• zamanında gene dallama fransızların icat ettiği nanedir kendisi. versailles gibi bi saray yapmış cicili bicili binalar inşa edip parisi hoş bir görünüme kavuşturan bu dallamaların atladığı bir nokta vardı. tuvaletdeniler güzel şeyi yapmak. ee tabiki insanda biyolojik bi metabolizmaya sahip, doğal ihtiyaçları oluyor. n'apmış bu amcalar tutup pencereden aşağı atmışlar bi' güzel. gel zaman git zaman güzelim parisin sokakları bizim boklu dereden beter duruma gelmiş. o sırada aristokrasinin dibine vurmuş amcalardan birinin kafasında akepe ampulü kadar parlak olmasa da bi ampul yanmış. sonra ayakkabılarının altına bu topukları falan eklemişler. tek sebep boka basmamak yani anlayacağınız:) şimdi aramaya üşendim ama bunu icat eden bir erkek ve öncelikli olarak erkekler giymeye başlamış bu naneyi. aynı dönemlerde parfümün de icat edilmiş olması pek tesadüf değildir.(par: anti, fume:koku) sonra aradan geçen yıllar boyunca sokaklar ne kadar temizlense de kadınlar bu prangadan vazgeçememişlerdir**.
  • kadını rezil de vezir de edebilen ayakkabıdır. eğer ki üzerinde durmayı beceremeyip paytak paytak yürüyecekseniz hiç giyilmemelidir ama ceylan gibi sekebiliyorsanız çok başarılı bir ayakkabıdır.
  • 1-2 haftada dilinden anlamaya başladığın..

    kendini mi yoksa karşındakini mi kandırmaya yaradığı bilinmeyen..

    dünyayı 5-10 cm yukardan görmene yardım eden..

    duruşunu, yürüyüşünü, bakışını, gülüşünü istemeden/farkında olmadan değiştiren nane..

    haldır huldur yürümek yerini farklı bi şeye bırakıyor, böylece kişi daha sakin karar vermeyi de öğreniyor ilginç bi şekilde..
  • ayakkabı açılana kadar ayak parmaklarını plasterle kaplarsanız sonuç çok başarılı olabiliyor.
    ilk giyildiğinde "çok mu kırıtıyorum acaba?" diye sorgulatan, sonradan kırıtma dozunu ayarlamayı öğreten alet edevat.
  • yol açtığı bir handikap da post-wear sendromu olan nesne. abartısız, 3-5 cm kalınca topuğu olan, akşam ayağınızın acısından kıvrandırmayan versiyonları muhteşem olup alışkanlık yapabiliyor. yürüyüşe bi ahenk geliyo, bacaklar uzun görünüyo, kalabalık bi mecrada yürürken etraftakilerin %89,3'ü dönüp dönüp size bakıyo derken, ertesi gün anlamsız bi şekilde düz taban sandaletlerle dışarı çıkılırsa insana çok pis koyuyor.kişi kendini herkesten bi alt basamakta yürüyomuş gibi kısacııık, miniciiik, saydamm, paççozz, ucccuz hissederken, bi sonraki güzel habere kadar depresif dolaşıma geçiyor. ne demişler efenim, alışmış kudurmuştan beterdir. kür için eski düz taban günlerdeki mutlu anılarımıza dönüyoruz, rahat bile olsa ömür boyu da topuklu ayakkabı giyilemez ki.
  • insanın havasını değiştirdiği bir gerçek, giyebilsem her gün giyerim mesela ben bunu. ama insanın vücut yapısına aykırı ve sağlıksız olduğu da ayrı bir gerçek. güzel görüneceğim diye acı çekmek ise ancak kadınların yapabileceği bir şey.
  • lazım olur diye alınan fakat hiç giyilmeyen, para vermesi acayip zevkli, giymesi eziyet olan şeydir.

    - oha bunları hande yener'den mi aldın ?
    - o nasıl bir ayakkabı rengi?
    - kızım niye aldın yine bunu giymeyeceksen?
    ...

    yalnız 1.80 boyunda bir kuzenim var *10 cm topuklu ayakkabıyla geziyor çok yadırgıyorum. gerekçesi de herkes topuklu ayakkabı giyince onun boyunda oluyormuş, onunda giyip o arayı kapatması gerekiyormuş çok acayip. ben 20 cm topuk giysem anca kapanıyor o fark jfhdkfjd
  • alırken hayranlıkla giyilen, havalı tezgahtarın umursamazca "nasıl oldu?" sorusuna "ayy çok rahat." diye ağzı açık cevap verilen yakışıklı ama fırlama erkek arkadaştır.ilişkinin başlarındaki hayranlık giderek azap ve acıya dönüşür.siz ona birşey yapmasanız da acaip değer verip ayakkabılıktaki en kral yere (öncekinden kalan) koysanız da o canınızı acıtmaktan keyif alır.tahammülünüzün kalmadıgı anlarda ayrılırsınız(çıkarıp yalın ayak yere basmak suretiyle) bu kez de sizi "küçük" düşürür kısa ve şişman olduğunuz gerçeğini yüzünüze vurur.ilişki bitmiş ayrılık sonrası ayak ağrıları başlamıştır.
    ta ki o'nu görene kadar.o da ne hotiç te indirim var ve vitrindeki sizin yeni sevgiliniz olmak için çapkın çapkın gülümsüyor.150. kez kendinize karşı koyamazsınız ve yeni ve zor bir aşk daha..
    zor zanaattir topuklu ayakkabı..babet gibi kısa boylu şişman biriyle evlenip huzurlu ve rahat yaşamayı tercih etmeli yaş çok ilerlemeden..
  • izlediğim porno filmlere göre, kadınlar bu ayakkabı olmadan sevişemiyor. zira hepsinde var. enteresan tabii. bi' gün sevişebilirsem eğer özellikle dikkat edecem var mı yok mu böyle bi' şey diye. hayırlısı.
hesabın var mı? giriş yap