• umur talu, tekel işçileri üzerinden yapılan ikiyüzlülükler için yazmış...
    http://www.haberturk.com/…925&cat=110&dt=2010/02/04
  • bu işçilerin maaş tartışması, insanların genelinin "hak edilen maaş" kavramının oldukça sakat olduğunu gösteriyor.

    hak edilen maaşın miktarı, bir yerden atama yolu ile belirlenmez, yani birilerinin götünden uydurulmaz. memleketin durumu, üretilen değerin miktarı, emeğe olan arz talep dengesi gibi faktörler tarafından kendiliğinden oluşur. özel sektörde çalışan işçiler var ya, işte onların aldıkları maaştan bahsediyorum. "onların da daha fazla alması lazım aslında" deniyor. üretilen bir değer vardır, o değer karşılığıdır para. üretmediğin değer basitçe yoktur, yani öyle bir para yoktur. ya da bir yerlerde kendiliğinden para peydah oluyor ama ben farkında değilim. allahtan kimin kaç lira alması gerektiğine "karar veren" böyle vicdanlı insanlar var ülkede, yoksa "daha az almalılar" diye de buyurabilirlerdi pekala.

    pekala, özel sektördeki de daha fazla alsın. öğretmen de, polis de, pazardaki esnaf da, televizyon tamircisi de, kısaca herkes. götünden para çıkaranlara sesleniyorum, herkese verelim şu "hak edilen maaşı". ama veremezsin kardeşim. çünkü zaten o tekel işçilerinin maaşlarının "hak etmedikleri" kısmını o öğretmenler, polisler, esnaf, tamirci, "cebinden" ödüyor.
  • bu işçilerin maaşının derdine düşmüş maaşlı tetikçilerin olduğunu bizlere gösteren işçilerdir. bir bok bilmeden sayfalar dolusu patron götü yalamayı marifet sanan üç beş çapulcunun yürütülen mücadeleyi aşağılamaya çalışması en hafif deyimle.. buraya da hafifini bulamıyorum..

    aldıkları net ücret bordrolarında yazar merak eden gider bakar türk işin önünde. ayrıca madem hükümet bu işçilerin maaşlarının 3000 4000 lira olduğunda ısrarcı kök maaşlarını da açıklasın öğrenelim..

    ilkokul mantıklı oğlanlara anlatalım:

    bir insanın eline geçen paraya o insanın maaşı denir. yoksa kız istemeye gittiğinizi düşünün kayınpederiniz sorar ayda elinize ne kadar para geçer diye. adam sana giydirilmiş brüt ücretin ne kadar diye sormaz değil mi ? çünkü o giydirdikleri ücretin sana bir faydası yoktur. o paranın içinde ikramiyeler şunlar bunlar vardır ki öğretmenlerin eğitim yılı açılışında aldıkalrı parayı filan da hesaba katmaka gerekir öğretmen maaşalrından bahsederken. yapılıyor muydu bu ? yok. ee peki şimdi kendi pisliklerinin üstünü örtmek için bu çamur atma sevdası neden ? maaş alıyorlar çünkü.. bu tetikçiler bu sistemden nasiplenip bu sistemin kabından besleniyor..

    işte o kapta neler olduğunu da tarih gösterecek!...

    yiyin ulan!..
  • (bkz: #18075333)
  • bu insanların maaşlarına laf edenler, 4/c nin maaşına talip milyonlar var diyenlere bir önerim var arkadaş benim. indirelim bü ülkede çalışan insanların alayının maaşını, o paralarla kuralım bir iki işletme ülkede işsizlik olmasın. nası fikir ama? sonrada başka yerde komünizme bok atmak yok ama. kapiş?
  • işyerinde koluma siyah kurdele t takarak destek olduğum işçiler..
  • ülkemizin geldiği durumu bir kez daha göstermişlerdir. maaştan-4c den anlamam. benim anladığım o insanların 50 gündür orda olmalarıdır.

    geçen yıl kızılayın ortasında saldırıya uğramıştık. evet kızılayın ortasında. 5 tane hayvan sıçtı ağzımıza. evet kızılayın ortasında. yüzlerce kişinin içinde. kimse dönüp bakmadı. hatta yol verdiler bize daha kolay ulaşabilmeleri için. sövüp saydık. bize vuranlara değil; dönüp bakmayan amcaya, kaçarken çarptım diye söylenen teyzeye. yan taraftan geçen gençlere... ne duyarsız toplum olduk lan biz dedik.

    geçen gün yine aynı grup. soğuk bir kış günü. üşüdüğümüz için sakarya burgerdayız. dışarıda tekel işçileri... "yazık lan adam"lara dedik. hatta yolu kapatıyorlar diye kızdık. bunlar niye burda diye düşünmedik. bu insanlar için ne yapılabilir diye düşünmedik. yanımızdan geçen diğer insanlar gibi, 70 milyon gibi, hatta başbakan gibi...

    haklılar mı haksızlar mı bilmem, anlamam ama ben evimde oturup bi kaç kız kaldırırım umuduyla facebooktaki tekel işçileri grubuna katılırken; o insanların bu soğukta bişeyler için savaşması...
    nası iş lan bu?
  • konu hakkında türk psikiyatri derneği'nin; "belirsizlik gelecek kaygisini artirir, güvencesiz çalişma ruh sağliğini bozar…" başlıklı basın açıklamasına bakmak da faydalıdır.

    (bkz: güvencesiz çalışma ruh sağlığını bozar/@haslama cay)
  • belki çok "haklı" istekleri yoktur, belki gerçekten de "iş yapmadan maaş alıyorlardır" ama yaptıkları iş haklıdır

    ne demek mi istedim? şunu: talepleri haksız bile olsa - ki hiç de öyle olduğuna inanmıyorum şahsen - şu an sahip oldukları hakları kaybetmemek için eyleme gitmeye pekala da hakları vardır. yani "kazandığım hakları kaybetmeme hakkım var" diyebilirler pekala...

    kafanız karıştı belki, tekrar toparlayayım: haksız talepleri olsa da, bu taleplerini daha önceden elde ettikleri için, bu hakları savunma hakları var. yani - size göre - haksız dahi olsalar, sahip oldukları hakkı, ayrıcalığı vs. devam ettirme arzuları adil bir haktan doğuyor.

    şimdi, bu nedenle, "5000 lira maaş alıyor" da "yan gelip yatıyorlar" da demek, abesle iştigaldir. hukuk, sosyal adalet gibi kavramlardan bahseden bir ülkenin turnusol kağıdıdır bu olay.

    haksızlığı düzeltmenin bir sürü yolu olabilir; ama bu hakkını arayan bir insanı karalamakla yapılmaz. düşünün: siz, şu an onların bulunduğu bir mevkide olsaydınız, hakkınızdan feragat etmek ister misiniz? eğer buna "evet" cevabı verebiliyorsanız, hemen yarın tüm varınızı yoğunuzu devlete bağışlayın, çünkü bu memlekette açlık içinde kıvranan insanların nezdinde, sizin yemeniz içmeniz de haksızlıktır.
hesabın var mı? giriş yap