• aslında herhangi bi' gün iskoçya'da uyanmaktır bu. farkı yoktur az sonra okuyacağınız satırlardan. bir nevi; defalarca söylediğiniz bir şarkıyı tekrar söylemektir, ezber yapmaktır satır satır, iç çekmektir..

    ıslandığınızda lanet ettiğiniz yağmurlara duyulan öfkenin dışavurumudur bu. eve geldiğinizde sırılsıklam kabanınızı astığınız sandalyedir, bütün bunlara şahit. dün geceden kalma soğuk pizzayı kahvaltı niyetine yemektir; yağmurlu bir iskoçya sabahına uyanmak.

    aşık olduğunuz kadına duyduğunuz özlemdir bu. tenine duyduğunuz hasret, sıcaklığına olan ihtiyacınız, vesaire. her telefon sesinde irkilmektir bu, kısık sesle konuştuğunuz her insandır. bilmem ne yosununda tütsülenmiş malt viskiyi yavaş yavaş yudumlamaktır; yağmurlu bir iskoçya sabahına uyanmak.

    çok ses yapıyor diye yan komşunuza selam dahi vermemektir bu. elleri poşet dolu iken kapısını açmaktır sonra. sırf ibnelik olsun diye faturaları geç ödemektir. biraz daha tasarruf olsun diye loş ışıkta oturmaktır; yağmurlu bir iskoçya sabahına uyanmak.

    döndüm sonra;

    yağmurlu bir iskoçya sabahına uyanmaktır bu. sadece yağmur yağıyor diye sevmektir bir ülkeyi, lanet etmektir her ıslandığında. göz göre göre yalan söylemektir; yağmurlu bir iskoçya sabahına uyanmak...

    ben yine döndüm sonra.
  • ilk gün size ilgi çekici veya güzel gelebilir. nemli ve puslu hava otantik bir etki yaratabilir üstünüzde, hoşunuza gider vs. ama benim için 4 günden sonra direk depresyon sebebi. o kadar çok yağmur adamı bezdirir.
  • yaptığım ve beni huzura zerk eden şahane duygu.

    http://farelikoyunhayalcisi.blogspot.com/…urgh.html
  • edinburgh'ta iseniz sıkıca giyinip arthur's seat'e kadar koşun, zirveye vardığınızda there can be only one diye avazınız çıktığı kadar bağırın. inişte zatürreye yakalanmadan bir sbucks şubesine dalıp kahvenizi içerken entri girin.
  • yuma'da güneşli bir sabaha uyanmaktan daha sürpriz değildir.
hesabın var mı? giriş yap