• oyunculuk zayıf, efektler kötü, konu bir anda oradan buraya atlıyor derken o da ne? dizi bir anda sarmal gibi çekti kendine. (bkz: alice in borderland)'tan sonra şu pandemi sürecinde pfizer-biontech aşısı gibi gelmiştir bünyeme.
    öncelikle...
    --- spoiler ---

    seni unutursak kalbimiz kurusun tek kollu kahraman...
    zirve budur
    tabi ki sahnede eşlik eden müziğimiz
    warriors
    neyse işin eğlencesi bir tarafa; eksikler konu yönünden çok fazla. ama webtoon'unu okuyacağım bakalım işin aslı astarı neymiş. dizide beni kendine çeken kısım, oldum olası zombi dizilerinden ziyade zombi-canavar tarzı yapımlar daha çok ilgimi çekmiştir. mesela resident evil gibi. işte dizi burada devreye giriyor ve akıl almaz yaratıkları bize sunuyor. oyunculuk ve efekt zayıf olsa da sizi dünyasına çekmeye yetiyor. ulan netflix şöyle zombili canavarlı bir dizi de türkiye de çek be. ne olurdu o zombiler bir de çankaya'da dolansaydı.
    --- spoiler ---
    çok beklenti yükseltmeyin ama oturun çerezinizi alıp izleyin. kaybetmezsiniz.
  • 140 bölümlük webtoon'u dehşet iyi olan seri.
    normalde bu tarz zombi/canavar/survival hikayelerinin birkaç kusuru vardır:

    -altyapı eksikliği. gerçekleşen b*ktan olayların hiçbir şekilde mantıklı bir açıklaması olmaz bazen. siz de seriyi ciddiye alamazsınız bu yüzden.

    -bu tarz serilerin yüzde doksanında ilk bölümler zirve bölümleridir. sonra ortama, mekana alıştıkça gerilim kaybolur. işin içine insan ilişkileri, aşk falan girdi mi de ohooo. bir güzel s*çar seri.

    ama sweet home bu hataları yapmıyor. düşmanlar o kadar güçlü ki ortama alışmak diye bir şey söz konusu değil. karakterler aşk saçmalıklarına giremeyecek kadar çok korkuyorlar. seri her şeyi mantıklı bir çerçevede açıklamasa da ucu açık bir konu bırakmıyor. üstüne bir binanın içinde hayatta kalmak gibi minimalistik bir hikayeyi normalde webtoon'larda olmayan bir detaycılıkla işliyor.

    ben bu seriye 10/10 veriyorum. eğer bir gerilim webtoon'u okuyacaksanız o sweet home olmalıdır diyorum.
  • o çocukları kimlere seslendirttiniz lan? allah kahretsin böyle yeteneksizliği. diziden iğrendim.
  • iyi bir dizi mi yoksa kötü mü karar veremedim. çizgi roman tadında. farklı bir dünya anlatmışlar. arzularınız veya zaaflarınıza göre canavarlaşıyorsunuz.

    --- spoiler ---
    mesela çocuğunu kaybeden kadın zararsız bir fetüs oluyor, bugün göğüste 60 bastım karşim diyen adam kaslı canavar oluyor, peruk takan şerefsiz bakkal da kıl yumağı oluyor, ölmeyi isteyen çocuk ölümsüz oluyor.
    --- spoiler ---

    görsel efektleri zayıf. karakter hikayeleri hoş, lisede zorbalığa maruz kalan çocuğun hikayesi özellikle. bunun dışında bazen sahneler arası kopukluklar oluyor. değişik bir anlatımı var dizinin.

    --- spoiler ---
    doktorun neden öyle bir karar verdiğini anlayamadım mesela, motivasyonu neydi ki?
    --- spoiler ---
  • olm taş gibi dizi lan. sizin aklınıza uydum kötüdür diye öncesinde tüm spoilerları okudum. allah tepenizden bakmasın. çok merak ediyorum acaba sizi kim sevsin pek saygıdeğer ekşi sözlük hiçbir siki beğenmeme timi

    --- spoiler ---

    edit1: erdal bakkal ın karanlık ikizinin varolduğu dizi

    edit2: ah ulan katana reyiz, doom çıkması envai çeit heyhulayı hakladın, gittin düz zombiye yenik düştün... sen değil 10 dakikalık savaşında ampul gibi bakıp hiçbi ske elini sürmeyen o bal yapmaz arılar utansın. amk bir de üç kuruş istihkakı hayvan evladı gibi yiyip binada yaşanabilir süreyi kısaltıyorlar. gözlük başkan en baştan ayıklataydı bunları iyiydi.

    --- spoiler ---
  • birinci sezonu 10 bölümden oluşan kore dizisi. bu yoklukta iyi geldi, ne yalan söyleyeyim, iki günde bitirdim.
    --- spoiler ---

    insanın içinde bir nebze arzu, özlem, pişmanlık vs olması iyidir, tabii onları yönetebildiğimiz sürece. eğer yönetemez ve onların esiri olursak böyle tövbe estağfurullah bir şey oluruz.*
    --- spoiler ---
    edit:
    --- spoiler ---

    ya bir de bu eun-hyuk neyin tribine girdi de kendini ölümün kollarına bıraktı? anlayan biri yazarsa çok makbule geçer.
    --- spoiler ---
  • bayıldım ya müthiş bir dizi. keşke daha fazla absürt canavar tasviri görebilseydik. yavaş yavaş ilerleyip karakterlere alıştıran, üzen, geren güzel bir yapım olmuş. üç gündür bu dizinin atmosferine kendimi kaptırmış ve dünyadan soyutlanmış haldeyim. post-apokaliptik sevenler mutlaka izlemeli. kore yapımı olması da farklılık katıyor. bıktık artık amerika yapımı felaket dizilerinden.

    ikinci sezonunu hevesle bekliyorum.

    --- spoiler ---
    ilk bölümlerde karşımıza çıkan, hortumla insanların kanını emen yaratık favorim. aslında çoğu yapımda kullanılan belli bir şablon izlenmiş. tank rolünde kaslı yaratık, çeviklikte de otoparktaki abimiz vardı. kamuflaj ve masum rolü atan yoktu sanırım bir tek.
    --- spoiler ---
  • dün gece tek oturuşta tamamladığım dizi.

    ben beğendim valla baya iyi olmuş, 2. sezonunu da beklerim.

    --- spoiler ---

    şimdi herkes birbirine benzediği için kıyafetler değişince benim beynim yandı. sonda bizim dönüşmeyen canavar çocuğu götüren adam psikopat görünümlü sürekli sigara içen katil avcısı abi miydi?! şayet öyleyse acaba bu abi de mi canavarı kontrol edip dönüşmeyenlerden? kafamda deli sorular.
    --- spoiler ---

    edit;

    --- spoiler ---

    sonda gözlüklü çocuğun kendini feda etmesinin sebebi bence dönüşeceği için kendini karantinaya aldı, diğerlerinden ayrıldı. en son sahnede hatta o kuralı gözümüze soktular.
    --- spoiler ---
  • internet bloğundan alınmış bir senaryoya sahip tek sezonluk çerez dizi. beklentinizi yükseltmeyin ki tadına varabilin. 7/10
  • verdiği mesajın kimilerine ulaşamadığı yapım.

    --- spoiler ---

    daha ilk birkaç bölüm sonunda bu öyküyü belki de resident evil tarzında, bir mekanda mutasyona uğrayarak canavarlaşan insanlarla çevrili sayılı insanın hayatta kalma mücadelesi olarak yorumlamak gerçekten bir hata sayılabilir. çünkü konu ve kurgu itibariyle verdiği özet mesaj, "canavarlaşabilmeleri" için insanların bir virüse, dış etkene veya başka bir mazerete ihtiyaçları olmamasından ibaret. zaten içlerinde farklı seviyelerde taşıdıkları arzular, geçmiş pişmanlıklar ve önyargılar onları bir anlamda ruhen "canavarlaştırmakta"...

    bu nedenle grup ve ikili diyaloglar kurguda aksiyondan daha fazla yer bulmaktalar. bu nedenle öyküde yaşanılanlar olmasa aynı, ilk bölümde bozuk balığı güvenlik görevlisine layık görürken kendini burjuva zanneden kadının sezon boyunca yaşadığı değişim gibi, başta birbirlerine olabildiğince uzak diğer karakterlerin bu kısa hayat trajedisinde (sezonda anlatılan olaylar için zaman dilimi bir ay kadar) kendilerince değişimlere uğramalarına tanık olamazdık.

    sonuçta, kimi fiziken canavarlaşsa ve tüm çektiği acılara, baskılara, haksızlıklara rağmen insanlığını yitirmezlerken(ana karakter misal...); kimi de insan görünümünü koruyan ama içlerindeki çürümüşlük kokusu bir türlü anlaşılamayan canavarlara dönüşüyorlar. misal, milletin içme suyu ile köpüklü banyo yapan genç ile korkuyla panik atak geçirip arabayla dışarı çıkacak gruba saldıran gencin sezon sonunda nasıl tipler haline geldiklerini karşılaştırmayı bir deneyin.

    diğer taraftan... öykünün kalan kısımları türün benzerlerine ait klişelerle dolu ki(itfaiye aracıyla devi uçurumdan yuvarlama, kılıçlı ve tövbekar alkoliğin aşkını ilan ettikten sonra diğerlerini kurtarmak için kendisini feda etmesi...vb. , uzun uzun sıralamaya da gerek yok( misal makam sahibi, tv ekranına çıktığı anda "aha, ölür bu" diye içinizden geçirmişsinizdir! *)! lakin o doktor olamamış gözlüklünün ana karakteri niye ikna edemeyeceğini bilmesine rağmen geride kaldığını veya iç organları ameliyatla alınmış yaşlı adamın uykusunda öylece nasıl ölebildiğini bir türlü çözemedim. dışarıda, o kaslı devle mücadele edilirken ilk dönüşüm semptomunu göstermişti oysa ki, öyle değil mi?

    sözün kısası, içerikte sadece aksiyon arayanların ne yapılsa yeterli bulamayacağı bir dramaydı. çıtır çerez aksiyon umurumda değil diyenlerse biraz daha tatmin bulacaklardır bu yapımdan.
    --- spoiler ---

    not: ımagine dragons'un warriors şarkısı bu yapıma cuk oturmuş doğrusu.
hesabın var mı? giriş yap