• tanrının mecbur kalıp yaptığı şeydir.

    insan yaratmak öyle kolay mı mnskm? 2 tanesini zor yarattık. aşağıdan herşey kolay görünüyo tabi. hadi bakim doooğru camiye, hadeee!
  • "ol" emri ile her şeyi yaratabilen bir gücün aynı anda yüz binlerce insan yaratmak yerine ensest ilişki yöntemini benimsemesi durumu. bazen "ilk başta ensest ilişkiyi nerden bilsin insanlar, örf adet kültür ortaya çıkınca yasaklanmış işte" diye savunanlar çıkar bu durumu, sorum onlara : zaten sadece adem ve havva'dan ilerlemiş olan bir canlı türüne ensesti yasaklayınca üremeye hayvanlarla çiftleşerek mi devam etmeleri bekleniyor? kardeş olmayan, akraba olmayan mı var da yasaklanınca her şey normale dönecek?
  • akraba evliliginde sakat dogumlarin daha cok gorulmesinin sebebi bu kisilerin benzer genetik yapiya ve genetik mutasyonlara sahip olmasidir. dolayisiyla ilk insanlarin genlerinde problem yoksa akraba evliligi sonucu da sakatlik olmaz.

    bilimsel yaklasimi boyle olan olay. kanunlarda yasak olmasinin sebebi de sakat cocuklar degil, bildigin ahlaki yaklasimdir.
  • tanrı varsayımını ortadan kaldırınca daha da vahimleşen bir durumdur esasında. ortadaki bir mitolojidir. bana kalırsa asıl ilginç olan insanların böyle bir sav üretmesidir. bu din olayında başından beri biraz sapkınlık yok değil hani.
  • yanlış bir düşüncedir. ensest kavramı hz. adem zamanında da vardır. hatta bazı dini kaynaklarda kabil'in habil'i bu yüzden öldürdüğü söylenir. yani olay sadece zekat değildir. hz. adem ve hz. havva'nın çocukları bir erkek ve bir kız olmak üzere çift yumurta ikizleri olarak dünyaya gelmiştir. kabil'in habil'in ikiziyle, habil'in de kabil'in ikiziyle evlenmeleri emredilir. kabil buna itiraz eder ve kendi ikiziyle evlenmek ister. buna karşı çıkılınca da hırsından habil'i öldürür. sonuç olarak, o devirde de kendi ikiz kardeşiyle evlenmek ensest sayılıyordu. bu arada biz sadece habil ile kabili bilsek de aslında hz. adem ile havva'ın çocuk sayısı çok fazladır.

    bundan sonrası benim yorumum, doğrusunu ancak yaratıcı bilir:
    olayı geri sararsak dünya üzerindeki tüm insan ırklarına ait genetik çeşitliliğin iki insan üzerinde olduğunu düşünün. hz. adem ve hz. havva'da beyaz ırkın, sarı ırkın, siyah ırkın ve diğer tüm ırkların dna'ları var. muhtemelen ikiz doğan bebekler birbirine yakın dna'lara sahip, diğer doğan ikizlerle arasında ise genetik olarak uçurum var. yani habil ile ikizi beyaz ırkın genetiğine sahip olabilirken kabil ile ikizi ise siyah ırkın genetiğine sahip olabilir. dünya üzerindeki bu günkü çeşitliliği oluşturabilmek ve diğer ırkların ortaya çıkabilmesi için farklı genetik özelliklere sahip çocukların evlenmesi lazım ki zaten ilahi emir de bu yönde gelmiş.

    insanlık tarihin genelinde belli bir ırka mensup insanlar yine aynı ırka mensup kişilerden çocuk sahibi olduğu için bazı genetik özellikler o ırk için artık baskın hale gelmiş ve böyle olmaya devam ediyor. ama beyaz ırka mensup bir çiftin bebeklerinin siyah ırkın genetik özelliklerini taşımayacağının garantisi yok ki haberlerde de böyle durumlarla karşılaşıyoruz. babalık testinden bile geçiyorlar ama bakıyorsunuz çocuk zenci. tabii bu olaylar milyarda birden daha düşük ihtimal.
  • insanların mal olmasının sebebidir. bir bakın kendinize ne kadar mal, bencil, nankör, kibirli, düşüncesiz, zararlısınız. bunun başka bir açıklaması olabilir mi?
    ayrıca tanrı'nın başka şansı yoktu iki tane vardı elinde gibi açıklamalarda başlıktan daha fena zannımca. allah'ın başka şansı yoktu ne demek lan? sen inanma daha iyi.
  • dini rivayetlere göre insanlar şit ve kabil üzerinden çoğalır. ama tevratta enseste dair bir ibare yoktur. tevratın geneline bakarsak ensestin dik alalarını yazdıkları halde adem'in çocukları hakkında böyle bir hükümde bulunmaz. mesela kabil nud topraklarına gider;

    "kayin rab'bin huzurundan ayrıldı. aden bahçesinin doğusunda, nod topraklarına yerleşti. kayin karısıyla yattı. karısı hamile kaldı ve hanok'u doğurdu. kayin o sırada bir kent kurmaktaydı. kente oğlu hanok'un adını verdi."

    bir yere isim vermek için oralarda insanların yaşaması gerekir. sanki kabil, karısını nod topraklarından almış gibi bir hava var ve sanki ilk insan adem değil.

    "adem karısıyla yine yattı. havva bir erkek çocuk doğurdu. "tanrı kayin'in öldürdüğü habil'in yerine bana başka bir oğul bağışladı" diyerek çocuğa şit adını verdi. şit'in de bir oğlu oldu, adını enoş koydu."

    burada da direkt bir ensest iması yok. bence kitabın yazarları bu işi günümüzdekilerden daha iyi biliyor.
  • burada sorun, ilk insanların nasıl ürediği ve çoğaldığı değil aslında. çünkü buna verilebilecek yanıtlar mevcut ve hepsi de tatminkar.

    örneğin, tanrı ilk insanlar arasında ensest ilişkinin "sakıncalı" görünmemesini istemiş, insanlar belli bir nüfusa ulaştığında ise bunu yasaklamış olabilir. tıpkı, şarabın islamın ilk dönemlerinde yasak olamaması ama bir zaman sonra yasaklanması gibi. yahut, adem ve havva evrilen ilk insansı türler arasında "insan" sıfatı verilmiş, akıl bahşedilmiş, ilk kendini bilmiş kişiler olabilirler. bu durumda diğer insansıları da eğitmiş, onlarla ilişki kurarak da çoğalmış olabilirler.

    inanç bağlamında, doğrusunu bilemeyeceğimiz halde tüm bu açıklamalar yeterli ve tatmin edicidir.

    fakat asıl sorun hz. nuh ve nuh tufanı sonrası yaşanır. bilindiği gibi, insanlık ikinci defa hz nuh ve çocukları vasıtasıyla çoğalıyor. bu konu üzerine dini herhangi bir tartışma yok, herkes görüş birliği içinde.

    tufan sonrasına kadar, aile içi ilişkinin yasak olduğu gerçeği ile yetişmiş olan insanlar tekrar ensest ilişki ile çoğalıyorlar. kaynaklarda hz nuh'un gemisinde; nuh‘un 3 oğlu ve eşleriyle 8 kişi, kimi görüşe göre ise, 15 erkek 5 kadın bulunduğu belirtiliyor. bu kadar dar bir polülasyon içinde ne kadar dikkatli olursanız olun, ensest ilişki kaçınılmazdır.

    illa tartışacaksanız, bunu tartışmak daha sağlıklı olur. çünkü ilk insan "ekstrem" bir konudur, kimi mazur görülebilir yönleri veya bizim bilmediğimiz tarafları olabilir.
  • tartışılmaz konu.
    her şeye gücü yeten tanrının, neden adem ve havva'nın yanı sıra bir çok insanı da aynı anda yaratmadığı sorusu, yıllardır benim de kafama takılıyor. her şeye gücü yeten bir tanrının neler yapabileceğini bir düşünmek lazım. neden bu şekildeyiz bir sorgulamak lazım. ancak din, sorgunun zıttıdır. bu yüzden inananlar inanmaya devam etmeli ve inanmayanlara saygı göstermeli, inanmayanlar da inananlara saygı göstermeli çünkü ne olursa olsun bu, bilinçli insanın seçimidir.
  • fazla sorgulanmamasi gereken durum. *
    yoksaa dinden cikarsin maazallah.
    öyle.
hesabın var mı? giriş yap