232 entry daha
  • bugün tuna kiremitçiye ayar verdiğini sandığı yazısıyla 2. bir nazlı ılıcak vakası haline gelen yazar. adam esprili bir dille akşam roman yazarken jacqueline du pré dinlediğini yazıyo, bizimki; "sevgilisi ona çello çalıyomuş" diye yırtınıyo. valla ben bu köşe yazarlarını anlamıyorum daha evvel de demiştim ben bi entry girerken bile yanlış bilgi vermiim die 50 kere googledan check ediyorum doğruluklarını, bunlar köşe yazısını yazarken nası böle çala kalem yazıyolar çok tuhafıma gidiyo, biraz özen gösterin yaw çocuk oyuncağı değil bu!
  • yaa..
    kadın işte diycem şimdi üstüme çullanıcaksınız..
    bir zamanlar sevdiği adamın, bir başkasına ona özel söylendiğini sandığı sözleri söylemesi falan.. her kadın için tahammül edilmezdir
    ve açıkçası, kadının algısını sakatlar.. objektif bakabilmesini, berrak düşünebilmesini engeller..

    bir tuhaf öfke ile karışık hırs, aldatılmışlık kandırılmışlık hissi ile doldurur kadını..
    her kadın bu hissi yaşar, ancak mühim olan zaten, kadının bu hissi yaşarken bunun farkında olması ve bu çarpık hisler ile aklına gelen çarpık fikir ve kanaatleri, kendine saklamayı becerebilmesi..

    burda da olgunluk devreye girer zaten..
    çiğseniz, o duygudurumunuzla, çıkar saçmalar saçmalarsınız..
    netekim iclalcim, gamzelim bunu etmiş..

    ve komik hatta acınası duruma düşersiniz..
    netekim iclalcim, gamzelim, bu duruma düşmüş..

    ancak anlaşılması gereken bir şey var ki, bugünkü yazısı benim hatırıma şunu getirdi..
    sevda sözleri, kişilere özel değildir..

    sevda sözleri, her sevdada yeniden dile getirilir, yeniden hissedilir zira..

    eğer, kendinize söylenen bir sözü, bir jesti sahipleniyorsanız, bunun fevkalade hatalı olduğunu bir an önce anlayın ve uyanın.
    aynı sözler, bir sonraki sevdada söylenmek üzre maşuğunuzun zihninde bir rafa yerleşmiştir zira çoktan..
    ağızdan çıkan lafların mülkiyeti size değil, sevdaya aittir.
  • an itibariyle pasif agresif prens tuna kiremitçi'nin vatan gazetesinden istifa etmesine neden olmuş ex sevgi pıtırtıcığı efendim. vah vah hani bi gamzeler filan vardı ne oldu?

    [http://www.medyatava.com/haber.asp?id=63695 http://www.medyatava.com/haber.asp?id=63695]
  • içinde birikenler ne zaman patlayacak, ne zamana kadar sallamıyormuş gibi, "umrumda bile değil" tavrını oynamaya devam edecek, kıskançlıktan gözü ne zaman dönecek diye bekliyordum ki; gün bugündür. ama yanlış zaman- yanlış üslup değil mi sevgi kelebeği iclal hanım?

    bir yazıyı yanlış anlamış ya da doğru anlayıp saldırma ve içindekileri kusmak için doğru zaman belleyip harekete geçmiş, eyvallah.
    içini döküp, aklınca ayar vermiş, eyvallah.

    yazının başlığı : ayar veririm, görürsün. anafikri bir yana bırakırsak, " demek ki romana da geri dönmüş. biz temelli bıraktı sanıyorduk. neyse birkaç kez daha bırakır, geri döner, gider gelir artık..." cümlesiyle, ayarın allahını hakeden kendisi olmuyor mu? zatıalinin yazar olabildiği bir ülkede, her ne kadar kendisine bayılmasam da bir adamın yazarlık kariyeriyle ilgili tercihini böyle bir uslupla sorgulamak-alay etmek ucuzluk olmuyor mu?
  • kendi mutsuz oldu diye bir diğer kadını da -üstelik o kadın da eskimişken -mutsuz etmeye cür'et etmesi egosunun ne denli devrildiğini gösterir. giren çıkan tuna'ya değildir. adam istikrarla yanında iyi olabileceği bir kadın arıyor. her seferinde de dileğini yeniliyor. olan bu. ama iclal ablamızın manikürcüsüne anlatır gibi "hani sadece benim yanımda iyi olacağıdın tunaa, yazar tuna!" tadında içini "köşe"sinden faş etme halleri nicedir? size bir iş, üç aylık burslu okuduğunu anlama kursu ve bir de aşk lazım iclal hanım.

    ayar çekerim görürsün mü? nasıl bir üsluptur, şakası bile fena.

    acaba "tuna’dan mağdur olan kadınlar dayanışma komitesi"ne adamcağızın tek evladının anasını dahil ederken içi cızlamamış mıdır? "o ilişki zaten bitmişti", "bitmemiş bir ilişkiyi dozer gelse yıkamaz" masalını mı anlatacak ilk toplantıda?

    iclal istifa!

    sakın ola yarın 'okuduğunu anlamamak' tadında bir diğer yazı kaleme almayasın? bak aklıma gelen başıma da gelir benim..
  • ayardan çok aşk acısı çeken bir bayanın yeni bir hayat kuramayışının, onu unutamayışının ezikliğini dışa vurumu olabilir bugunkü yazısı. hiç okumuyordum arka sayfayı değişi de gayet yalan, her gün ilk okudugun yerdi, ama kabullenemiyorsun. ayrıca hatayı karşındakinde arama belki sana dayanamamıştır adam, ayrıca insan aynı sevgi sözcüklerini her sevgilisine söyler, çünkü eskiyi geride bırakmış yeni sevgilisiyle yeni bir hayatı vardır. demet'in aldatıldıgı falan yok da sen onu kıskanıyorsun gibin iclalciğim.
    ayrıca yıllarca kadın programı yapıp onlara ögütler veren birinin bu duruma düşmesi de acıklı bir durum.

    edit: tuna ile demet ayrıldıysa durum daha vahim lan! vay anasını iclal, bence terapi için vaktin gelmiş geçiyor bile...
  • bahsi geçen köşe yazısı sanki bir zaytung haberi, inanılmaz!!!
  • ayar çekerim görürsün adlı eseriyle* şunu başarmıştır.

    (bkz: kendi kendine ayar vermek)
244 entry daha
hesabın var mı? giriş yap