ağıt
-
ölenlerin arkasından söylenen melodili sözler,sagu (bkz: ozturkce kelimeler)
-
-
kızılırmak grubunun yıllar önce çıkardığı "pir sultan'dan nesimi'ye anadolu türküleri" kasetinde de söylediği* türkü...ilkay akkaya'nın o sesi ile başka bir güzel olur dinlemesi...
rivayet odur ki, bu türküyü kızı, babası pir sultan abdal için yazmıştır...
"...
dün gece dün gece seyrim içinde
seyrim ağlar ağlar pir sultan deyi
gündüz hayalimde gece düşümde
düş de ağlar, ağlar pir sultan deyi
uzundu, usuldu dedemin boyu
yıldız'dır yaylası, banaz'dır köyü
yaz bahar ayında bulanır suyu
sular da ağlaşır pir sultan deyi
pir sultan kızıydım ben de banaz'da
kanlı yaş akıttım baharda güzde
koç babam astılar kanlı sıvas'ta
darağacı ağlar pir sultan deyi
kemendimi attım dara dolaştı
kafirlerin eli kana bulaştı
koyun geldi, kuzuları meleşti
koçlar da ağlaşır pir sultan deyi
pir sultan abdal'ım ey yüce gani
daim yediğimiz kudretin hanı
hakka teslim etti ol şirin canı
dostlar da ağlaşır pir sultan deyi
..." -
-
dogu ve guney dogu anadolo'da kullanilan bir erkek ismi; pkk saflarinda kod adi olarak da tercih edilmektedir.
-
bir can yücel siiri.
ağıt
dün gece seyrimde gördüm cerenim.
kızlar ne kadar çok seviyorlarmış ki seni
mosmor olmuş gülyazısı bedenin
mormor olmuş gülyazısı bedenin
düşmüş sanki erguvanlar içinde
en genç burcu yıldızdan bir kalenin
en enç burcu yıldızdan bir kalenin
uçmuş sanki uçsuz bir uçuruma
gökyüzünün çakır gözlerinden
gökyüzünün çakır gözlerinden
düşmüş bir damla, bir deniz feneri
işınlarıyla şile bezlerinin
güdüyor çobansız kalmış tekneleri -
bir ölümün ardından duyulan acıları, ölenin niteliklerini anlatan, onu yüceltmek için söylenen söz, yazılan yazı ya da okunan ezgidir. sadece ölenin ardından değil, yirilen, terk edilen sevgilinin ardından da söylendiği görülür. (bkz: ağıtçı)
-
bir ümit yasar oguzcan siiri.
her sey güzeldi bir zaman, çok önce
sehirler, insanlar, günes deniz
mutlulugumu görebilirdiniz
çökmeseydi içime bu son gece
her sey bir anda bitmeseydi, yazik
olmasaydi gençligime aptalca
belki de o yerlere varirdik
o uzak daglara ulu: koskoca
orada her sey degisirdi belki
acardi umutlarimiz bakarsin
ates rengi, kan rengi güller gibi
topraginda kim bilir hangi askin
oysa simdi nerdeyiz, neyiz bak
her umut belirtisinden uzagiz
o sevilmis gözlerde saf ve berrak
bir ayna bile yok bakacagimiz
her sey kursuni bir renk almis, soguk
bozkirlardir uzayan önümüzde
kime baksan o yüz: veremli, soluk
tek mavi kalmamis gökyüzümüzde
her yerde bitmisligi güzelligin
kum kamyonlari putreller betonlar
sonra ta besikten mezara deyin
sifirlar, yüzler, binler ve milyonlar
hadi öl bakalim ölebilirsen
zincirlerle bagliyken yasamaya
omuzla yükünü, hadi yalniz sen
isterse gücün olmasin tasimaya
yenik dusmusuz iste gerçek ortada
çokmus boynumuza zulmün elleri
bir tutsak, bir dolap beygiri ya da
bir mahkum gibiyiz kaç yildan beri
yargiç hükmünü çoktan vermis oku
boynundaki yasamak fermanini
yasamak sonra ölmek; iki korku
geri getirmezken bir anini
terkedilmis sehirleri bilirsin
bilirsin gömülmüs uygarliklari
ve düsün ki; patlamasi bilincin
yirtmaya yetmiyor karanliklari
öyleyse çek sapla göge biçagini
de ki; benim isim tanriliktan güç
benim hem yüksek, hem en asagi
iste ellerimde sonsuzluk ve hiç
de ki; ömür verdin; en büyük yalan
de ki; beden verdin; içi bos ve kof
iste! yüce eserin, iste insan
ve yirt gögsünü, bagir: of tanrim of. -
(bkz: vicious/13)
-
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap