• odtu'nun su anki ceo'su. hizmete geldigi gunden beri odtu'nun odenmis sermayesi %210 oraninda artmistir.
  • çok kibarca ifade etmeye çalışayım: tutarsız bir yönetim anlayışına sahip rektör. odtü'de tarkan konserinin olduğu gün kimseden kimlik sorulmamış, çantalar aranmamış, ama söz konusu bahar şenliği ve öğrenciler olunca, arkadaşlarımızı kapılardan sokmak için yalvar yakar olmuşuz, çanta aratmamak için yapmadığımız cinlik kalmamamış, şimdi bu tutarsızlık değil mi? sonra okulda içki satışı ve içki sokmak yasak güya, peki rektör amcam etrafta çantalarla karaborsadan bira satanları bilmiyor mu? madem okulda içki satılmasını istemiyorsun, o güvenlik görevlilierinin tek işi herhalde öğrencilere sataşmak değil...yakalarsın o karaborsacıları olur biter. ama bunu yapmaya cesaret edemiyorsan, açarsın kapıları, çanta aramaktan filan da vazgecersin herkes rahat rahat keyfine bakar 3-4 gün boyunca. ama mış gibi yapıp da bizi yeme...

    edit: imla
  • ikinci kez rektör seçilmesinden sonra belediyecilik anlayışını odtü 'ye getirmiş olan insan. geçen sene kışın ortasında sağlam kaldırımlar bozulup tekrar yapıldı. bu kış da her yere kanallar kazılıp sonra da doldurulmayarak kampüs çamur deryasına döndü. acaba bir daha rektör seçilme hakkı olmadığı için, bir dahaki seçimlerde melih gökçek 'e rakip mi olmak istiyor diye düşünmekten kendimizi alamıyor, başarılarının devamını diliyoruz.
  • rektörlük ülkemizde, (eskiden emniyette vardı) siyasi şube amirliği ile mütahitlik* bileşimi bir şey olduğu için, yaptıkları, bulunduğu konumun kategorik gerekliliğidir. öbür türlüsünü, türlülerini ne aydın türk akademik kadroları seçer, ne yök cumhurbaşkanına yollar, ne de cumhurbaşkanı göreve atar.
  • odtü bahar şenliği 2006nın 2. gününde, odtu kkmnin önünde arkadaşlarımla otururken, yere tükürdüğüne* şahit olduğum insan.
  • aynı zamanda tobb etü mütevelli heyeti üyesi de olan sevgili rektörümüz*

    odtü'yü "liberalleştirme" yolunda az zamanda çok yol almıştır.

    bu uğurda odtü'nün kimi yerleşik teamüllerini hiçe sayıp aşırı-güç kullanıyor olması da, bazı çevrelerde makul karşılanmaktadır, şüphesiz.

    edit: yakın bir zamana kadar tobb etü'de mütevelli heyeti üyesiydi (bkz: #10139376)*. yerini ertuğrul özkök'e bırakmış olabilir. çünkü daha önce ertuğrulcuğum bu listede yoktu.
  • intihal vakasından sonra (bkz: fizikte bilimsel asirma skandali) gönderdiği bir elektronik posta'da kullandığı bir ifadeden anladığımız kadarıyla, kendisi, 35. madde ve öyp vasıtasıyla şu anda odtü'de bulunanları odtü'nün akademik personeli saymamaktadır. öyle tahmin ediyorum ki, gereken cevabı alacaktır.
  • beyin gocunu tersine dondurmek icin ataga girismis belki bir ya da tas catlasin iki devlet universitesi rektorunden birisidir. taaa amerikanlara kadar gelmis, 4 saat yemeden icmeden, odtu'de yapilan bilimsel arastirmalari, devletten aldiklari minimum alti destege ragmen nasil boyle saglam kalabildiklerini buyuk bir sevkle anlatmis, konusma sonunda o yorgunlugun ve acligin susuzlugun ustune, ogrencilerin sorularini buyuk bir aciklikla yanitlamis, odtu ile ilgili igneden, iplige her konuya hakim oldugunu gostermis, odtu ile ilgili sorulan her soruya tatmin edici cevabi olan, sempatik, dogal, akilli, enerjik rektor, bilim insani, tenisci.
  • sabancı üniversitesi ile yök arasındaki eğitim sistemi tartışmasına, akıllara ziyan bir beyanat ile müdahil olmuştur. öncelikle bakalım ne demiş:

    “öğrenciler kapasiteleri ile uyumlu bir eğitim almalılar. sınavda düşük puan almış olan bir öğrencinin, hak etmediği bir bölüme gönderilmesi adil değil. örneğin odtü’de elektronik bölümünde okumak için sınavda çok küçük bir azınlık içinde yer almış olmak gerekiyor. düşünün ki, bir öğrenci, sınavda göreceli olarak daha düşük puan almış ve sosyoloji okuması gerekiyor ancak sabancı üniversitesi’nin sisteminde elektronik mühendisliği okumaya gönderiliyor. bu uygulama adil değildir ve anayasaya aykırıdır.” 3 haziran 2009 – hürriyet daily news gazetesi

    bu açıklama daha da devam ediyor. birinci olarak bu insan öss sistemine tamamen sadık. hatta össden çok össci. össnin öğrencinin kapasitesini tamamen belirlerdiğine inanıyor. bu durumda kendisini bir daha hiç görmem istememem bir yana, özellikle üniversite giriş tartışmaları içinde görmek istemiyorum, zira bu insanın duruşu belli. ikinci olarak eğer odtü eletroniğin puanı tutturulamamış ise başka üniversitelerde eletronik okunamayacağını, bunun sadece sabancıda olduğunu düşünüyor. eğer odtüde eletronik okumayı haketmediysen hiç bir yerde okuyamazsın. sosyoloji örneğini neye dayanarak vermiş anlayamıyorum ama orada da herhalde odtü sosyolojinin puanını kastediyor. yani odtüde bi yerin puanını tutturamıyosan okuma arkadaşım üniversite diyor. tabi kendisine sorsanız bunu demiyor da bu üstteki örnekten bu anlam çıkıyor. tamamen mantıkdışı bir örnek. ben inanıyorum şu yazılanı okusa herhalde kendi de farkeder saçmalığını.

    böyle bir insan odtü gibi, memlekette en iyi üniversiteleri say dediğimizde ilk sırada sayılan bir okulun rektörlüğünü nasıl yapmıştır anlamak mümkün değildir. bence, artık bütün mantık kurma (ing. reasoning) yetisini kaybetmiş bu insanı lütfen basındaki arkadaşlar da yalnız bıraksınlar, gidip her olayda fikrini sormasınlar.
  • hali hazırdaki odtu rektorudur,yök tasarısı nedeniyle istifa edicem ayaklarıyla tekrar aday olan yegane sahsiyettir...
hesabın var mı? giriş yap