osman aysu

• yedinci uzman diye bir kitabı var, çok iyi bir ajan-polisiye olmasa da okunuyor bir biçimde.
  ben daha ziyade kitaptaki ana karakterlere verdiği isimlere takıldım. kitaptaki karakteri yazacağım, karşısına da getirdiği çağrışımı. sonra varacağımız sonuç bizi yutkunmanın da ötesine götürecek korkarım. (polisiye jargonu bu. osman aysu'dan kaptım. bölüm sonlarına serpiştiriyorsun bu lafları. nefesin kesilecek, hıçkırığın düğümlenecek gibisinden. entrynin devamını okuyun diye)
  
  lee, williams, harry, terry gibi jenerik isimler dışındaki ana karakter isimlerine bakınca, osman abi sanki cm 3 oynarken yazmış kitabı. alayı topçu ismi adamların. bilgisayarı yavaştı herhal; continue'ya bastıktan sonraki bekleme sürelerinde kitabı çiziktirdi.
  
  pavel novotny / (bkz: jens nowotny)
  yuri karpin / (bkz: valery karpin)
  fabien blanc / (bkz: laurent blanc)
  miran novak / (bkz: dzoni novak)
  bernard barthez / (bkz: fabien barthez)
  marcel petit / (bkz: emmanuel petit)
  dimitri pimenov / (bkz: ruslan pimenov)
  alain micoud / (bkz: johan micoud)
  
  (bu arada pentium mmx bir bilgisayarla cm oynarken continue'ya basan, maç sonuçları %100'e gelene kadarki bekleme dakikalarında ders çalışan, aynı anda hem sampdoria'yı şampiyon yapıp hem hukuk fakültesini bitiren arkadaşım var. taylan nabıyon olm, görüşemedik bayadır?)
• bu yazarımız hakkında yazılanlar onu ifade etmeye kafi gelmemiş. bu başarısızlık daha detaylı daha net anlatılmalı idi. dayanamadım kaleme aldım.
  
  gerçek bir yazar ktiabındaki tüm karakterlere hakimdir. hatta başarılı bir yazar tüm o karakterleri öyle bir yaratır ki; hepsi farklı adamın kaleminden çıkmış gibi olur. bazen bu iki farklı kişiyi tartıştırır. tamamen farklı dünyalardan gelen iki farklı zihnin çarpışmasını görürsün. takdir edersin iki farklı dünya yaratabilen bu tek beyni.
  
  lakin osman aysu yazar kişisi 2 farklı insanı konuştururken sanki bir monolog yapıyor.
  nasıl bir spastik konuşurken tüm dünyanın kendisini anladığını sanar bu yönde hareket eder.
  misal spastikler için birşeyi gizlemek söz konusu olamaz. zira kendi bildiği herşeyin başkasınca da bilindiğini düşünür.
  osman aysu da 2 kararkteri konuştururken böyle sanıyor işte.
  bomboş, anlamsız cümleler vasıtası ile birbirleriyle tamamen anlaşabilen 2 insan yaratabiliyor. gerçek hayattta olamayacak bir durum.
  
  50 yaşında herif 21 yaşında kızla konuşuyor. 100 yıllık arapça kelimeler kullanarak.
  kız da takır takır hepsini anlıyor. bok anlar afedersiniz. (yazar ve aşkı kitabından)
  
  diğer "orta okul türkçesi" "copy pastecilik" "taoculuk" gibi eleştiriler ise gayet yerindedir.
• koontzun intensity (korku yuvası) kitabından bir öldürme sahnesini kelimesi kelimesine alarak kendine mal eden ve odak noktası kitabında yayınlayan sozde yazar ...bir yazara küstahlık edecek kadar edebi bilgim yoktur lakin karşımda bir yazar olmadığı için rahat davranabiliyorum
• okuyucularin dikkatini olcmek icin kucuk hatalar yapar, ozellikle isimlerde! mesela kitabin ortasina kadar adi ayse olan kisi, birden necla'ya donusur. "necla da kim yahu?" deyip, kitabi biraz karistirirsaniz, bu kisinin aslinda ayse oldugunu cozersiniz. ama farkina varmazsaniz da sorun degil; zaten bir sure sonra kahramanimiz tekrar ayse olarak hikayeye giris yapar.
• 1936 doğumlu çok üretken bir polisiye-gerilim yazarıdır.. henüz okumadım hiçbir kitabını.. ama ilk fırsatta birkaç tanesine şöyle bir göz atacağım şu sıralar..
  
  kitaplarının listesi:
  (copypaste değil alınteri)
  
  ahtapotun kolları
  aşk oyunu
  at kuyruklu adam
  ay ışığı
  bir aşk masalı
  bir beyazperde masalı
  bir hadise var
  bıçak sırtı
  büyük hesaplaşma
  casus
  cellat
  cennete açılan kapı
  cinayet sancısı
  çıkış yok
  çifte tehlike
  çöl akrebi
  darbe
  doğum günü 15 aralık
  elissa
  fidye
  gece baskını
  gölgede kalan sırlar
  güvercin kayalıkları
  iktidar merdiveni
  karadul
  karanlık zeminde pembe noktalar
  karanlıklar hakimi
  karanlıkta fısıtılar
  karla gelen adam
  kartopu
  kayıp
  kanlı pazar
  kanlı tutku
  kayıp incil
  korku evi
  kurt sığınağı
  kuş kafesi
  kuşku zinciri
  kuşkunun ötesi
  kutsal resim
  küçük tatlı kız
  lenin'in mangası
  leoparın izleri
  londra-moskova hattı
  mavi-beyaz rapsodi
  miras
  mor salkımlı köşk
  mönüde komplo var
  nemrut'un gazabı
  nikahta keramet vardır
  odak noktası
  ölü veya diri
  ölüm oyunu
  önce aşk
  osman hilmi efendi'nin laneti
  özgürlük tuzağı
  puslu anılar
  sahte ajan
  saklı gerçek
  sessiz çığlık
  sevdim genç bir kadını
  sınır ötesi
  sır duvarları
  sönmeyen ateş
  soğuk taşlar
  sorguç
  şantaj
  şeytanın maskesi
  şok dalgası
  tamara'nın gözyaşları
  taş plak
  tavşan uykusu
  tehlikeli cazibe
  terörün gölgesinde
  tilkiler savaşı
  travma
  tutkunun esiri
  uzun gece
  yalıdaki sır
  yanık yüz
  yazar ve aşkı
  yedinci uzman
  yüreğimde yare var
• yazım tekniği kuvvetli bir adamdır. kısa yazar , çok analama zahmetine sokmaz adamı. tahminim, formdaysa iyi gününde 10 günde bir kitap yazabilir. zaten sex sahnesi dışındaki kısımlar dean koontz'dan , forsyth'dan falan, biraz da kızın eteğini yırtıp iri memelerini avuçladı falan da ekledik miydi, tamamdır, afiyetle yiyebilirsiniz.
• kurt sığınağı romaninin 6. bolumu, dean r. koontz'un midnight (gecenin tam yarisi) romaninin ilk bolumunun turkce cevriminin birebir kopyasidir.
  
  burada not dusulmus diger koontz aparmalarinin yaninda yerini alsin.
• hikayelerinin erotik olması sebebiyle askeri birliklerin bestsellerıdır. bizzat şahidimdir.
• çekirdek etkisi yaratan yazar.
  
  her yeni kitapta aynı şey olur genelde. maksimum 30.sayfaya gelince sonu tahmin edilse de yine de yeni kitabı çıkınca alayım en iyisi dedirtir. neden bilmiyorum. ben de öyle oluyo senelerdir. hatta ölmesinden korktuğum anlar bile oldu.
• asıl mesleği olan avukatlığı bırakıp polisiye romanlar yazmaya başlamış kişi. romanları fotoroman tadındadır, edebi açıdan başarısız ve bol erotizmlidir.
  (bkz: bir solukta okunabilecek kitaplar)