ses
-
sessizlerin de sesi var, seslerin de sessizi var. her şeyin bir sesi var ve her şeyin sesini bir duyan var. bir de bütün seslerin bir araya gelmesiyle oluşan bir sessizlik korosu var. buyurunuz:
--- bir gece dâvud (as) kendi kendine: “allah’a benzeriyle kimsenin ibâdet etmediği bir ibâdet edeceğim.” dedi. bunu söyleyip ibâdet ve tesbihatla meşgul olmak için dağa gitti. gece yarısı kendisine bir korku, ürperti geldi. o an âlemlerin rabbi olan allah dağa, davud’un gönlünün sükûneti için tesbih ve tahlilde ona yardımcı olmasını emretti. dağdan öyle bir tesbih ve tehlil sesi yükseldi ki: “bütün bu seslerle birlikte benim sesim nasıl duyulacak?!” dedi. bunun üzerine bir melek indi. dâvud (as)’ın pazusundan tutup onu denize ulaştırdı. melek ayağını denize koydu ve deniz yarıldı. nihayet denizin altındaki yere ulaştı. ayağını yine denizin altındaki yere koydu, nihayet o da yarılıp açıldı. böylece yerin altındaki balığa ulaştı. sonra balığın altındaki kayaya ulaştı. ayağını bu kayanın üstüne koydu, o da yarıldı. ortaya bir böcek çıktı. böcek ses ve vızıltı çıkarıyordu. melek dâvud (as)’a: “ey dâvud, işte senin rabbin yedi kat yerin altında bu yerdeki bu böceğin vızıltısını duyuyor. kayaların ve dağların sesleri arasında senin sesini nasıl duymasın?!” dedi. dâvud (as) bu durumu anladı ve makamına döndü. ---
(ismail hakkı bursevî, rûhu’l-beyân 16. cilt, s. 30) -
--- spoiler ---
"hah şimdi başlıyor asıl olay" derken pat diye biten film. en azından bana öyle oldu..
--- spoiler --- -
(bkz: ümit ünal)
(bkz: selma ergeç)
(bkz: mehmet günsür)
şu anda star tv'de, tv'de ilk kez yayınlanmakta olan gerilim filmi.
edit: çok sıradan bir konusu olsa da, çok güzel anlatıldığı için çok beğendim. hepsinden çok çok. -
hapiste işkence görmüş ve hala bunun izlerini taşıyan bir adamın duyduğu seslerle yüzleşmesini anlatan 1986 yapımı film.
--- spoiler ---
- haydi at bakalım!
- sağ olun, ben içmiyorum.
- olmadı bu işte, içmeyen adamdan korkarım ben. bu namussuz da içmez, kendine bakar. ben içerim sünger gibi çekerim evelallah, haydi sağlığınıza!
--- spoiler --- -
kulagimdaki ses; muezzin ali hocanin ezan okumasi.
binlerce kilometre otede, evin karsisindaki, hamamin caprazindaki caminin muezzininin sesi, ezan sesi. bu saatte ne ezaniydi ki? iyi de ali hoca vefat etmisti.. oyle duymustum ben hem en son gittigimde.
hayır olsun -
ses erildir. kulak dişil. ses rahmani olmalıdır, kulak rahim. birleşmelerinden sağlıklı bir fikir, bir duygu hasıl olması için sesin muhabbetle ağızdan çıkması ve sevgiyle kulağa buyur edilmesi gerekir. rahmani olmayan sesin döllediği kulaktan meydana gelecek fikir de duygu da dirimsel olanı, hayatı yok etmeye yöneliktir.
her ses, her kulağı dölleyemez; her kulak, her ses için verimli bir rahim değildir. hemdemlikte bu doku uyumu aranır. -
kulak zarının yakalayabildiği hava titreşimlerinden fazlasıdır bazen..
bazen, uğruna ömür adanan beklenti de olabilir..
(bkz: #37916853) -
yaklaşık elli metre gibi bir derinliği olan aşırı tuzlu suyun üzerinde hiç kımıldamadan sırtüstü yatarak yeni yeni kendilerini göstermeye başlayan yıldızları izlerken, insanın kulağına gelen şeylerdir. kulak, kulak olduğuna ve duyma gibi bir işlevi olduğuna dair bildiği tüm şükür dualarını en yakın arkadaşı ağız sayesinde seslendirirken, ağız, kulağın şükür duaları yüzünden açılmak zorunda kaldığı ve genzini yakan tuzlara karşı koyamadığı için en yakın arkadaşı beyin sayesinde küfreder.
beyin, edilen küfürlerin duyulmasına sebep olan kulağın duyduğu seslerin kaynağını anlamak için dostu gözlere selam çakar, selamı alan gözler ufak ufak açılıp ilk yirmi saniye turuncudan başka yapabileceği tanım yahut verebileceği bir örnek bulamazken, zaman geçtikçe kıyıda çakıl taşlarıyla oynayarak onu bekleyen birini görür, yapacak daha akıllıca bi'şey bulamadığından hemen kankası kalbi çaldırır,
siz insanların kalp dediği yaşam sağlayıcı, olanca meşguliyetine rağmen,
minicik koyda, elinde havlu, ayakları suda sevdiceğini bekleyen başka bir kalbi görür. emirler yağdırdığı burundan aldığı kokularla yolunu bulup, kafanın iki yanında, hiçte estetik durmayan iki salaktan çakıl taşlarının yerini öğrenip ona doğru ilerlemeye başlar. sadece küfretmeye yaradığını sandığı ağzın açılmamasına dair verdiği emirleri harfiyen uygulamasına rağmen dayanamayan ciğerler yüzünden yarıya gelemez. emir eri sandığı gözler denizin ortasında rengarenk görüntülere dalarken, estetik bulmadığı kulaklara gelen tek ses, dünya endişesi vurgusuyla, ‘’aşkım??’’ dır. yüzün en orta yerinde kapattığı arsa yüzünden uyuz olduğu burun ölümün tatlı kokusunu alır. yola çıkmaya karar veren insanların efendisi beyini durduramayan kalp, çırpınmayı bırakır. kıyıdan yüzerek yetişmeye çalışan sevdicek denizde ölenlerin aslında ölmediğine dair inancını hayatı boyunca hep koynunda taşır. -
1986 yapımı bir zeki ökten filmi...başrollerinde tarık akan,nur sürer,yavuzer çetinkaya yer almakta.görüntü yönetmenliğinde ise tanıdık bir isim orhan oğuz var.
-
kült bir sadık battal şiiri:
ses
bütün aşklarım paranoyak bir pusata ayarlı
gözlerimi yırtıyor sözcüklerin yongası
telaş içinde sararken gözlerimi
yüreğimi unuttuğumu anlıyorum
kış gitti ben gittim
bir kış bir başka kışa aktı
kurşun sıktım sese
ses kendine kan kendine aktı
yalnız geceleri yürüdüm
ayna kırık insanlar yoktu
mekan yok zaman gecede kayıp bir sokak
elindeki bin adresi silip
unutulmuş bir adresin peşinde
geceyi ışıtmak için
işıtmak için kendini
kendini ateşe vermiş bir çocuk
kırılmazsa insanı çıldırtan
sokak lambalarındaki sahte ışık
ve üzerine ortak bahis oynanan çocukluk
ölüme ulanmış giderim
tanıksız en tanıklı bir karanlık gecede
hanidir intihara ilerleyen bir cinnet
bana sana bu otobüs
yine komen oynuyorlar
kalbimin en mahrem yerinde
ilk kez gördüğüm insanlar
kaç bin yıldır tanıdığım
beyaz benizli
ellerinde yine sahici silahlar
yine beyaza inat
bir yanık çöp daha beliriyor cebimdeki kibrit kutusunda
bir şehir daha yanıyor biliyorum
bir insan daha
tasarlanmış tüm cinayetlerin niçini benim
nasılı ben
hayatım tramvaya uzanan bir el tramvayın çarptığı
düşlerimde beni tutuklayan mahkemeye labirent
oyunların kaza rizikosu
körebe giysilerini denemek için
christian dior’un seçtiği sahici model
açmayı reddeden serseri krizantem
yanlış adres. burası bilinen bir sokak bilinmeyen
hem siz annemin gözleriyle bakabilir misiniz
annemin gözleri gittikçe flu bir resim duvarlarda
köpekler de çıktı geceden
bir melek gönder
bunca birikmiş bedeli ben
yağmurlara rağmen ödeyemem
şiir ve benim olan gül. çocuk ve anne
ufka uzanan bir elyordamı yüreğimden
bir elyordamı
exupery’nin yüreği küçük prens’ten
‘gerçek, gözle görülemez’ diyen
jenerik bitti
ve bilekleri kesik bir gece yarısı
gülmeyi jiletle deneyen bir çingene girdi kadraja
senaryoda olmayan som çingene
sonra bütün gecelerin yarısı
annemin gözleriyle baktı çingene
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap