• aslı "velosiped" olup sanırım türkçe'de velespit, velespet gibi bir hal almış kelime. ilk bisiklet markası olup sonradan bisiklet anlamı kazanmıştır, ve akla şu ön tekerleği kocaman eski bisikletleri getirir. -velosi- bölümü "velocity" ile, -ped- bölümü de "pedal" ile ilgili olsa gerek. yani "ayakla giden", "pedalla giden", "pedallı hız yapan" gibi bir anlamı var.
  • veloci=hızlı
    pede=ayaklar
    (bkz: fast foot)
  • eskilerin bisiklete verdigi isimlerden biri
  • bisiklet.
    velespit lafını duyunca hep aklıma şu gelir.

    komünizm zamanlarında; halk fakir, öyle şimdiki gibi araba sahibi olmak ne mümkün... bizim bir polis amca vardı. işe her gün velespit ile giderdi. her sabah onu izlerdim. aynı saatte geçerdi bizim kapının önünden. ben de hep öyle bir velespitim olsun isterdim. neyse acındırmayayım kendimi. bizim evin önünde bir kasis vardı ama şimdikiler gibi değil. eskiden gemi halatı mı neydi böyle yola çekerlerdi kasis niyetine. ne fena şeydi onlar... bu polis o halata yaklaşınca pedalların üstüne basmak suretiyle götü seleden ayırıp o şekilde geçerdi.

    zamanlar geçti. demokrasi geldi bizim ülkeye. insanlar zenginleşmeye başladı. hatta gün geldi o polis dahi bir araba sahibi oldu. golf 1 aldı bir tane polisimiz günün birinde. artık velespit yoktu. yine aynı saatte bizim kapı önünden geçiyordu. tam halatın olduğu yerde eskiden kalma o alışkanlığını tekrar ederek.
    polis arabada bile halatın üstünden geçerken hafif popoyu kaldırıp öyle geçiyordu.
  • kökeni latince fakat dilimize fransızca'dan gelmiş kelimedir. seri (tez) ayak gibi bir manaya gelir. bunun sebebi de; ilk bisikletlerde pedal kullanılmaması. kaykayda olduğu gibi insanlar seleye oturup ayaklarıyla hız kazandıktan sonra üstünde seyahat ediyorlarmış, bisiklet hız kaybetmeye başladığında ayaklarıyla yerden tekrar güç alıyorlarmış.
  • kızıltoprak'ta faaliyet gösteren, türkiye'nin ilk bisiklet mağazası.

    yıllarca gittim buraya. gitmez olaydım. o zaman da sevmedim; şimdi de sevmiyorum. sadece bisiklet satışına odaklanmış bir yer düşünün. amortisör bakımı için, akort ayarı için, aynakol ve ruble değişimi için uğrayın bakın. yüz ifadelerinden size ''nerden çıktın arkadaşım şimdi sen?'' dediklerini sezersiniz. mağazalarında üst seviye donanımlar yoktur. ''xtr'ın tüm parçalarını alacağım'' deyin belki birer tane xtr rotor, xtr balata bulursunuz. e hani profesyonel bisikletçilik? 1285 tane sıfır bisikleti yan yana dizmekle bu işler olmaz velespitttttt!

    sıradan bisiklet kullanıcıları ufak arızaları dahi onaramaz ve doğal olarak bisikletçilerin yolunu tutar. ben de öyleydim zamanında. velespit, küçük tamir için gelenleri pek de sevmez. dakikalarca bekletildikten sonra ''sizin ne vardı?'' sorusu yöneltilir. lastik şişirme haricinde bir şeyse ''bisikleti bırakın biz sizi ararız'' diye yanıtlarlar. öyle hemen yapalım da adam binsin yok. burada verilen gizli mesaj ''bir daha da tamir için bize gelme!''dir. şimdi yılda ya bir ya iki kez uğruyorum. o da kapıdan seslendikleri için...
  • pedallari on tekerlekte olan bisiklete verilen ilk nesil bisiklet modellerinin orjinal adi. ilk nesil derken 1800'lu yillar yani baya ilk nesil.
  • sami çiprut'un olan bisiklet dükkanı. adam gibi cannondale bulabileceğiniz tek yer. dost kazığının da yaşandığı yegane yerlerden biri.
  • kıbrısta bisiklet'e bu ad verilir, velesbit diye söylenir genelde. italyanca kökenli bir kelimedir.
hesabın var mı? giriş yap