• "şeytan ayetleri" islamin gerçeği

    turan dursun

    "şeytan ayetleri" diye ünlenen sözlerin önce kuran'a ayet olarak sokulduğu, bu sözlerde "lat, uzza, menat" adlı tanrıçalar övüldüğü için putataparların, peygamber ve inanırlarıyla birlikte secde ettikleri, bir olay olarak kaynaklarda yer alır. konu, bilim
    namusu içinde ve soğuk kanlı olarak tartışılmalıdır. telaşa, heyecana gerek yok. ortada bir olgu, bir gerçek varsa -ki vardır-, "hayır yok böyle bir şey" demekle yok olmaz.

    kimi polemikçiler, humeyni'nin cinayete azmettirici fetvası doğrultusunda tutumlar sergilediler. ve saldırı üstüne saldırıda bulundular.

    şimdi, olayın gerçekliğini dile getiren kanıtları görelim:

    1-"şeytan ayetleri" olayına değindiği , bu olayı dile getirdiği savunulan ayetler:

    a) hacc suresinin 52. ayeti ve izleyen ayetler.

    52. ayette, her peygamberin okuduğu şeye, şeytanın bir şeyler kattığı ama tanrının, şeytanın kattığını hükümsüz bıraktığı ve kendi ayetlerini geçerli -sağlam kıldığı, anlatılır. görüldüğü gibi anlatım, şeytan ayetleri diye bilinen ayetlerin, kuran'a sokulup sonra çıkarıldığı, sokanın şeytan, çıkaranın da cebrail aracılığı ile tanrı olduğu yolundaki ifadelere uygundur. zaten tefsirler de bunu için bu ayetleri, olayın yansıtıcısı olarak görürler. 52.ayetten sonraki ayetlerde de aynı olaya uygun anlatımlar bulurlar.

    b)isra suresinin 73. ve 75. ayetleri:

    bu ayetlerin anlamları şöyledir:

    "ey muhammed! seni, sana vahyettiğimizden uzaklaştırıp daha başkasını ileri sürerek bize iftira etmeye sürüklüyorlardı nerdeyse. o zaman seni dost bulacaklardı. eğer seni pekiştirmiş olmasaydık, andolsun ki, onlara eğilim gösteriyordun, az kalsın. o zaman sana, yaşamı da , ölümü de kat kat azab biçiminde tattırırdık. sonra da bize karşı bir yardımcı bulamazdın."

    2-hadisler:

    hadis 1: "peygamber mekke'de necm suresini okurken secde etti ve onunla birlikte,-aldığı toprağı alnına götüren yaşlı birinin dışında müslüman ve putatapan herkes secde etti." kaynak: buhari( hadis no:555), tirmizi ve öteki hadis, fıkıh kitapları.

    soru:

    1-peygamberin can düşmanı diye nitelenen putataparlar nasıl oldu da, muhammed ile bir araya gelebildiler?

    2-putataparlar nasıl oldu da, muhammed ile birlikte secde ettiler?

    bu soruların karşılığını bulabilmek için, bundan sonraki iki hadis iyi incelenmelidir.

    hadis 2: "peygamber mekke'de iken necm suresini okuyordu." lat'ı, uzza'yı ve bir öteki, üçüncü (put) olan menat'ı gördünüz mü ? diyen yere gelince şeytan, peygamberin diline şunu atıverdi

    "işte bunlar, yüce turnalardır. şefaatleri de elbette ki umulur." bunun üzerine putataparlar: "muhammed daha önce değil, bu gün tanrıçalarımızı iyi sözlerle andı!" dediler. yine bunun üzerine peygamber secde etti ve onlar da secde ettiler. işte bu nedenle de tanrı şu ayeti indirdi:

    "(ey muhammed!) senden önce hiçbir peygamber yoktur ki, şeytan onun okudukları arasına, bir şeyler katıp bırakmasın. tanrı, şeytanın bıraktığını bozar, kendi ayetlerini güçlendirir. tanrı bilendir, hikmetlidir." (hacc suresi, ayet:52) (anlatan peygamberin
    arkadaşları: abdullah ibn abbas'ın da içinde olduğu bir topluluk. kaynak: süyuti, ibn hacer)

    ve çok açık görülüyor ki:

    putataparların peygamberle birlikte secde etmelerinin nedeni :"peygamberin üç putu (lat, uzza, menat) öven sözlerle anması ve bunu, ayet olarak okumasıdır." bu sözlerin oluşturduğu ayetler, tanrının ayetleri değil "şeytanın ayetleri"dir. bu ayetler sonradan
    sureden çıkarılmıştır. hacc suresinin 52.ayetinde anlatılanda budur.

    bu konuda uzun söze gerek yok. islam dünyasının en büyük uzmanlarından suyuti ve ibn hacer "hadis"i sağlam ve olayı gerçek kabul ediyorlar. süyuti'de, ibn hacer'de hangi hadisin sağlam, hangisinin çürük olduğunu en iyi bildikleri islam dünyasında kabul
    edilegelmiş uzmanlardır. ve bunlar için de "dinsiz, islam düşmanı" suçlaması yapılamaz.

    kısacası:

    1."şeytan ayetleri" olayı gerçektir. bunu yok sayma çabaları da boşunadır.

    2.diyanet işleri başkanlığı en büyük islam otoritelerince de sağlam kabul edilen hadise dayalı ayetlerle destekli bu olayı yok sayma yerine ülkede kimseye yararı olmayan din terörünü kınayıcı çabalara girse çok daha yararlı bir tutum göstermiş olurdu.
    çünkü gerçek olduğu halde bu olaya "iftira"dır, "dinsizlerin uydurmasıdır" biçimindeki sözler, cinayete azmettiren fetvalara çanak
    tutmaktan başka bir şeye yaramaz.
  • muhammed putperest kureyş kabilesini kuran'dan ayetler okumak yoluyla islama çağırırken sıra necm suresine gelir. 20. ayetten sonra (ki 19. ve 20 ayetler kabe'deki 3 puttan, lat, menat ve uzza'dan bahseder) ağzından "bunlar şefaatleri umulan yüce varlıklardır" lafı çıkar, putperest cemaat de secdeye gelir. olayın soru işaretli kısmı budur, zira kimisine göre muhammedin kulağına şeytan öyle fısıldamış, dilini şeytan öyle döndürmüştür, kimisine göre cemaatten birisi bu lafı söylemiş, muhammed de itiraz etmemiştir, kimisine göre de kureyşle uzlaşma sağlamak için yapılan taktiksel bir harekettir bu. teorik olarak muhammed kesintisiz olarak sureyi okuduğu için bu kelam için ayet mi değil mi tartışmaları çıkar ancak akabinde yukarıdan gelen zehir zemberek bir tekzip ile (hac suresi 52-54. ayetler ve isra suresi 73-75. ayetler; isra 73-75'de hakikaten sıkı bir haşlama sözkonusu.) konu açıklığa kavuşur, bahsi geçen kelam da haliyle kuran'a girmez.
  • bu ayetler hz.muhammed (bu arada hz. sadece sayin demektir) tarafindan soylenmis olup sonrada halkin cok tepki vermesi uzerine pardon bunlari seytan yollamis diyerek upgrade olmus ayetlerdir.salman rusdi ilk versiyonlarini yayinlayarak tepki toplamis radikal dinciler upgrade versiyonu gecerlidir diyerek salman beye kin gutmuslerdir...
  • hacc suresi 52. ayet dikkatlice okunduğunda bir dönem gerçekten var oldukları daha da iyi anlaşılabilen ayetler.

    hacc suresi 52. ayet: "(ey muhammed!) biz, senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, o, bir temennide bulunduğunda, şeytan onun dileğine ille de (beşeri arzular) katmaya kalkışmasın. ne var ki allah, şeytanın katacağı şeyi iptal eder. sonra allah, kendi ayetlerini (lafız ve mana bakımından) sağlam olarak yerleştirir. allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir."

    kaynak: diyanet meali, http://www.kuranmeali.com/…p?meal=diyanet&sureno=22

    bu ayetten benim anladığım, şeytan'ın, allah / tanrı'nın gönderdiği peygamberlere dadandığı, onları bir şekilde kandırıp dillerini dolaştırarak yaratıcı'nın sözünü değiştirdiği, lakin allah / tanrı'nın şeytan'ın bu tezgahını bozup ayetlerini yeniden düzelttiği ve bu sayede de elçilerin tebliğ görevini doğru yapmasını her daim sağlayabildiğidir.

    şeytan'ın nasıl olup da yüce allah / tanrı'nın biricik elçilerini aldatabildiği, insanların en şereflisi olduğu iddia edilen peygamberleri yanıltabildiği ise pek anlaşılır gibi değildir.
  • gerçekliği kimileri tarafından reddedilen kimileri tarafından kabul edilen iki ayet. bunlarda o zamanlar mekke'de tapınılan üç put kastedilerek "onlar yüce varlıklardır" denilir. bu olayı kabul edenlere göre peygamber mekke ileri gelenleriyle uzlaşmak için bu ayetleri kitaba kendisi koymuştur. ikinci rivayete göre bu ayetleri ona şeytan okutmuştur. daha sonra cebrail peygambere ayetlerin şeytan tarafından gönderildiğini söylerek çıkarttırmıştır, kitapta da sadece şeytanın bu yaptığına bir gönderme kalmıştır.
    kuran direk allahın sözleri olduğuna ve arapçada eşi benzeri olmayan şiirlerden oluştuğuna göre şeytanın kurana peygambere fark ettirmeden ayet sokabilmesi allahın yüceliğine direk ket vurduğu için müslümanlar şeytan ayetlerini nefretle reddederler.
    şeytan ayetleri yüzyıllardır hakkında atıp tutulan bir savdır, salman rushdie böyle birşeyin varlığını kafasından uydurmamıştır, sadece "mutlak" olan herşeye karşı olduğu için bu olayı sembolik bir şekilde kitabında kullanmıştır.
  • teologların kutsal metinleri incelerken kullandığı bir yöntem var:
    - metinlerde anlatılanlar doktrinle ne kadar uyumsuz duruyorsa o kadar gerçeği yansıtır.

    garip bir kural ama mantığı şöyle:

    kutsal metinlerin gelişim sürecinde, editor arkadaşlar inançlarının etkisiyle metne şekil veriyorlar.
    dolayısıyla teoriye ters bir olayın kutsal metinlerde yer almasının tek bir sebebi olabilir:
    gerçek olması!

    bu bağlamda, islam inancına bu kadar ters olan şeytan ayetleri vakasının hadis literaturünde geçmesi, ancak temelde gerçek bir olaya dayanmasıyla açıklanabilir.
  • allah ayetlerinin aksine başlangıçları şüpheli ki dir..
  • islamdaki stratejik cephecilik-ittifakçılık geleneğinin belki de ilk örneği.

    muhammet politik olarak zayıf bir durumdayken, pagan arapların bir kısmını yanına çekmek için onların tanrılarını da kutsal gördüğünü söylüyor. daha sonra güç kazandıkça bu ittifaka gerek kalmıyor ve eski müttefiklerinin tanrılarına verdiği rütbeyi geri alıyor.

    bunun bir örneği de türkiye'deki islamcılar arasında oluyor. (bkz: cemaat-akp savaşı) akp cumhuriyete karşı mücadele etmek için cemaati yanına almıştı. o zaman onun tanrısı da tanrısıydı. (bkz: feto) ama tek başına iktidar gücüne erişince rte biz de aldandık bunu açıkça itiraf ediyorum dedi ve cemaat-akp savaşı başladı.

    yani, işine gelince çarketmek, zayıfken uzlaşmacı olup güçlenince tiranlaşmak bu işin fıtratında var.
  • bu kitabi 1991 senesinde japonca'ya ceviren hitoshi igarashi de oldurulmustur. (89'da humeyni pustu fetva verdi diye.)

    olduren buyuk ihtimalle cevirmenle ayni okulda okuyan (bkz: tsukuba üniversitesi) bangledes'li bir orospu cocuguymus, olayin ertesi gunu ulkesine kacmis ve korkak japon hukumeti de olaylar buyumesin diye teslim edilmesini istememis.

    afedersiniz tekrar edecegim, bu orospu cocugu katil, adamin kafasini vucudundan ayirmaya calismis ama basaramamis.
  • turan dursun 1989 da, "2000e doğru" dergisinde diyanete yanıt olarak kaleme almıstir bu konuyu. yazının basligi, "şeytan ayetleri" islamin gercegi dir. din bu isimli eserin birinci cildinde de yer alir bu yazi. yazisinda, islam bilginlerinin ve uzmanlarinin hadislerinden ve görüşlerinden de faydalanarak bu konunun ispatini yapmistir ve yazisinin sonuna eklemistir:
    "diyanet işleri başkanlığı en büyük islam otoritelerince de sağlam kabul edilen hadise dayali ayetlerle destekli bu olayi yok sayma yerine ülkede kimseye yarari olmayan din terörünü kınayıcı çabalara girse çok daha yararli bir tutum göstermiş olurdu. çünkü gerçek olduğu halde bu olaya "iftiradir", "dinsizlerin uydurmasidir" biçimindeki sözler, cinayete azmettiren fetvalara çanak tutmaktan başka bir şeye yaramaz." turan dursun *
hesabın var mı? giriş yap