• günlük kiralanırdı filmler. kasetler dvd kutularına benzeyen kutularda olurdu. filmi kiraladığınız adam kaseti orijinal kutusundan çıkarıp başka bir kutuya koyardı. orijinal kutular sergilenmesi için hep rafta bekletilirdi. iyi bir film gelmişse çaresiz günlerce beklemek zorunda kalınabilirdi.

    tim burton'ın batman'i yeni çıkmıştı daha. filmi almaya beni gönderdiler.

    - batman'i istiyorum ben. var mı sizde?

    - kirada canım şimdi o. ismini söyle seni de sıraya yazalım.

    hiç unutmuyorum, tam 15 gün sıranın bize gelmesini bekledik. artık öyle çatlamıştım ki meraktan, nihayet filmi alıp eve dönerken neredeyse bir arabanın altında kalacaktım. çalan kornaya aldırmadan adımlarımı hızlandırıp bir an önce eve varmaktan başka bir şey yoktu aklımda. bir de allah'a dua ediyordum; "öleceksem de şu filmi izlemeden ölmeyeyim, o kadar bekledim. beni eve sağ sağlim ulaştır, başka bir şey istemiyorum."

    çocukluk işte.. en büyük derdim bir film izlemekmiş. güzel günlermiş neticede, özlenenlerden..
  • bizim mahallede bu islem yapilirken kaset kabinin icinde bekleyen bir fise kiralayanin adi soyadi kiralama ve teslim tarihi de yazilir, bu fis kiralama suresince kasetcide kalirdi. ama kendisi degnek oldugundan bu isi bile beceremez kasetin icinde unutur genelde kasetler de bu yuzden kaybolurdu. ayda bir kiraladigim van daymin kan sporu kasetinde gorunce bu belgeyi oturur bakardim kimler kiralamis ne kadar kalmis diye (saane amuga kodugum), butun mahalle benim gibi ayda bir izlerdi, milletin sunnet sonrasi nekahet doneminde 2 gun yerine bir hafta boyunca alikoydugunu falan hep burdan gorur kufrederdim isi bitmis getirmiyor got diye. bir sureden sonra ne zaman mahalle arkadaslarinin sunnet olacagini duysam, gidip kan sporunu rambo yu, predator u falan kiralayip ipnelere yar etmemeye basladim, var mi lan ooole bir hafta kan sporunun ustune yatmak yavsaklar, zaten sunnet seromanisinde afranizdan tafranizdan gecilmiyor cakma charles de gaulle ler sizi.
  • jcvdjcvd yapan olaydır, bu kültür kan sporunu milyonlarca defa izleterek adamı meşhur etti bence. gerçi final sahnesinde van damme abinin kör haliyle attığı seri döner tekmeleri hala izliyorum.
  • ilk hatırladığım e.t. the extra-terrestrialı kiraladığımdı. bu kiralık kasetlerin çoğunun sonunda kalan boşluklarda çizgi film veya rahmetli adile naşit çıkardı. ayrıca video kaset kiralanan dükkanların garip bir kokusu vardı. çok hoşuma giderdi o koku, kasetlerden gelirdi sanırım. tam olarak neydi o kokunun sebebi acaba? bilimsel açıklamasını bilen var mıdır? çok özledim o kaset kiralama dükkanlarını, oranın kokusunu, havasını, kiralama mantığını, komşularla bir olup izlenen filmleri. dvd ler, blue-ray ler o kasetler gibi kokmuyor sözlük.
  • beta mı vhs mi sorunsalının doğuşuyla aynı zamana düşer.
  • bir önceki yüzyılda bıraktığımız keyif veren eylem. annemin korku filmi tutkunu olmasıyla her hafta cuma akşamı yeniköy'deki video dükkanından sapıklı, kesmeli, biçmeli, boğazlamalı filmler kiralayıp izlerdi. bende yanında yorganın altından yarı merak yarı korkuyla bitti mi diye seslenip kafamı çıkarırdım ki ortalık kan gölüne dönmüş vs. güzeldi yahu sonra biz büyüdük otopsi falan izledik ama bende psikolojik olarak bir değişiklik olmadı sanırım. hani çocuklar katil falan olur derler ya. ama bir soğukkanlılık var yani. en son 8 adet dikişimi jiletle kesip aldım bir tanesine düğüm atmışlar cımbızla derine kadar inip çektim sonra jiletle keserken birazda deriyi koparmışım kanattım falan ama aldım. bu da böyle anımdır.
  • (bkz: ulusal video)
  • çocukluk yıllarımda(80lere tekabül eder) çok moda olan nerdeyse her köşe başında video kasetçiaçılmasını sağlayan akım.özellikle çizgifilm kirlamanın hastasıydım.artık geçti modası galiba.(bkz: nostaljik oldum)
hesabın var mı? giriş yap