• http://www.oykulugeceler.com/…ent.asp?upsale_id=273

    "...
    trt o yillarda özerkti. iktidardan bagimsizdi. biz yayinciliga yeni basliyorduk. bir otosansür terbiyesi edinmemistik! içinde çikarci niyetler beslemeyen bir avuç gençtik. o yüzden dolu dizgin gidiyorduk. artik siyasi programlar yapiyor, coskumuzu ekrana yansitiyorduk. o kadar ki, degil trt’nin radyolarini, basini bile geride birakmistik özgür yayincilikta...

    o günlerin en unutamadigim olayi 10 kasim yayinidir. 10 kasim"da atatürk’ün sanina yarasir bir yayin gecesi tasarlamistik hep birlikte. rus yönetmen sergei yutkeviç"in cumhuriyet’in en güzel yillarinda çevrilmis ayni zamanda türk-sovyet dostlugunu isleyen filminin bir kopyasinin sovyet büyükelçiligi’nde bulundugu haberi alinmisti. elçilikle temas edildi. film alinip getirildi.

    o gece yayin yanlis hatirlamiyorsam bir açik oturumla basladi. açik oturuma hep sol görüslü kisiler davetliydi. haberlerden sonra "türkiye"nin kalbi ankara" yayina girdi. cumhuriyet heyecanini en güzel isleyen filmdir o...

    zaman zaman ekranda ay yildizli ve orak çekiçli bayraklar görülüyordu. sovyet lider vorosilov’un ankara gezisi nedeniyle ankara garinda toplanmis ögrencilerin ellerindeki türk ve sovyet bayraklarini sallamalari ekran basindakilerin kalbinde de bir heyecan denizi yaratiyordu.

    o yillarda iktidarda sagci adalet partisi vardi. süleyman demirel basbakan’di. antikomünizm ticaretiyle iktidar olmus bir kadroydu bu... her gece nöbetçi sefe telefon açip yayini elestirirlerdi. bir defasinda ben nöbetçiydim. ihsan ataöv diye ünlü bir antikomünistin karisi telefon açti. yayini elestirirken ekranda bir esek göründü. kadin avaz avaz:
    - tüüü esegin bile en siskasini seçmissiniz, diye bagirmaya basladi.

    bu zihniyetteki insanlarin 10 kasim yayinini kaldiramayacagi belliydi. yayin basladiktan itibaren genel müdür’e telefon yagdirarak bizi protesto ettiklerini düsünmek için kahin olmaya gerek yok.

    ben o gece reji odasinda yayini izliyordum. birden :
    - genel müdür geliyor, sesleri duyuldu...

    biz birileri dalga geçiyor sandik. derken güm diye reji odasinin kapisi açildi. içeri bastonuyla genel müdür adnan öztrak daldi. ve o hizla:

    - kesin su yayini, diye bagirmaya basladi...

    adnan öztrak kisa süre önce felç geçirmisti. evinde yatiyordu. sanirim ilk kez bu vesileyle sokaga çikmisti.

    reji masasinda adem yavuz oturuyordu. sonradan kibris"ta sehit verdigimiz rahmetli adem ,genel müdür’ü görmezden geldi...

    adnan bey “kesin kesin” diye bagirirken adem orali olmuyordu. film oynuyordu. çok üzerine gidilince adem:

    - efendim ben buradan kesin komutu veriyorum ama telesine kesmiyor, diye bir yalan atti.

    sonunda yayin kesildi. ama gümbürtüsü büyük oldu. genel müdür o tarihten sonra

    ankara televizyonunu siki kontrola aldi. kendi adamlarini yetkili yerlere yerlestirdi...vs...

    türkiye’nin kalbi ankara, filmi son yillarda bir iki defa televizyonlarda gösterildi. kimse orali olmadi... o zamanlar tv ekraninda orak çekiçli bayrak görünmesi olacak is degildi! bizim demokrasi amerikan çikarlarinin bekçiligine göre dizayn edilmisti çünkü.
    ... "
  • sadece izlemek olmaz, bir köşede dursun diyorsanız, çankaya köşkü'nün sitesinde yayınlanan versiyonu şu adresten indirilebilirsiniz.
    http://www.tccb.gov.tr/…ata_ozel/video/ataturk3.flv
    bu adresten internet explorer ya da firefox aracılığıyla indirebilirsiniz, ama herhangi bir download manager**'la indirirseniz, arada kopma falan olursa kotanızı ziyan etmemiş olursunuz. ayrıca paralel indirme de mümkün, on koldan sarıldım dosyaya sunucu engel olmadı, öbür türlü yavaş iniyor.
    dosyayı .flv* formatında, eğer uygun codec'iniz yoksa, kotanızın sağlığı için şu ufak ve ücretsiz programı indirip, izleyebilirsiniz.
    http://download.cnet.com/…000-13632_4-10467081.html (1.57mb)
    süresi 55:30, dosya boyutu 231mb. belgesel boyunca atatürk'ün fotoğraf sandığımız nice karenin alındığı görüntülerini izlemek mümkün. ayrıca ankara'nın 1934'teki halini bir nebze görebilirsiniz. belgeselde en sonda yer alan atatürk'ün sesinden başka seslendirme yok, sürekli marşlar, müzikler var. sahne geçişlerinde ekranda bilgilendirme notları gösteriliyor seslendirme yerine.
    ekşi sözlük iyi seyirler diler.
  • aslı 135 dakikaymış. türkiye'de ortalıkta dolanan versiyonuysa 56 dakika. geçenlerde tarih vakfı ankara temsilciliğinde 56+4 dakikalık bir versiyonu gösterildi. filmin en başında ismet inönü'nün türk-sovyet dostluğundan bahsettiği 4 dakikalık bir bölüm var. inönü pek rahat, ellerini kollarını sallayarak konuşuyor.
  • filmde gözüme çarpan bir husus,film ekibinin kafayı izcilerle bozmuş olmasıdır.türkiye bir izci çiftliği gibi gösterilmiştir.hatta bir izci kızımıza da filmde 4-5 kez görünme şansı verilmiştir.anlamadığım bir diğer husus,eğer atatürk bu filmi hazırlattırdıysa,neden filmdeki orjinal bilgilendirme metinleri rusça.üstüne sonradan ilave edilen türkçe altyazıyı acaba ne zaman koydular.çünkü çeviren arkadaşa da sorularım var.ankara numune hastanesini,örnek hastane diye çevirmiş.filme genel olarak bakarsak,bir anadolu köylüsünün yola çıkışıyla başlıyor.ardından bir sovyet heyeti istanbul,izmir ve ankara'yı ziyaret ediyor.sonrasında geçit törenleri,ankara'da ki bazı yeni yapılar,sovyet elçiliği görüntüleri ile sona eriyor.tabi atatürk'ün 10.yıl nutkunu okuduğu bölümde ilginç.gözümüze çarpan bir başka nokta da,resmi bayramlarda vs. yayınlanan görüntülerin çoğunun bu filmden alınmış olduğudur.atatürk,ismet inönü,fevzi cakmak film içinde karizmatik görünmektedir.sık sık tekrar eden marşlar kafamızı ütülese de,zamanın teknolojisi nazarında görmezden gelinebilir.

    turkiye'nin kalbi ankara(1934)
    time:56 dk.
    made in:turkey,ussr
    imbd rating : 9
  • türkiye haritasi saat yönünde 90 derece döndürüldügünde ve görüntü bir insan bedeni gibi dü$ünüldügünde, ankara gögsün hafif sol tarafinda durur.
  • cumhuriyet'in onuncu yılı etkinlikleri sebebiyle sergey yutkevic ülkemize buyur edilir veya gönderilir. olay günü kalabalık toplanır. atatürk onuncu yıl nutku'nu atacaktır. hem yerli hem de çeşitli milletlerden kameralar, görüntü almak için hazırlıklarını yaparlar. belki onlarca kamera kurulur. kamera ve mikrofonların kabloları yola serilip karşıya atlatılır. yoldan geçen pek çok kablo arasından bir tane kablo çok kocamandır ve kameranın kurulması bu kalın kablo yüzünden çok meşakatlidir. olay yerindeki diğer gazeteciler tarafından alay malzemesi yapılan kablo sovyet sergej'e aittir.

    onuncu yıl etkinlikleri geçit töreniyle başlar. askerler, bando takımları derken arabalar geçmeye başlayınca yola serili tüm kablolar kopuverir ve herkesin yayını kesilir. araç geçişinin akabinde bir tek o kalın kocaman kablo zarar görmez ve atatürk'ün "türk milleti zeki'dir" diye bağırdığı onuncu yıl nutku sovyet sergejin kaliteli ekipmanı sayesinde nesilden nesile aktarılabilmiştir. ankara'nın kalbi filmi bu anıyı da içerir.. ham görüntüleri 136 dakikaymış ancak o gün arabaların koparıp kesemediği görüntü kaydını bizim trt yöneticilerimiz zamanında bir şekilde kesip 50 dakikalık kuş gibi versiyonunu arşivlemişlerdir. orijinalinin bulunması elzemdir.

    kaynak: hatırlamıyorum, belgeselin birindeydi.

    edit: başka bir kayıt esnasında tam kablo kopma anını içeren video bile buldum galiba.
    https://youtu.be/sgyke91z_km?t=394 6:36'ıncı saniyede oluyor muhtemelen.
  • arka pencere dergisi 41. sayısında muhtemelen sözlükte yapılan yorumlara istinaden "faşist almanya'da göbbels'in emriyle yapılan propaganda filmlerine benzetilmesi ise, nereden bakılsa tek kelimeyle mankafaca." yorumunun yapıldığı belgesel.

    belgeselin ntv tarih dergisinin bu ayki (ağustos 2010) hediyesi olduğunu ekleyelim.
  • türkiye cumhuriyeti açısından çok büyük bir dokümanter kıymet arz eden yutkevic'in kayda aldığı 134 dakikalık ham görüntülere hala ulaşılamamış olması acı verici ama şaşırtıcı değil. böyle bir sorumluluk ve duyarlılığı kimden bekleyebiliriz ki? 1969'daki kepazeliğe imza atan adamın oğlunu önder kadrolarına getiren cumhuriyetçilerden mi, yoksa cumhuriyetin o yıllarına toptan bir nefretle bakan tiplerden mi?

    tanım: istiklal savaşı'nın taktik ve stratejisinde önemli katkıları bulunan ve cumhuriyetin 10.yılı kutlamaları için türkiye'ye gelen sscb savunma bakanı voroşilov'un heyetinde yer alan, daha sonra ulu önder'in "dostum sergey" dediği, sovyet belgeselci sergey yutkevic tarafından filme alınmış, cumhuriyetin kuruluş yıllarında çekilen en kapsamlı belgeseldir.
  • tod tv'de restore edilmiş hâliyle yayınlanan sovyetler birliği yapımı belgesel film.
  • mehmet kemal'in 1983 yılında basılan "türkiye'nin kalbi ankara" (çağdaş yayınları) adlı kitabının önsözünden kısa bir alıntı :

    //"türkiye'nin kalbi: ankara" diye türk-sovyet yapımı bir film bilirim. bu filmi, çekimi bittikten sonra sinemalarda gördüğüm gibi, oyuncularını da ankara sokaklarında çekimi sırasında hayal meyal anımsarım. (...) atatürk'ün sağlığında "türkiye'nin kalbi: ankara" filmi, yaz günleri meydanlarda perdeler kurularak halka gösterilirdi. sonra, uzun bir süre bu film unutuldu. hatta dp'nin iktidara gelmesinden sonra oynatılmak istendiğinde yasaklandı da. 27 mayıs'tan sonra idi, bu film, ismet paşa'nın davetli olduğu bir gece sovyet büyükelçiliği'nde devlet erkanına ve basın mensuplarına gösterildi. çoktandır unutulmuş olan film, bir kez daha anımsanmış oldu.//

    *

    yıllar sonra : filim cumhurbaşkanlığının sitesinden kaldırıldığı için yeni adres eklendi.
hesabın var mı? giriş yap