• referandum sürecinde kendisi hakkında yazılanları okuyunca içimde ağlama isteği uyandıran kadın. umarım burada yazılanları kendisine kimse haber vermemiştir. ne kadar utanırdı yıllarca bu insan için yaptıklarından. ismail türüt ve nihat doğan ayarında bir şarkıcı olmak demek öyle mi. bu kadar bazı şeylerin zihinsel aralığına erişemeyen bir ulusun elemanı olabilmek çok zor. ama o zaten bunların hepsini seneler evvel fark etmiş olacak ki adem olan anlar gibi her satırı bugün ki duruma cevap niteliği taşıyan bir eser yazmıştır.
  • paryaların etrafını kuşatan tüm güncel gelişmelerin üzerindeki şatosunda sabaha da birinci sınıf uyanandır. elinde kahvesi ölümlülerin yaşadığı yerlere bakarken çalan telefonuna belki de şu yanıtı verdi: "evet hayatım. amaaan takmıyorum..." evet, takmıyor artık sezen aksu. ama artık onun "acılara karşı dik duran kadın" projesini de kimse takmıyor. unutmasın ki ünzile'lerin, feodalizmin erkek egemen çarıkları altında ezilen kızların kanında tükürüğü var artık onun.
  • kendisinin şarkılarını beğenmişimdir. "fan"ı olmasam da, onun şarkılarıyla büyüyen nesildenim desem yalan olmaz.

    ama referandumdaki tavrı beni hayal kırıklığına uğrattı.

    sırf "evet" dediği için değil.

    bağımsız olması gereken yargının siyasetin güdümüne sokulmasına karşı çıktığım, referandumda hayır dediğim için beni ve benim gibi milyonlarca insanı her iki cihanda lekeli ilan etmesi sebebiyle. keşke beni lekeli ilan etmek yerine, neden evet dediğini daha açıkça ifade etse, kendini anlatsaydı.

    bakın sezen hanım, ben o lekeyi her iki cihanda da gururla taşıyacağım, bilesiniz. tıpkı 82 anayasasına da, 12 eylül 2010 referandumuna da "hayır" diyebilen babam gibi.

    önemli edit: gelen uyarılar üzerine, sezen aksu "iki cihanda lekeli" sözünü referandumda hayır kullananlar için değil, açılıma karşı çıkanlar için kullanmış. bu hatamdan dolayı herkesten özür dilerim. demek ki benim hatırımda yanlış kalmış.

    o yüzden, yazdıklarımı silmek yerine, şöyle bir ekleme yapayım:

    kendisi referandumda "evet" oyu vererek beni hayal kırıklığına uğratmıştır. doğru karar vermediğini düşünüyorum. ama o kadar.
    "iki cihanda lekeli" sözünü ise açılıma karşı çıkanlar için söylemiştir. bu konuda ise bir fikir beyan edemeyeceğim. zira "açılım"ın ne olduğu, içinde neler olup neler olmadığı konusunda bir bilgim olmadığından, ne "karşı"yım ne de "taraf"ım.
  • vakti zamanında lekeli bebek sıfatına çok içerlemiş olsa gerek ki yargının bağımsızlığını isteyenlere her iki cihanda lekeli olacaklardır gibi komik bir açıklama yapmış sanatçı. ne kadar da meraklıymış bu lekeli sıfatına anlamadım gitti. evet şarkıları ile hüzünlendim, ağladım, mutlu oldum. ama kafa ve mantalite olarak yanlışsa bir kişi babamın oğlu da olsa yanlıştır derim. bu da benim hakkım(yada düne kadar idi, sanırım yeni baskı rejimi anayasası ile bu hakkım elimden alınıyor). burda asıl kızılan nokta sezen aksu'nun dürüst olmamasından kaynaklanmaktadır. o kadar yıl ben izmirliyim diye geçinmiştir, izmir sayesinde minik serçe olmuştur. en başında taksaydı başörtüsünü(kapanabilirim demesine yapılan bir atıf bu hemen çemkirmeyin), uzak dursaydı sahnelerden sadece albüm yapsaydı hiç şöyle izmirliyim böyle izmirliyim diye övünmese idi, şu ankinden daha çok sever ve sayardım, en azından dürüst lan derdim. hayat görüşü bu, derdim. ama şimdi öyle mi, 180 derece çark et ve son olarak da yediğin kaba sıç, yakıştıramadım açıkçası kendisine. ha bundan sonra dinler miyim, sanmıyorum çünkü artık minik serçe olarak yer etmiyor beynimde kendisi. minik serçe'yi çıkarınca da sezen aksudan geriye koca bir hiç kalıyor artık.
    not : yılmaz erdoğan bile senden daha dürüst be sezen, adam kaç sene önce tavrını açık ve net ortaya koydu.

    düzeltme notu: imla yanlışları ve harf eksikleri düzeltilmiştir sadece...
  • sanatına baştan beri lafım vardı artık karakterine de var.
  • kendisine ayar vermeye çalışanların büyük çoğunluğu söylediği sözleri dinlememiştir, okumamıştır; söylemediği sözleri ise ona yakıştırmakta sakınca görmemekte en ufak vicdan sızlaması yaşamamaktadırlar.
  • bundan sonra halk konserlerine ağırlık vermesi gerektiğini düşündüğüm sanatçımız. zira şimdiye kadar kendisini ve katıldığı programları (konser vs.) takip edenlerin profili, kendisinin akla hayâle gelmeyecek saygısızlıklarla, terbiyesizliklerle karşı karşıya kalma riskinin çok çok yüksek olduğunu gösteriyor maalesef.
  • referandum öncesi sorsalar bana sezen aksu hangi yönde oy kullanacak diye, eğer tutarlıysa evet diyecektir derdim.. kendiniz söylüyorsunuz hrant'a şarkı, kürt açılımını destekleme vs. diye.. sezen aksu'nun siyasi duruşu zaten belliydi.. 12 eylül anayasasını onaylamasını mı bekliyorsunuz.. sezen aksu hiçbir zaman kemalist olmadı ki.. demokrat hümanist bir solun temsilcisi oldu bugüne kadar.. murat belgeler gibi, ömer laçinerler gibi, ufuk uraslar gibi, oral çalışlar gibi, oya baydarlar gibi..
  • sezen aksu izmirlidir hatta klasik izmir kadınıdır. rakısını saklamaz küfrünü eder erkeklerle erkek gibi konuşmayı bilir. izin istemez izin alır , yırtmacını cesurca dalgalandırır yürürken. fakat bilmezdirki basket maçındaki pon pon kızlardan rahatsız olan bir zihniyete evet demiştir. saflığının kurbanı olmuştur. izmirli kendi yaşam tarzına uymayan bir oluşuma allahın oğlu olsa oy vermez. eğer sezen aksu izmirli zihniyetini korusaydı mahallede şortuyla yürürken tövbe estafurullah çeken zihniyete başta kendisi siktiri çekerdi.
  • izmir'in en meşhur, en sık rastlanılan şeyi olan faşolarını küplere bindirdiği, artık referandum da sonuçlanınca rahatlıkla gözlemlenebilmektedir.

    böylesine bir yere ait olmasına rağmen, korkak gibi davranmayıp ırkçı zihniyete bilerek cephe alabilmek!
    işte cesaret böyle birşey olsa gerek.
    helal olsun!
hesabın var mı? giriş yap