• düpedüz yarrak gibi olmuş.
  • "left çerçeve" gibisinden abuk bir şey (nedir, ne değildir hala bulamadım)..
  • sözlüğün hayat damarıdır. kaldırıldığı takdirde, sitenin hiti olsun, aktif yazar sayısı olsun, yarı yarıya düşer. çünkü sözlükteki tek dinamik mekanizma sol frame. bu onu altın değerinde yapıyor haliyle. sözlüğe sorulmuş "n'aber?"in cevabı sol frame'den alınıyor. o gün kendini nasıl hissediyor, keyfi yerinde mi, kafaya neleri takmış, sol frame'den öğreniliyor. maalesef "sol frame'i sadece sikenlerin önemsememesi" gibi bir klişenin kurbanı son yıllarda. candır.
  • monitoru ters çevirince sağa geçiyor.
  • sözlüğün o gün için olan biten herşeyini yansıtan bölgesi. başlıkların dizili durduğu bu alan aslında ilk anda birşey ifade etmez. ancak dikkatlice başlıklara bir kez daha bakıldığında bazı anlamlar çıkarılabilir. mesela o gün yazılan başlıklarda ''anal sex sonrası pipiyo saran bok kokusu, bakire kızı delmeden önce yapılacaklar'' gibi şeyler görürseniz anlayın ki bir avuç sözlük yazarı feci derecede cinsel açlık içerisindedir. adama ''milkshake'' deseniz böyle bi başlığın altına bile ''içerdiği bilmem ne bilmem ne sayesinde testesteron arttıran madde'' yazdığını görebilirsiniz. bazen de '' osmanlıda işkence yöntemleri, bağırsakları çıkarıp köpeklere yedirmek, kafayı sahanda dövmek'' gibi başlıklarla karşılaşabilirsiniz. o zaman anlayınız ki bir sözlük yazarı katil olmuştur, ya da nefret doludur yapmak isteyipte yapamadıklarını ortalığa saçmaktadır.
    en sıklıkla görulen olaylardan biri de ünlü biri hakkında çok sayıda entrynin girildiğinin görülmesidir. klasik olarak bu kişinin öldüğü sanılır. ancak çoğu zaman bu kişi ölmemiş, afedersiniz bir bok yemiş ve sol framedeki yerini almıştır. misal ''135 bin şehit veririz yunanı alırız sonra oradan arnavutluk , bulgaristan...estergooon kalesiiii..'' şeklinde laflar sarfetmiştir.ya da kalkıp haddi olmadan sırf altta kalmamak için ekşi sözlükte kendisi hakkında yazılanlara tepki göstermiş,gazetesinde kendi köşesinde cevap yazmıştır.
    bir de televizyonda o anda oynayan filmler de genellikle entry malzemesi olurlar. mesela o anda dünyayı kurtaran adam oynuyorsa hakkında bir iki entry girildiğini görebilirsiniz.
    kısacası o anda ne oluyorsa ya da o gün içinde ne olup birmişse bir haber bülteni başlık sıralaması bazında sol frame de görebilirsiniz olup biteni. sonuçta burası sözlüğün kalbidir.
  • tek spaceli hali daha güzeldi.. böyle iyice tırt sitelere döndük.. yazı tipini de comic sans yapın tam olsun bari..
  • an itibariyle, ardışık tam sayıların geçit törenine sahne olmaktadır...
  • %33'ü meme,
    %33'ü anket,
    %33'ü kutsala hakaret (ki fark etmez buddha'dan muhammed'e, tito'dan atatürk'e. fakirine zenginine fenerine galatasarayına.) kısaca troll.

    gerisi bizimdir. (bkz: kurtarılmış bölge)
  • bunu sikmeyi marifet sanan, "ben sikmüyürüm" deyip de sikenleri savunan troll savunucuları sadece cumartesi günleri değil, haftanın 7 günü 24 saat sözlük yırtık bir donmuşcasına coşabiliyor. aramızdaki ilk fark bu zaten: cumartesi günü sözlükte takılma sebebimin, akşam olup güneş batana kadar işlerimi hallederken, bir yandan da vakit öldürüp kafamı boşaltmayı istemem olması. fekat ben bu tip şeyleri kullanma derdinde değilim, sözlük dışında ne bok yerler, sabah akşam vurdururlar mı, yoksa başka bir şey mi yaparlar, önemli değil. sözlük kısmı önemli. ancak işte karşısındakinin, mallığına muhalefet etmesine "abazan" olmasını sebep gösteriyor adamlar (bu bile düşünebilen beyinler için o çok sevdikleri meşhur "argüman"sızlığın büyük ve acınası bir ispatı aslında). söyleyecek sözleri yok maalesef. ancak papağan gibi başlık değiştirip milleti sikiştiriyorlar. kapasite meselesi bir yerde, üstlerine gitmiyorum fazla. daha iyisini yaratabiliyor olsalardı, bu tip işlere bulaşmazlardı zaten.

    mevzusu açılmışken eet, çıkın birader, bi karışın insan arasına valla. gelin zirvesini yapalım hatta, "troll'üz biz çünkü böyleyiz özgürüz" deyin, "ama işte öyle japon kerhanesi de değil bence sözlük" diyeyim, geçelim karşılıklı konuşalım, çatışalım. illa içip sarhoş olmayalım, tartışma zirvesi yapalım. canlı canlı, eş zamanlı, konuşalım. bakalım ağzınızdan neler çıkıyor, sesiniz nasıl, nasıl tiplersiniz, tanıyalım birbirimizi, daha iyi anlayalım. "insan gibi" konuşalım. hadi? ama yok. bak ben buna açığım. herkes gelsin, herkes katılsın, konuşalım. ama sen geçiyorsun oraya, fıtı fıtı gerzek gibi saçmalayıp duruyorsun, sonra "radioheadbanger eşeğin amı gibi suratını asıyor" diyorsun. hakkın yok ki. yoksunuz çünkü ortada. oradan mütemadiyen gördüğü her şeye bok atıp duran teneke adamlar olarak kalıyorsunuz. 5 sene sonra "yüzü olmayan insanların istediği hedefe serbest atış yaptığı bir hakaret yuvası" lafının içini dolduruyorsunuz. en büyük başarınız bu.

    peki paşam n'apıyor insan içine karışmaktansa? bütün gün ortalığı sikiştirip duruyor. herkesi eleştiriyor, inceliyor, başkaldırıyor; kendisine laf edilince özgür kız'ın ağda yapmayanı gibi "ben özgürüm" diye ağlıyor. herkese laf sokuyor, devletinden milletine herkesi sikiyor, sokuyor; yarrak çevirmecede kendisi çıkınca "oynamıyürüm ben" diye ağlıyor. bütün sözlüğü mal yerine koyuyor, "salaksınız siz" diyor, taşağını geçiyor; "siktir oradan gerzek, sen kimsin?" denilince "ironiden anlamıyorsunuz" diye ağlıyor. acıyorum ama işte acıdığına şefkat gösteren bir insan değilim benim de böyle bir eksim var :(( a.k. partisi demokratlığından zerre farkı yok zihniyetlerinin. bunları savunan fındık beyinlilere de üzülmüyor değilim açıkçası. herkesin taraf olması gereken, taraf olma hakkı verilen bir platformda; taraftar olmayı seçebiliyor, mallığın neferliğiyle sözlüğü ya da memleketi bir adım öteye taşıyacağını sanabiliyor.

    sorunun büyük kısmı bu. açtığınız her amdan götten başlığın, sike sürülmeyecek entry'nin, "ensest ilişkiyi doyasıya yaşama özgürlüğü" etkisinde ve niteliğinde olduğunu sanıyorsunuz. gidin ve orada bu sizin çok sevdiğiniz başlık formatının altında yazılanlara, tartışmalara, üsluba bakın. bakın da, neden "troll" olduğunuzu, diğer yazarlarla aranızdaki farkı, dışarıdan ne kadar mal gözüktüğünüzü iyice anlayın. çünkü görüyorum ki bir idrak yolları tıkanması mevcut. hakikaten, bu sikko triplerle, sözlükten sözlüğün, hatta bırak sözlüğü, sözlükten memleketin ufkunu açtığını düşünen troll'lerin sayısı gün geçtikçe artıyor. bu hayallerde yaşayan arkadaşlara "troll sözlük" projesini teklif ediyorum. gidin açın bi tane sol frame'siz nick'siz falan, hosting parası söz veriyorum benden. bilgi ya çünkü nasılsa her yerde paylaşılır, her yerden bulunur, herkes ulaşır. at gözlüklüler sayenizde yeni bir dünyaya "merhaba!" der. faideli. bunu bir düşünün.
  • bu hız ile bütün gün 31 çekeni de büyük emekçi ilan edecek son istanbul beyfendisi arzach efendi'nin, kafayı takanlara kafayı taktığı sözlük uzvu. bebişim, bütün geceni bir şeye ayırman, onun sikko olduğu gerçeğini değiştirmez, onu değerlendirmez, onu bir tabu yapmaz, milletin sikine sürmesine engel olmaz. hiçbir şeye saygı duymazken bu kadar saygı beklemek, troll'lerin bile "ironi" anlayışını aşar bence. ki milletin midesini bulandıranın, "troll" demesine sebep olanın "tematik provokasyon" yapmanın antipatikliği olduğu aşikar. sen ucu sana dokunan bir konuya takarsın da millete senin ucu sana dokunan bir konuya takmana takamaz mı? kralını yapar üzgünüm. senin kadar özgürüz.

    bir aybalanın, "bütün dünya türk olsun" denince rahatsız olup en birinci nesil gür ses çıkaracağını, "bütün dünya kürt olsun" denince orgazm olacağını bilmek kötü. benim derdim görüşümün üstünlüğünü kurmak, korumak değildir mesela. ki muhatabıma bakıyorum, şu an için görüşüm oldukça üstün duruyor. şunu anlamanız lazım: siz orada olduğunuz sürece ben de burada olacağım. benim derdim yok etmek, ortadan kaldırmak değil, nötralizasyondur. verdiğim örnek münasebetiyle söylüyorum, ne etnik köken sikimde, ne başka bir şey inanın. halkların kardeşliğine inanan birisi değilim ben. kürt'ü türk'ü laz'ı çerkez'i diye 2442034 parçaya ayrıldıktan sonra "kardeşiz biz" demek komik geliyor bana. "insanız bence biz, insan olursak kardeş olmamıza falan gerek kalmaz" diyorum. yeterli geliyor. lüzumsuz etnik etiketlemelerle, mis gibi yaşamak yerine gereksiz işlerin körüklendiğini düşünüyorum. bu bağlamda düşünerek anlamaya çalışın, elimde olsa, sizi susturabilsem, sanmayın ki konuşmaya devam ederim. nötr olmak güzel bir şey, benim hayattaki amacım bu. ha sonrasında kendiliğinden pozitife seyrederse sözlük, o da kendi kaderidir ben bilemem. fakat eşeğin siki gibi bağırıp duran birileri olduğu sürece ben de "sus lan" demeye devam edeceğim. bunun adı faşizm değil, rahatsızlığı dile getirmek. mal gibi bağrırsan "sus kafamı sikiyosun" derim. "kulaklarını tıka" ilkokulda kalmış bir öneri çünkü. çok olgun olduğumuz için böyle 3. sınıf ayakta sikme demagojileriyle vakit harcamayız.

    isterseniz tabii ki göt de parmaklarım ama, öncelikli tercihim değil açıkçası. bugün kimin götünün kaşındığını görsem, bir el atarım ben. konformist provokatörün teki olmak gibi bu da bir yapı meselesi neticede. adam orada sözlüğü bir güzel siker, susarsın, sol frame'i ağlatır, susarsın, mal mal götünden uydurduğu şeylere entry girer, susarsın; ama gelir bir de üstüne pişkin pişkin, yüzsüz yüzsüz "aman ne kıymetliymiş beaa" deyip zeytinyağı tribine girer, öyle dediği halde bi de "umrumda değilsiniz" der, işte onun şarap çanağına sıçarım. yerini bilecek herkes, kendini tartacak, değil mi? sesinin gürlüğünü ayarlayacak ona göre. bok yiyorsa da "bok yiyorum" diyecek. demiyorsa ben üşenmem "bok yiyorsun" derim. bir amme hizmeti.

    "benim entry'lerim süper seninkiler bok gibi" diyen adam iki dakika sonra "karşısındakinin kendini matah bi şey sanmasından" bahsedince çelişkili oluyor elbette. "savunma" yapmak için bir önceki düşüncesinden feragat eden insanlarla muhatap olmak sıkıcı. ama bunu söyleyemeyiz çünkü tartışmadan kaçmış oluruz o zaman ve muhatabımız "mahalle karısı" gibi gidip başlık açarak üstü örtülü çemkirmek zorunda kalır, delikanlılığına zeval gelir. böyle zora girmesini istemeyiz chünkü olqun insnlarıs bis ve deliqanlıyıs.

    kafanın nato olmasından mıdır, yoksa çok göz önünde olduğu için görülememesinden midir bilmiyorum; troll'leri iğrenç yapan tek şey var: bokunu çıkarmaları. "bokunu çıkarmak" nedir biliyor musunuz? hiç duydunuz mu? var böyle bir şey. bence siz de biliyorsunuz. fakat işinize gelmiyor her zamanki gibi. çok da önemli bir şey. bu, toplumla yaşayabilen insanlarda gelişmiş olan kolektif bir bilinç ile ölçülür. medeni her insan saptayabilir. bokunu çıkarırsan bir şeyin, "bokunu çıkardın" denir. neden? çünkü "paylaşmak" işteştir, tek taraflı olamaz. paylaştığına bir sorumluluk duymak zorundasın. "hayır hiçbir mecburiyetim yok." deme özgürlüğün tabii ki var, kimse elinden alamaz. tıpkı benim "yok ya..." deme özgürlüğüm gibi. öyle göte böyle şey yani. benim rahatsızlığıma saygı duymayana saygı duymam. "rahatsız olmıcaksın!" diyeninse tabii ki ağzına sıçarım. sizin de maaşlı elemanınız yok burada, gönüllü halk kahramanı gibi dolaşırken onun da bi farkına varın. size itaat etmemi gerektirecek, fazladan anlayış göstermemi gerektirecek, sizi kabullenmemi gerektirecek bir ayırt edici özelliğiniz yok gözümde. bilakis bayağılığın dibine vurmuş ama aksini iddia eden tiplersiniz. gün gelir de her gün 10 tane (çok değil bak) radiohead entry'si girersem gelin bu entry'yi bana kapak edin. o güne kadar internete ayırdığım zamanın bütün boş kısmını size çemkirerek değerlendirmekten vazgeçmeyeceğim.

    neyse arzach alemdar götümüzü kesmeden susalım en iyisi :(((( çok kızdı :(( gitti o relaks tartışma duayeni :((( tartışıp fikri geliştirmek yalanmış demek, karşımızdakine görüşümüzü kabul ettiremezsek, takdir görmezsek, beğenilmezsek, yıldıramazsak, siktirin gidin diyormuşuz :(( o zaman faşist falan olmuyoruz hem. sihirli bişiy bu selena gibi.

    arzach'ın sorunu bence bütün gece google'da arama yapmış olgun bir insan olmasına rağmen 15 yaşında hayatı yediğini sanan ergenler gibi takılması. oysa öğrenecek çok şeyi olduğunu düşünüyorum ben. hatta 1-2 sene sonra şu tavırlarından pişmanlık duyacağını düşünüyorum. keza benim de ondan öğrenebileceğim şeyler olabilir. nasıl bir insan olmamam gerektiğini arzach'ı gözlemleyip kestirebilirim mesela. efendim? duyamıyorum? "istesen de olamazsın dalyarak am siki götü at yarrağı!" mı? sldkfjsdlfjlsk.

    ve ben hala karşılıklı oturalım, "çay hararet alır" diye kendimizi kandırıp diyalog kuralım diyorum, neden görmezden geliyorsun ey minik troll :(( sesime gel kepçe kulaklım.
hesabın var mı? giriş yap