• kurgu olarak yanlış ikilem yanılgısına açık ilkel ve sakil bir 'doğrudan demokrasi' uygulaması.

    arızaları belli, ısrar ederseniz vır vır izah ederim. kazanımı ise doğrudan halk oyu gibi bir aracı ile temsili (ve yetkilendirilmiş) iktidar ve erk'le diyalog kurma alışkanlığı ve kültürü kazandırması. o açıdan referandum'a, bir uygulama olarak 'yanlış, yetersiz ve sakil' demek, ama açtığı kapıya hırsla ayağı sokmak, kanırta kanırta da 'temsili demokrasi' cenderesinden çıkmaya çalışmak gerekiyor.

    12 eylül 2010 referandum'u bağlamında değerlendirirsek, yetmez ama evet pozisyonu'nu irdelemek yerinde olacaktır, o başlıkta irdeliyorum

    (bkz: yetmez ama evet)

    (internet kafenin sahibi geldi kaldırdı tam bu sırada, sonra yazacam)
  • referandum ne için yapılır?

    - anayasa değişikliği gibi toplumun genelini ciddi anlamda etkileyen ve nesiller sonrasını dahi etkileyecek kararlar alabilmek için.
    - her gün milyona yakın insanın kullandığı, beşiktaş'tan kadıköy'e açılan iskelenin bir otele, evet bir otele satılması ile ilgili alınan karar gibi "kamu malının satışı" için halktan izin istemek için.
    - türkiye cumhuriyeti sınırları dahilinde petrol arama hakkını kime ait olduğu bile belli olmayan petrol şirketlerine peşkeş çekme kararını alabilmek için.
    - milyonları ilgilendiren bir çalışma ve/veya iş kanunu'nu alelacele meclisten geçirmek için çabalarken halk ayaklanırsa, halkın fikrini almak için.
    - 1988 yılında olduğu gibi yerel seçimlerin bir yıl erkene alınması kararı için.
    - erken seçim için.
    (bu böyle sürer gider)

    peki ne için referandum yapılmaz?

    - hakkında yürütmeyi durdurmaya dair mahkeme kararı bulunan usulsüz bir inşaatı sürdürmek için.
    - kibir ve gururdan dolayı atılmayan/atılamayan bir geri adımın arkasında bıraktığı 5000 yaralı, 4 mefta, milyonlarca liralık hasar, ortadan ikiye ayrılmış bir memleket, kolluk kuvvetlerine duyulup da ayaklar altına alınmış güven, yalanlar ve mesnetsiz iftiralar üzerine kurulu bir karalama çalışması, uluslararası arenada ayaklar altına alınmış bir itibar ve edilmiş tonla hakareti "5 ağaç" seviyesine indirgemek için.
    - "ben size çoğunluğun hükmünü göstereceğim" hezeyanını aktiviteye dökmek için.
    - şiddet pornografisine dönen bilgi kirliliğiyle yıkanan beyinleri, kibir ve grandiyöz sanrılara alet etmek için.
    - kendi devrimini meşru kılmak için.
  • anayasa değişikliği referandumu ülkemizin rotasını geriye doğru çevirmeye çalışanların, aldıkları kararları mahkemelerden geri çevirip duran yargıyı devre dışı bırakma taktiğidir. aslında büyük ortadoğu projesi, oy kullanmanın umreye gitmekten daha sevap olduğu, hukukta kadı sistemine dönüş mesajları ile açıklıyorlar ama bizim saf solcular göstermelik yenileştirmelere takılmakla meşguller.
    tarih umarım bizi yanılanlar olarak yazar...yoksa evrenselliğe gitmeye uğraşırken ümmetçiliğe dönmüş olacağız.
  • demokrasinin yumuşak karnı.

    fifa'nın türkiye'deki kadınlara "ofsayt kuralı kaldırılsın mı?" diye sorması ne kadar abes değil mi? ama demokrasiyle bu mümkün.

    hedef kitlenin büyük çoğunluğu, bırak ofsayti, futbolun ne olduğunu bilmiyor... resmin tamamını bilmiyor. futbolu neyin güzel kıldığını bilmiyor. ama bu kişilere biri "bu kural kalkarsa daha çok gol olur, daha çok zevkli olur maçlar" diye fısıldarsa, türkiye'deki kadınlar çok iyi niyetli bir biçimde "evet ofsayt kuralı kalksın" diye oy verebilirler.

    yazık ki "halk en doğrusunun bilir" gibi yanlış bir kanı var. halbuki yok öyle bir şey.

    benden size potansiyel referandum önerileri, sonuçlarını kolaylıkla tahmin edebilirsiniz:

    "ekşi sözlük kapatılsın mı?"
    "israil'e savaş ilan edelim mi?"
    "dokunulmazlıklar kaldırılsın mı?"
  • neden 2 seçenekli olduğuna takıldım ben bunun. %50 oranı katılan kişi sayısı üzerinden değil seçmen sayısı üzerinden olmalıdır ki katılmamak da bir siyasi tercih olabilsin. katılmama hakkını yoksayan bir olay nasıl demokratik olabilir ki ?
  • büyük bir topluluğun türlü siyasi ve toplumsal sorunlar karşısında olumlu veya olumsuz görüşünü belirlemek için başvurulan oylama.
  • mesela başkanlıkla idam cezasını aynı pakete koyarak yapılabilir.

    hani, diyorum, mesela. hiç olmaz ya bu ülkede.
  • ülke toplam nüfusunun yüzde 10'u kadar imza toplayan her türkiye cumhuriyeti vatandaşı, bence ulusal çapta referanduma gitme teklifi verebilmelidir.

    örneğin şu an anayasada böyle bir madde olsa kimbilir neler olurdu. bu milletin bu kadar siyasetçiye çok ihtiyacı yok. halk kendi kendine yetebiliyor zaten.

    edit: tabii bunun için dijital oylamaya ihtiyaç olmalı ve seçime katılım oranı da toplam nüfusun yüzde 80'i olmalı. seçimler de seri bir şekilde yapılmalı. yoksa her önüne gelen sistemi bir anda yeniden dizayn edebilir. psikolojim o kadar bozuk ki, kafamdan enteresan şeyler geçiyor.
  • referandum demokratik bir yontem degil, demokrasi kisvesi altinda populist bir aldatmacadir. demokrasiyi cogunlugun fikri olarak algilayan ve cogunlugun diktatorlugunu mesru goren zihniyetin an asagilik yontemlerinden biridir.

    metodolojik olarak da sorunludur. bir soru, yaniti 'evet' ya da 'hayir'a indirgenecek sekilde formule edildiginde, yanitlayacak kisi hangi cevabi verirse versin soranin tahakkumu altindadir.
  • bir de necati şaşmaz'a göre sadece anayasayla ilgili yapılır.
hesabın var mı? giriş yap