• üç gün önce gezinin önde gelen örgütçüsüyken, yine dayanamayıp tayyibine dönmüştür.

    görüntüler fluymuş. flu olsa ne olur? nerede hani 80-100 kişilik çıplak deri eldivenli? nerede işeme oradaki güvenlikçilerin burnunun dibinde? türbanlı bacının üzerine işeyecekler, muhtemelen esenler, bağcılar, halkalı çocuğu, 5 metre ötedeki o güvenlikçiler de hiçbir şey yokmuş gibi makaraya devam edecekler öyle mi? kimi kandırabileceğini sanıyorsun ki sen?

    99 seçimlerinde mahalledeki 50 küsür sandıktan ödp'ye çıkan tek oyu kullanan beynimi sikeyim.

    uyarı üzerine not : kendisinin mevcut ödp ile herhangi bir ilişkisi yoktur.
  • bu adamın hala nasıl ve neden ciddiye alındığını bilen varsa söylesin. bundan yılllaaar yıllar önce hocalık yaptığı üniversitede öğrenciydim ben. ödp'li arkadaşlar kendisine öyle bir hayrandılar ki şaşırırdım. sonra tesadüf eseri bir gün kulüp odasına geldi. iki muhabbet etti, lan dedim ciddiye alınacak adam değil bu. balon. netekim patlayalı çok zaman oldu.
  • savunucularına bir tavsiyem var: kendisini eleştiren herkesi militarist, ulusalcı, faşist, kızılelmacı kabul edin. herkesi görmezden gelin. ama kendinize şu soruyu sorun:

    mecliste çoğunluğu sağlamış bir iktidar tarafından "atanabilir" bir mevki olan cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan tek bir kişinin anayasa mahkemesi üstünde bir hegamonyası olması sosyalizmin, demokrasinin veya güçler ayrılığı ilkesinin hangi yönüyle örtüşüyor?

    tamam, ufuk uras'ı eleştiren herkes kaka olsun. yeter ki siz kendinize bu soruyu sorun.
  • çok iyi hatırlıyorum, bir gece cnn türk'te penguen belgeseli izliyordum. telefon çaldı, arayaın ufuk uras'tı.

    yıllardır yaptığımız hazırlıkların sonuna geldik, göreyim seni koçum dedi. kefenimi çıkardım, akp bayrağını yere serdim, önce tecavüz ettim, sonra üstüne işedim. telefondan para yatmış mı diye baktım, deri eldivenerimi de giyidikten sonra üstüm çıplak bir şekilde beşiktaşa gittim.
  • kuzenimin çalıştığı dergide bolca yabancı gazeteci çalışıyor ve en çok güldükleri isim bu.

    çünkü u fuk ur as diye okuyorlarmış.
  • türkiye solu için yaptım diyor, anayasa mahkemesi'ni akp hegemonyasına, diktasına alacak maddeye evet oyu vermesiyle ilgili,

    yahu ufuk kafan mı karıştı senin? anayasa mahkemesi'ni bu değişiklik kaldırmıyor ki! aksine tektipleştiriyor bu bir.

    iki, türkiye solu için bir şey yapmak isteseydin baraj denilen saçmalıkla ilgili ve parti kapatma ile ilgili maddelerle ilgili tavrın olurdu, bu nasıl bir tutarsızlık, nasıl bir adamsendecilik...

    burjuva iktisadını hakim kılan, kamuyu satıp savan, halkın iliğini kurutan o adamlar seni alkışlarken hiç mi yüzün kızarmadı?

    bırak, bu utanç kavramına solu katma, katamazsın. kişisel kararımdı de, çıkarım o yöndeydi de, ama bu sol değil, hayır kesinlikle değil...
  • %10 parti barajı olduktan sonra takmışım sizin demokrasinize, değişikliklerinize demeyip, ilkeli bulduğum noktada oy veririm diyen artist.

    evet başka tanım bulamadım. insan ideolojik olarak sürekli gerilerse olacağı o.

    büyük hayalkırıklığı. kendisininden, anadolu yakasinda deli gibi kosturanları olarak daha fazla şeyler bekliyorduk. hatta hep iyimser bir beklenti içinde ufuk hoca için raporlar hazırladık kendi kendimize. ama ufuk dsip demokratlığının ötesinde birşey üretemiyor maalesef.

    ayrıca her uras eleştirisi yapana "kızılelma" eleştirisi yapmakta, soldaki acizliğin diğer bambaşka göstergesi.

    ben demokrasinin gerçeğini isitiyorum, müteahhit demokrasisini (bakın akp değil, müteahhit demokrasisi) değil.

    bu anayasa değişikliklerine toptan hayır demeyen her solcu da inanılmaz derecede dingildir, kördür. %10 diyorum, seçim yasası diyorum. bu müteaahitler senin benim temsil hakkımı elimden alıp onun üzerine demokrasi inşa ediyorlar.

    ufuk hocam hepisini geçtim, ben çocukken sabahattin ali'nin sırça köşk adlı öyküsünü okuduğumda çok irikilmiştim. çok kısa zamanda size tavsiye ediyorum.

    öyküde, dili olmayan, gözü olmayan, beyni olmayan bir kelleyi sırça köşke fırlatıyorlardı. benim temsil edilem hakkımı elimden alanların demokrasi ihtiyaçlarını ben ne yapayım. ve banane
  • ciddi bir ahlaki düşkünlük içinde. fotoğrafını çeken ve twitter'da yayınlayan şahıs hakkında suç duyurusunda bulunmuş. "özel hayatın gizliliğini ihlal" tamam, öyle olduğunu düşünüyorsa suç duyurusunda bulunsun. ama yetmemiş bir de "halkı kin ve düşmanlığa tahrik"ten suç duyurusunda bulunmuş. bu saçma ama diyelim tamam; kendini fazla önemseyen birinin hezeyanları.

    peki ya yaptığı saçmalığa tepki gelince "orada rakel dink de vardı" demesi... rakel dink suç duyurusunda bulunmuş mu? hayır. söz konusu vatandaş "orada rakel dink de var" demiş mi? hayır. fotoğrafta rakel dink seçiliyor mu? hayır.

    yaptığı hareketin tepki çekeceğini bilen ve ilk tepkileri gören uras, ortaya rakel dink'i yani hrant dink'i atarak kendini aklamaya çalışıyor. kendi çekeceği tepkileri azaltmak için hrant dink'i istismar ediyor. bu adam hep mi böyleydi, sonradan mı böyle oldu bilmiyorum ama bu kadar da düşkünlük olmaz.
  • büyük bir halk hareketi başlatmış sosyalist.

    bunca yıldır hukuksuzluklara, yolsuzluklara, açlığa, baskıcı politikalara sesi çıkmıyor, dedik...
    ama o hepimizi utandırdı.

    kravat, evet...
  • referandumda evet şakşakçılığı yapıp, akp iktidarının basılmamış kitabı toplatma cüretini kendisinde bulmasına katkıda bulunan, ondan sonra da "yasaksız meclis istiyorum" diye ucuz popülizm yapan, ne solla ne de sosyalistlikle bir alakası kalmamış milletvekili. milletvekili olmasına milletvekili de, tekrar seçime girse 1000 oy alamaz orası ayrı.
hesabın var mı? giriş yap