• "peki big bang'in öncesi nedir" sorusunu merak edenlere; big bang'den öncesi yoktur, komik olma.... diye kestirip atan, "başlangıcı olan her şeyin bir sebebi vardır, ilk hareketi tanrı vermiştir" (bkz: kozmolojik argüman) diyen inançlılarla farkında olmadan aynı hataya düşen bilim kesmine de ayar vermiştir aslında.

    şüpheci melek blogundan:

    "bir ilk hareketin gerekliliği gözleme ve tümdengelime dayanıyor. dünyadaki olayları gözlemleyen insanlar, bir ittirici olmadan hiç bir şeyin hareket etmediğini gözlemlemiş ve tümevarımla vardıkları kanıyı kullanarak tümdengelim yapmışlar ve evren’nin de bir ilk harekete ihtiyacı olduğuna kanaat getirmişlerdir. halbuki evren’in bilinmeyen/gözlemlenemeyen yerlerinde başka şartlar geçerli olabilir. fizik kanunları bizim dünyamızda işlediği gibi işlemeyebilir.

    ki aslında tam olarak bu gerçekleşmiştir. 20.yy’da kuantum fiziğinin anlaşılmasıyla görüldü ki atom altı parçacıklar, hiç bir etkene ihtiyaç duymadan hareket etmekteler. sürekli olarak hem de. bunu şuna benzetebiliriz – normalde masanın üstünde duran bir saksı yere düşmüşse onu bir şeyin düşürdüğünü varsayarız (köpek, kedi, rüzgar, çocuk vs). ancak bu saksı kuantum evreninde var olsa idi o zaman saksı kendi kendine masadan düşebilir, tam yere çarpacakken hızla sola doğru uçabilir ve 2 metre gittikten sonra aniden yukarı fırlayarak tavana yaklaşabilir ve tam çarpacakken yine yön değiştirerek pencereden uçup gidebilirdi. atom altı parçacıkların bu şekilde (şizofren davranışlar göstererek) hareket ettikleri defalarca gözlemlenen bir olay."

    "evren oluşmadan önce (big bang’den önce) tam anlamıyla bir vakum olduğunu düşünelim. ne atom, ne atom altı parçacıklar hiç bir şey yok. ancak burada yine kuantum fiziği sayesinde anlaşılan başka bir doğa olayı söz konusu o da kuantum dalgalanmaları adı verilen olay. bunlar çok kısa süren minik enerji patlamaları ve bunlar da şizofren atomlar gibi defalarca gözlemlenmiş şeyler. vakumda durduk yere hiç bir şey yokken minnacık enerji patlamaları gerçekleşiyor."

    devamı için: http://suphecimelek.wordpress.com/…molojik-arguman/
  • aslında demek istediği; "evrenin var olabilmesi için tanrıya ihtiyacı yoktur. bildiğimiz fizik kanunları dahilinde evren kendiliğinden bir yaratıcıya ihtiyaç olmaksızın var olabilir. bu bildiğimiz kanunların var olabilmesi için de herhangi bir yaratıcı gerekmez"

    bunu söylüyor. ki buna benzer sözleri binlerce bilim insanı şimdiye kadar söyledi ve söylemeye devam ediyor.

    son ve ilginç bir bilgi ile entry'mi nihayetlendireyim:

    dini içerikli yayınlarda, tanrının varlığına ve kutsal kitaplardaki göndermelere destek bulma amaçlı, sözlerine en fazla yer verilen bilim insanlarından biridir.
  • sanılanın aksine, evrenin varlığını açıklamak için bir tanrı kavramına ihtiyaç olmadığı tezini daha önce de, a brief history of time adlı eserinde dile getirmişliği var kendisinin:

    ---
    throughout the 1970s i had been mainly studying black holes, but in 1981 my interest in questions about the origin and fate of the universe was reawakened when i attended a conference on cosmology organized by the jesuits in the vatican. the catholic church had made a bad mistake with galileo when it tried to lay down the law on a question of science, declaring that the sun went round the earth. now, centuries later, it had decided to invite a number of experts to advise it on cosmology. at the end of the conference the participants were granted an audience with the pope. he told us that it was all right to study the evolution of the universe after the big bang, but we should not inquire into the big bang itself because that was the moment of creation and therefore the work of god. i was glad then that he did not know the subject of the talk i had just given at the conference – the possibility that space-time was finite but had no boundary, which means that it had no beginning, no moment of creation. i had no desire to share the fate of galileo, with whom i feel a strong sense of identity, partly because of the coincidence of having been born exactly 300 years after his death!

    (…)

    the idea that space and time may form a closed surface without boundary also has profound implications for the role of god in the affairs of the universe. with the success of scientific theories in describing events, most people have come to believe that god allows the universe to evolve according to a set of laws and does not intervene in the universe to break these laws. however, the laws do not tell us what the universe should have looked like when it started – it would still be up to god to wind up the clockwork and choose how to start it off. so long as the universe had a beginning, we could suppose it had a creator. but if the universe is really completely self-contained, having no boundary or edge, it would have neither beginning nor end: it would simply be. what place, then, for a creator?
    ---
  • (bkz: ilk neden)
  • kendi fikirleri tartışılmaz gerçekler değildir. kendisi big bang'in kütle çekimi sayesinde oluştuğunu, evrenin çöktüğünü, her çöküşünde tekrar loopa girip devam ettiğine inanıyor. şu an ki fikri de evrenin genişlemesinin birgün duracağı, ve tekrar tek bir nokta haline gelip tekrar big bang'in yaşanacağı ve bunun sürekli devam edeceği. kendisine göre sonsuz kudret ve zamansızlık, tanrıya ait değil, evrenin kendisine ait.

    amma velakin kendisi dışındaki fizikçilerin çoğu,, evrenin genişlemesi konusunda tam aksini düşünüyor. yani çoğunluğa göre evren genişlemeye devam edecek, hatta genişleme hızı da artacak.

    şimdi evrenin genişlemesiyle ilgili iki teorinin de tanrının varlığıyla çok da alakası yok. bir teoriyi ölümüne savunup, tanrı vardır demek ne kadar komikse, tanrı yoktur demek de o kadar komiktir.

    bilmem ne okyanusundaki bilmem ne balığının götünde yaşayan bilmem ne planktonunun üzerinde arapça allah'a benzer bişey yazıyorsa, bu nasıl ki islamiyetin tamamen gerçek olduğu anlamına gelmiyorsa, nasıl ki her sabah güneşin doğudan doğup batıdan batması, tevratın insan eliyle mi, tanrı eliyle mi yazıldığı sorusuna cevap vermiyorsa, stpehan hawking'in inandığı evrenin sönümü de bi anlama gelmez.

    bakın "dünyanın en zeki bilim adamı bile tanrı yoktur dedi" sözleri de komik. kendisinden akıllı olduğunu düşündüğüm onlarca fizikçi var. çok basit bir istatistiki çalışma da gösterecektir ki, çok saygın kuruluşlarda çalışan dogmatizmden uzak gerçek fizikçilerin çoğu bir tanrının varlığına inanır. büyük bir kısmı da deisttir üstelik. bir kısmı bilinemezcidir (agnostic). şaşırtıcı kadar büyük bir kısmı da, yaratıcının aynı zamanda kollama gözetleme işleri de yaptığına inanır. yani islam, musevilik, hristiyanlık, hinduizm gibi dinlerdendir. aralarında kesinlikle tanrı düşüncesini kabul etmeyen kısım da bulunur. bulunmalıdır da. herkes aynı şeye inansaydı zaten neden araştırma yapılacak, bilimle uğraşılacaktı ki?

    bu inançlardan herhangi birine mensup birinin, tüm teorileri, tüm bilimsel çalışmaları, kendi inancına uygun olarak sunması ne kadar iğrençse, ve kendi inancını takip eden insanlar, sanki bunlar tartışmasız gerçekmiş gibi, kendi inançlarındaki bu bilimadamlarının sözlerini ispat olarak sunmaya çalışması ne kadar salakçaysa, stephan hawking'in bu iddiasını kendi düşünce biçimlerinin doğruluğu olduğunu sanan ateistlerimizin yaptığı da o kadar salakçadır.

    zaten tüm dünyada, ateistler dogmatizme karşı çıkan, fikirlere saygı duyulmasını bekleyen, nispeten kafası çalışan ve saygılı insanlarken, çarpışmaları ve savaşları bu yönde olurken, nedense ekşi sozluktekiler, sürekli dalga geçtikleri müslümanlar ve diğer dinlerden çok daha fazla dogmatik laflar edip, çok daha fazla inançlara saygısızlık yapıyorlar.

    dünyanın en saygısız, ve inançlarla dalga geçen ateistleri bize ait malesef. işin komik kısmı, ben bir dine mensup olmadan da kötülük yapmamayuı başarabilirim diye de mottoları var. inançlarla dalga geçmenin de kötü birşey olduğunu kendilerine hatırlatırım. neyse o apayrı bir konu. amma velakin, umarım stephan hawking'in bu sözlerinin kendilerinin asla kazananı olmayacak olan o evrensel kavganın galipleri olduğu anlamına gelmeyeceğini kabul edecek kadar zekaya sahiptirler.

    edit: albert einstein agnostic.
  • 12 eylül'de türkiye olursa, referandumda "evet" oyu kullanacağını açıklamış. *
  • yobazlar bu fırsatta da ne kadar gerzek olduklarını gösterdiler. din ve zeka arasındaki halihazırda kanıtlanmış ilişkiyi bir kez daha pekiştirdiler. hawking'in yaratıcı yoktur demesinin alternatifi yaratıcının varlığı. dinin varlığı yokluğu zaten tartışılmıyor sevgili müslümanlar uyanın artık!
  • universe in a nutshell adlı kitabında, bilimadamlarının big bang'in p-brane'lerin salınımları sırasında birbirlerine sürtünmelerinden oluşabileceğini düşündüklerini yazmıştı. bundan dolayı aslında sürekli yeni evrenlerin oluşabildiğini; fakat sadece azalarak artan hızla genişleyen evrenlerin stabil olabileceğini iddia ediyordu. değişik evrenler arasındaki iletişim için ise şu anda bildikleri tek yöntemin yerçekimi dalgalarını olduğunu söylüyordu. o kitap yazıldıktan sonra bu alanda ne gelişmeler oldu bilmiyorum ama bu son açıklaması kitapta söyledikleri ile tutarlı gözüküyor.
  • pek de akıllı bir adama benzemiyor
  • --- spoiler ---

    evrenin yaradılışı için yerçekimi kuvvetinin muktedir olduğu gücün yeterli olduğunu ve dolayısıyla tanrıya ihtiyaç olmadığını söyleyen stephen hawking'in zaten çok önceden sapkın düşünceleri yüzünden allah tarafından çarpıldığı ve bugünkü şeklini aldığı iddia edildi. hawking'in ayrıca geleneksel ergenekon gözaltı şenliklerine davet edilmesi bekleniyor. taraf gazetesi ise hawking'in yıllardır tsk kanalıyla tübitak fonlarından yararlandırıldığını iddia etti. vakit gazetesi ise hawking'in bir uzaylıyla çekilmiş seks videosunu yarın habervaktim sitesinde paylaşacağını kamuoyuna duyurdu.

    --- spoiler ---
hesabın var mı? giriş yap