• bergkamp, kanu, van persie, adebayor, eto'o, trezeguet, ibrahimovic gibi santraforlar ile birlikte oynamış, kariyeri boyunca 360 gol atıp 179 asist yapmış, premier lig, la liga, dünya kupası ve avrupa kupası kazanmış bir adama da balon denmez be.

    baba ronaldo 3. bölgede bildiğin şeytandı ama henry'nin repertuari daha genişti. yok sol ayağı yokmuş, yok kafası yokmuş. ya bir de olsaydı...

    edit: liseli ergenlerin hışmına uğramisiz :) lan olum bu adamın topukla karışık vurduğu ayak içinin hatırı bile yeter. 30 senedir futbolu anlayarak izliyorum, formasını aldığım 2 tane topçu var; biri guti biri de henry'dir.
  • henry nin kendisine sorsan tarihin en iyisi kim diye o bile benim demez aq. adam gelmiş henry tarihin en iyisi diyor. hadi yat uyu kardeş en iyisi.
  • yukarıda top kontrolü kötü diyen var. hahahah. ulan first touch kavramının resmini çizsen 2 tane arsenal’in o2 forması ortaya çıkıyor zaten, bordo olan. biri dennis öbürü henry.

    lan bu adam kafasının üstüne ayağını kaldırıp ayak ucuyla top kontrol ederdi ki destek ayağı da havada olurdu. ne günlere kaldık ya rab!

    ceza sahasının solundan çapraz girip sağ ayak içiyle uzak köşeye yerden vuran adam desen tüm dünya pozisyonu görmeden “henry” der.

    bu adamdaki ayak içi öyle yumuşaktır ki muhtemelen görsen ananın memesi sanıp emmeye kalkarsın.

    trollün de bir namusu, haysiyeti var beyler. gayretullah’ın gücüne gider, bu adama overrated demek.

    edit: adam kaça sene önce emekli olmuş, bizi debe’ye hala o taşıyor. teşekkürler uzun bacaklı, teşekkürler arkadaşlar.
  • amına koduğumun z kuşağına bak henry'e sallıyorlar. bazı oyuncular var değerleri ölçülemez. henry de bunlardan biriydi.
  • 20 li yaşlardaysanız tabi ki henry yi bilmez ve son 10 yılda piyasaya çıkan santraforları henry den daha iyi zannedersiniz.

    henry gelmiş geçmiş en iyi ilk 10 santrafor içerisindedir. bunun romantiklikle ne ilgisi var onu da çözemedim.

    şimdi 10 sene sonra messi çok iyiydi deyince bize romantik mi diyecekler onu da düşünüyorum, romantik olmak istemiyorum çünkü.
  • üst modeli denilen mppappe'yi donunda sallardı , büyük forvet efsane topçudur. farmers lige değil premier lige damgasını vurmuştur.
  • 1.88 boy, ipince ayak bilekleri, bunun tam aksi şekilde geniş omuzlar, aslan gibi kuvvetli bir üst vücut. buna rağmen inanılmaz ince alt bacak, bilekler. futbolda anomali kavramının, haland vb. futbolcuların aksine en büyük örneği. çünkü haland geniş alanda, rakipleri eze eze gitmesiyle meshur bir futbolcu. fakat henry, dar alanda bir cambaz gibi, geniş alanda ise bir çita gibiydi. henry döneminin en üst seviye atletiydi ve bu konuda tek rakibi brezilyalı ronaldo'ydu. onu anomali yapan şey lukaku ya da haland gibi vücudunun gücünü avantaja çevirmek bir yana, ayrıca kıvraklığı ile de farkını göstermesiydi. özellikle bu tip futbolcuların sadece internetteki kesitlerini seyredenler, dönemin ruhunu yakalamak konusunda çok dezavantajlılar. çünkü bugünkü düşünce yapısıyla highbury atmosferini ve o zaman futbola yaptığı etkiyi hissetmek biraz zor. arsenal'ın 2007'de yeni stadyumu muhabbeti olduğunda ve amerikan tarzı görüldüğünde zaten yavaştan hissetmiştik futbolun öldüğünü. istiklal caddesi ile ilgili söylenen "bir tane arap olmadığı zamanlar" sözleri premier lig tribünleri için söyleniyordu. araplar tribünleri henüz domine etmemişti. 30 bin kisilik highbury'nin fıfa 2005'te alınması bile başlı başına bir zevktir. henry'nin o zamanlar attığı 4-5 gol bugünkü bir çok skorerin attığı gollerle kıyas kabul edilemezdi. bir de düşük skorlu bir dönem olduğunu, futbolun skor yönünün bu kadar uçmadığını da hatırlatalım. yani o henry'i 20 yaşında arteta'nın dahi eline verseniz rekor falan bırakmazdı. henry varken premier lig'de 14-15 gol atmak uzaya çıkmak gibiydi. fakat şu anda bütün takımlar skor yapmayı biliyor ingiltere'de. ayrıca alex ferguson gibi bir kupa canavarı rakipteydi.

    geçtiğimiz yıl, bir instagram paylaşımında henry'i şimdi ağzıma almak istemediğim futbolcularla karşı karşıya getirip, liseli bebelerin henry aleyhine konuştuğunu gördüm. sayfa bir ingiliz sayfasıydı ve henry'nin, zamanında wenger değil de manchester united ile yolu kesişmiş olsaydı yaklaşık 4 tane şampiyonlar ligi şampiyonluğu alacağını, premier lig sayısının da 10'a yakın olacağını söylemiştim. bu adamın içinde bulunduğu yapı, avrupa'da hiç lobisi olmayan, kendi liginde doğru düzgün medya desteği olmayan yapıydı. ve bu yapıya rağmen yaptıkları inanılmazdı. sadece bir düşünün henry'nin arsenal ile şampiyonlar ligi'nde sadece bir finali var. ve arsenal gibi barcelona'dan 5 kat düşük kalibrede bir camia ile. doğal olarak kazanamadı o finali çünkü bir finale real madrid ya da barcelona çıkarsa kaybetmez. bu 1995'ten beri böyleydi.

    bu adamın kupa sayısı bu kadar düşük ve bireysel ödül sayısı bu kadar düşükse takımının lobisiz olması sebebiyledir. oyuncularının dönemleri ve şartları ile değerlendirmek gerekir. siz gallerli ryan giggs ile alessandro del piero'yu dünya kupası sayısı üzerinden ya da maçları üzerinden değerlendiremezsiniz. makul değil.

    luis suarez örneği veren kişilerden tek birisinin bile henry'i seyrettiğini düşünmüyorum. seyreden adamda utanma olur çünkü.

    luis suarez son yılların en keskin golcülerinde ilk iki sırada. yani 2010-2023 arasındaki en striker iki oyuncudan birisi. fakat be cahil kardeşim birisi striker bu oyunculardan, diğeri ise dennis bergkamp sonrası vieira vb. babalar gibi oyuncuların dahil olduğu bütün bir takımın ayağına baktığı lider. suarez'in takımında messi liderdi, xavi liderdi.

    henry'nin döneminde ruud van nistelrooy efsanesi vardı. muhteşem bir bitiriciydi. bilin bakalım gol krallığı sayısı neden düşük kaldı? ve bilin bakalım premir lig'de 3 sezon üst üste kim gol kralı oldu? bu adamı 2001-2002 sezonunda okay karacan ile seyrettiğimi hiç unutamam. o zamanlar büyük ekran televizyonlar pek yoktu ve akraba evinde oturur seyrederdik maçlarını. hayatımda 2001-2002 arsenal'ı gibi bir şey seyretmedim herkes invincibles sezonu diyedursun.

    bu adamı anlatmak için özel mesai harcamanız gerekir. bazı adamlar sizin sosyal medya jargonuyla ezeceğiniz adamlar değil. malum elle topu kontrol etme olayı normal çünkü barcelona transferi sonrası ayarları bozuldu. sırf kupa kaldırmak için barcelona'ya gitti adam. 2. hatta 3. adam olmayı kabul etmek zorunda kaldı. yaptığı aptallıklar benim için o dönemde normal.
  • "galatasaray'ın juve'yi elemesine sürpriz diyenler var. pası drogba'nın verdiği, golü sneijder'in attığı bir takımdan söz ediyoruz." - thierry henry
  • "bu da tanrının diğer eliydi kıh kıh"

    dhierry henry
  • zidane ve ronaldinho ile beraber gönlümde ayrı bi tahtı olan topçu. bambaşka bir ibne evladı. ayağına topu alışı, plaseleri, cool gol sevinçleri derken tam benim adamımdır, forvetimdir. yalnız bir ronaldo gerçeği varken hiçbir zaman en iyisi olamayacaktır. kurduğum dreamteam'lerde 11'mde yeri daimi aynı ve değişmezdir fakat ronaldo'dan iyi değildir. hatta dünya üzerine gelmiş geçmiş hiç bir forvet ronaldo kadar iyi değildir. modern futbolun, kanattan evrilme, robotik gol makinası piçleri saymıyorum buna yalnız.

    not: yukarıda ronaldo derken, aklına portekizli'yi getirenlerin bu saatte yattığını varsayarak, hangi ronaldo olduğunun üzerine basma gereği duymadım.
hesabın var mı? giriş yap