• taksim'de tuvalet ihtiyacı olan herkesin hiç çekinmeden girip kullandığı tuvalettir. terasla alt katın arasında olması nedeniyle mekan çalışanları altta yemek yiyip yukarı çıkmış ve ya yukarda yemek yiyip aşşağı inmiş ikileminde kaldıkları için tuvalete kimin girip çıktığını pek iplemezler ve bu durumda da insanlar en yakın tuvalet olan karşı sokaktaki tuvaletin paralı olması nedeniyle burayı tercih ederler. bu yüzden de düpedüz umumi bir tuvalettir ayrıca taksim meydanında bulunması da içerideki kalabalığı iyi bir şekilde açıklamaktadır. bundan 2-3 sene önce bir ara tuvaletin girişine bir eleman ve bir kasa koyup "ya yemek fişini göster ve geç ya da para ver öyle gir" kampanası başlatmışlardı fakat tutmamış olacakki bu kampanyadan çabuk vazgeçip "sıçın ulan" felsefesiyle sıkışan insanların yüzünü güldürdüler.
  • ...
  • bu tuvalette hamburger satılıyor olmasını halen doğru bulmuyorum. nerde bu devlet.
  • iki gün önce altıma yapmak üzereyken kullanmak durumunda kaldığımdır.
    normalde pisuvara yapamayan insanları anlamaz ve dalga geçerdim, o gün o tuvalette ektiğimi biçtim. bana hep yalak gibi gelen o işeme platformunun en solundaki bölmeye konuşlandım. o esnada içeri 40-45 yaşlarında bir adam girdi. önündeki 3 seçenekten benim bitişiğimdeki bölmeyi seçti ve konuşlanır konuşlanmaz kafasını benim bölmeme hafiften uzatmak suretiyle kendi çapında karşılaştırmalar yaptı. ben bu ana kadar içimde kopan fırtınayı dışa vurmayı hayal ederken inanamadığım bir şekilde işeyemez oldum. yanımdaki de işeyemiyordu ve bu hakikaten müthiş rahatsız eden bir pozisyondu. "gelmeyince gelmiyor", dedi halden anlarcasına. "evet", dedim. bir süre daha yapamayınca sinirim bozuldu, terlemeye başladım. "ben bir de şurada deneyeyim", dedim ve en sağdakine geçtim, o esnada adam işemeye başladı. ben en sağda da aynı durumdaydım, terledikçe terliyor, durumuma hayret ediyordum. göbek deliğimden işeyebilecek kadar sıkıştığım halde işeyemiyordum. sonra adam elini yıkamaya gitti ve "demek ki yerle alakası yokmuş", dedi, "bu yaşta da prostat..." diyerek de son darbeyi vurdu. elimdekini adama monte etmeme pek az kalmışken, "ben çıkayım, bir de öyle dene" dedi ve tabiri caizse siktir olup gitti. kapının kapanmasıyla durumu olaya çeviren eylemim başladı. hayatımdaki en büyük rahatlamaydı diyebilirim. sinirden gülüyordum. çıktığımda gözlerim o adamı aradı ama maalesef çoktan gitmişti prostat efendi.
  • bu gece yanyana işediğim adamın, işiyorum 10 katını soluyorum amk dediği yer.
  • her zaman sanki yukarıdaki arkadaşlarla buluşacakmış gibi cep telefonunda konuşur numarası yaparak ulaştığım rahatlama noktası. kimse benim gibi rol yapmıyor ama nedense sanki ben rol yapmazsam yakalanacakmışım gibi geliyor*.
  • evimden sonra en çok çişimi yaptığım yer.
  • taksime giden her canlı bir gün taksim burger king tuvaleti'ne işeyecektir. yalak gibi bi garip pisuvarları da olsa, her daim pis ve yapış yapış ta olsa adamlar bildiğin amme hizmeti yapıyor. respect !
  • dünyanın en iğrenç tuvaletleri arasına giren yaklaşık olarak 20 milyon insana yakın farklı insanın çişini 1 kerede olsa yaptığı yer.
  • burada dört kişi yan yana, müthiş bir uyum içerisinde, sağa sola sıçratarak hatta, işerken, aramızdaki abilerden biri gülmeye başladı. kendisini tutmaya çalışıyordu, fakat bunu başaramıyordu. işini bitirdiğinde de bastı kahkayahı. artık bizlerle konuşuyordu resmen. "bu ne amına koyayım, sikeyim böyle tuvaleti!" dedi kapıdan çıkarken. biz huşu içinde işimize devam ettik, "ilk defa geliyor herhalde" diye düşünerek.
hesabın var mı? giriş yap