabildim. izleyebilirsiniz. tok karna izlemeyin her mide kaldırmaz.

    açıklamalar bitmedi yetmedi. buyrun buradan yakın (bkz: 2 haziran 2013 recep tayyip erdoğan açıklaması/@meriandree)
  • yerli basını susturup yabancı basını susturamadığı için konuşmaya mecbur kalmış bir başbakanın beyanatıdır.
  • kendinden bahsederken "biz", devletten bahsederken "ben" diyor.
  • "medya tarafından kışkırtıcı yayın yapılıyor" diyor.

    yuh amk ortada haber mi var. anamın babamın haberi yok olaylardan.
  • istiklal caddesi eylemlerini anlatırken "galatasaray lisesi önünde toplanılır taksim'e yürünür, sizin orada bir mağazanız olsa bur durumu kabullenebilir misiniz? müşteri gelmez vs" kabilinden bir açıklaması oldu.

    tayyip erdoğan budur:

    bir mağaza sahibidir, müşterisi vardır, gelirse mutlu olur, gelmesine engel olan yani kar etmesini, mal satmasını engelleyen her şeye düşmandır, başka mağazalara giden müşterilerden nefret eder, sattığı onca güzel mala rağmen hala ondan alışveriş yapmayanların arızalı olduğundan emindir.

    çalışanları vardır, onlara ceberrut bir baba gibi davranır, onlara ekmek sağladığını düşünür. zam yapmayı sevmez ama bayramlarda iki üç kuruş harçlık dağıtır. dükkan dönmezse, o düşünmezse çalışanları işsiz kalacaktır. o varsa mağazası vardır. mağazası varsa çalışanları vardır.

    vergi verirken içi sıkılır, sistemin gevşekliklerini kendi lehine kullanır.

    deniz feneri derneği'ne bağışta bulunur, kurban derilerini türk hava kurumu'na vermez

    en büyük hayali mağazasını büyütmek, komşu dükkanı alıp ara duvarı yıkmak, orayı da mağazasına katmaktır.
    oğulları ileride dükkanın başına geçecektir, kızları ahbap mağaza sahiplerinin oğullarıyla evlenecektir.

    yaşlandığında dahi aklı mağazasında, kazandığı parada olacaktır. kapitalist sistemin küçük ama çok inanmış bir uygulayıcısı olarak gönül rahatlığıyla vefat edecektir.
  • "biz rant sağlıyoruz evet... ama sadece halkımıza rant sağlıyoruz" beyanatını içeren açıklamadır.

    fakat iyi güldüm yalnız.
  • amına kodumun yerinde bir tane insanın çıkıp ''aga sen ne diyon ülke yanıyo amk ?'' diyemediği aksine alkışla yalakalığa devam ettiği konuşma.

    hepiniz o ateşin içinde yanacaksınız orospu çocukları !!!
  • çok net söylüyorum, bu açıklamayı izleyen orta yaşlı ve yaşlı muhafazakar insanlarımız eylem yapanlara beddua ediyordur. yine mağdur, yine ezilmiş, yine engellemiş. salondakiler de ağlamaya başlarsa tamamdır.
  • biz iş adamlarımızla cezayir'e fas'a gidiyoruz, falanca milyar dolar ihracat yapıyoruz, onlar bunu hiç düşünmüyor dedi la adam.
    iş adamının ticaretini düşünmüyoruz diye suçlu çıktık iyi mi..
  • "chp'nin 100.000 topladığı yere ben 1.000.000 toplarım." diyerek sidik yarışına girmeye çalışan bir başbakan gördüğümüz toplantıdır.

    - ahmet çakar mode on -
    eğer adamsan 1.000.000 kişi toplarsın! bak adam değilsin demiyorum ama adamsan sözünün arkasında durur toplarsın o kadar insanı.
    - ahmet çakar mode off -

    hayır, yani bir milyon kişi toplayınca ne olacak. savaşacaklar mı bu insanlar? boktan siyasetiniz için vatandaşı birbirine kırdırabileceğinizi mi sanıyorsunuz? inşallah toplarsınız da cesur yürek filmindeki iskoç irlandalı anlaşması gibi götünüzde patlar planınız.
hesabın var mı? giriş yap