• ogrenci atasozu
  • gerizekalı öğrencidir, "gerçek hayatta" ne işime yarayacak diyenleri vardı bunların bir de, gerçek hayat ne demekse.. üniversitede de çok var bunlardan. neyse, sonra bu ülkeden neden filozof çıkmıyor neden bilimsel düşünce yerleşmiyor diye düşünmeyin, işte bu eğitimsizliği yücelten varoş zihniyet yüzünden...
    bu zihniyet sadece pratikte işine yarayacak bilgiyle uğraşır, büyük resme bakamaz. steve jobs anlatırdı "ilerde ne işime yarayacak" demeden sadece merakından kaligrafi derslerine gidip de yıllar sonra o bilgileri mac tasarımında kullanarak tüm dünyaya nasıl yaydığını.. bu kadar somut sonuç almaya gerek yok, bakış açısı, vizyon kazanmak nedir bilmeyen tembel küçük kafalıların güzel bir sığınağıdır bu, bir de sorguluyoruz bize dayatılanı öğrenmiyoruz diyorlar ya buna, resmen komedi... salak arkadaşım sana okulda dayatılanı öğrenmemek ve sorgulamak demek, öğrenmen gereken ve senin deyiminle ileride işine yaramayacak daha büyük bir bir bilgi deryasına açılmayı göze almak demektir. okuldaki işine yaramaz, okul dışındakine de sen tenezzül etmezsin, mal gibi hayat boyu maç-dizi izleyip gündelik ihtiyaçlarınla yaşayan bir organizmaya dönüşürsün.

    bunlara göre okullarda mesela bilim, sanat ve felsefe değil de şunlar öğretilse çok güzel olur.

    -kavanoz kapağı açma
    -musluk tamiri
    -araba lastiği değiştirme
    -karnıyarık nasıl yapılır
    -insanları kısa yoldan etkileme sanatı
    -ülkemizin düşmanları (kahvede anlatacak malzeme olması için)
    -hızlı sürüş teknikleri

    mesleki eğitimler:

    -bu binayı kaç kilo kömürle ısıtırız
    -bu araba kaç basar
    -şifalı bitkiler
  • bir elektronik dersi.. tahta donu$umlerle, matematiksel ifadelerle doludur..
    ogrenci: hocam peki bu bilgi gercek hayatta ne isime yarayacak?
    hoca*: vallaa gokhancigim $uanda senin entellektuel kaygilarinla ugra$amiycam. *
  • "peki acaba gercek hayat nedir?" sorusu isiginda daha ileri boyutta irdelenebilecek cumle.
  • gercek hayatta hicbir zaman ise yaramayacagini dusunulen bilgiler bile bazen kullanilabiliyor. o yuzden acik goruslu olmak lazim.
    ben hayatimin en uc ornegini bugun yasadim. sicim kurami dolayisiyla asina oldugum düğüm teorisi kullanarak bir kadeh sarap kazandim.

    gercek hikaye:
    ucak yolculugu sirasinda hostlardan biri, yolculari eglendirmek icin birkac numara yapti. bunlardan biri de suydu:
    yaklasik bir metre uzunlugundaki bir ipi, iki ucundan tutup, elleri iplerin uclarindan hic ayirmadan, ipe bir dugum atmak.
    kendisi ipi boynuna asti, hizlica iki ucunu kavrayip ordan burdan cevirip boynundan cikardi ve gercekten de dugumu atti. sonra benim de aralarinda bulundugum 8-9 kisilik bir gruba meydan okudu. hatta gaza getirmek icin yapabilen olursa bir kadeh sarap sirketten dedi. kolay bir bulmaca oldugunu dusunenlerin asagiyi okumadan denemelerini salik veririm.

    hepimize birer ip verdi. 8-9 adam dugum pesinde basladik abuk sabuk pozisyonlara girmeye. bir iki basarisiz denemenin ardindan dusunmeye basladim.

    --- spoiler ---
    dugum dedigimiz aslinda topolojik bir tanim. dugumlerin siniflandirilmasi uzerine koskoca bir literatur var. edward witten denen manyak mesela sicim kuramiyla ugrasirken matematikcilerin nobeli sayilan fields medal odulunu almis. ama eldeki problemi cozmek icin bir witten olmaya gerek yok. sunu bilmek yeterli:
    kapali bir ip uzerindeki (kollari ve vucudu ipin devami gibi dusunursek kapali bir sistem var elimizde) dugum sayisini degistirmek (kesme bicme yapmadan) mumkun degil.
    bu da demek oluyor ki elleri ipten ayirmadan dugum atmanin tek bir yolu var: ipleri tutmadan once kollari caprazlamak ve kollara dugum atmak ve sonra kollardaki dugumu ipe aktarmak.
    --- spoiler ---

    acilin ben teorik fizikciydim deyip cozumu soyledim, havami attim ve sarabimi kaptim. hatta gaza gelip "beni hemen business class'a alin!" bile dedim. "abartma lan" deyip oturttular yerime.
  • eğitim sisteminin absürtlüğü ile yüz yüze kalmayanların hakkında atıp tuttuğu öğrencidir.
  • çok doğru ve yerinde bir soru soran öğrencidir. öğretmeni de hıyarlık etmeyip cevap verirse tadından yenmez. öğretmen, " hocam integral ne işimize yarayacak yeaa??" diyen çocuğa "çıkşarı!" demeyip "inşaattaki molozun hacmini hesaplamaktan, ürettiğiniz kalasın taşıyacağı yüke kadar herşeyi bununla bulabilirsiniz" diyerek gerçek örnekler ile öğretirse o öğrenci integrali de unutmaz, kullanımını da unutmaz.
  • kimi durumlarda anlaşılabilir bir isyanı yansıtsa da bilgiyi ancak doğrudan kullanılacak birşey olarak görenlere "bak kardeşim, bilgilerin doğrudan bi işe yaraması gerekmez. tüccar olucaksan muhtemelen hiçbir zaman diferansiyel denklem çözmeyeceksin karnını doyurmak için. hatta belki herhangi bir denklem bile çözmeyeceksindir. yerçekimi ivmesini de bilmen gerekmez evet. ama bunlar, sana, sevgili evladım, hayvan gibi yaşamaktan bi farkın olsun, düşünce yapın gelişsin, yaşadığın dünyayı daha bilinçli algılayabil diye gösteriliyor" şeklinde yanıtlanabilecek soru.
  • belki de sadece pornocu ya da ergen değildir. belki de ne yazmış, neden yazmış, ne olmuş da böyle yazma ihtiyacı hissetmiş, ne anlatmak istemiş yerine şiir akımları ve şairlerin ismini ezberlemenin ne kadar saçma ve gereksiz olduğunun farkına varmıştır. belki din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde dinlerin kültürel arka planlarını öğreneceği yerde belki müslüman bile olmayan, namaz dahi kılmayan öğrencilerin arapça dualar ezberlemesinin mantığını çözemiyordur. bir matematiksel denklemin çeşit çeşit türevini almayı öğretip de o türevlerle neyi açıklığa kavuşturabileceklerini, nerede kullanabileceklerini anlatmayan öğretmene “aldığım türevleri kıçıma mı sokayım hocam şimdi?” bakışı atmayı becerebiliyordur belki de. kim bilir tabi, belki de sadece sağ eli bir hayli kaslıdır çünkü alışığız biz geçtiğimiz yaşları unutup da herkese ergen yaftası yapıştırmaya.
  • bu sorunun sübhaneke duasını öğreten din kültürü hocasına sorulduğu bir sınıfta okudum.
hesabın var mı? giriş yap