orthorexia nervosa

• hastalik hastasi insanlar klasmaninda rastalana bilecek bir olgudur bu sanki benziyor yani
• orthorexia nervosa kurbanları, dünyada tadılıp yenebilecek her şeyi merak eden, her türlü yiyeceğin kökenini, dünya üstünde var olan tüm pişirilme, kotarılma, sunulma ve yenme biçimlerini denemek isteyen, ağzının tadını bilen^* ve ancak çok sıkı lezzetlerle buluştuğunda damağı, midesi "hööp açım ben" sinyallerini kesen; obur değil ama iştahlı, müşkülpesent değil ama seçici, sağlıkçı değil ama lezzet düşkünü kişiler için (bu grubu biraz daraltıp bir kısmına gurme diyebilirim) marjinal sözcüğünün görselleşmiş abidesi olabilirler. orthorexia nervosa illetine tutulmuş biri ile birlikte yemek yemek bu insanlar için tastamam bir işkence, bir bardak su içmek bile zulüm olabilir.
• kalite, hijyen ve sağlık takıntısı (beslenme üzerine). bunlar devamlı ellerini ve üstelik yüzlerini de yıkayıp dururlar, sürekli temizlik ihtiyacı içindedirler, ve hatta iyice saçmalayıp (bkz: meyveleri sabunla yıkamak)^*. çoğu ünlü, bol paralı, e dolayısıyla sapkınlaşmış kişilerde bulunmaktadır (bkz: her şeye sahip olup sıkılmak). (bkz: vejetaryen), (bkz: diyet), (bkz: organik gıda sektörü).
• "saglikli beslenme hastaligi"na literaturde verilen isimdir. cagimizin hastaligidir. yemegin lezzetine degil saglikli olup olmadigina yonelen insanlarin bu davranisi zamanla takintiya donusur. duzenleri, arkadasliklari bozulur, giderek icine kapanirlar, toplumdan izole olurlar. giderek o yemegin tuzu var, onun yagi var, onun sekeri var, o kanser yapiyor diyerek tek tip beslenmeye baslarlar. onumuzdeki yillarda bu hastaligin daha da yayginlasacagi dusunulmektedir.
• yunanca ortho yani doğru kelimesinden türemiş yeme bozukluğu.
• kadinlarda erkeklerden iki kat daha fazla gorulen yine bir seyin bokunu cikardigimizin gostergesi son moda hastalik.
• sıkı bir takiple ve diyetisyen destekli psikolojik tedaviyle çözülebilen yeni çağ nevrozu. alametleri şöyleymiş;
  -sürekli ne yiyeceğini planlama
  -sağlıklı beslenmenin her şeyden önemli olması
  -çoğu yiyeceğin sağlıksız olduğu fikri
  -bütün gıda maddelerinin peketlerini, içindeki katkı maddelerine kadar aşırı titizlikle inceleme
  -sadece sağlıklı olduğu düşünülen yiyeceklerin tüketilmesi ve miktarın gittikçe azalması
  -sürekli beslenmeyle ilgili haberler izleme
  
  sanırım tek eksiğimiz orhorexiaydı...
• sehra seyhan'ın programlarının ayrılmaz ziyaretçisi ve hocam hocam diye diye kahrolduğu kankası, medyatik doktorumuz maarif derimli tarafından türk kamuoyuna duyurulmuş yepyeni dumanı üstünde bir yeme bozukluğudur. vatanımıza, milletimize hayırlı, uğurlu olsun. "aman ben de çok sağlıklı beslenmeye başladım canım olmaz ki, ya da amanın ben aslında hastaymışım bak haberim yokmuş, ay kız bak ben düpedüz orthorexia'yım işte bak, ya da kızım ben sana demedim mi bakkaldan light yoğurt, manavdan suni gübresiz ve hormonsuz salatalık alma diye zaten bu zeytinyağı da kesin doğal ve katkısızdır, bak ben de bu cacığın hiç tadı tuzu yok, neden acaba diyordum " şeklinde diyalog ya da monologları duymamıza neden olacak, yurdum insanının okuduğu (en azından onu okuyorlar canım) gazete eklerinin arka sayfalarında kendini bolca gösterecek, medyatik uzmanlarımızın yeni kazanç kapısı olacak hastalık. ne diyelim hoşgeldi, sefalar getirdi, trendy herşeyi sevdiği gibi hastalıkları da seven gariban ülkemize.
  ha bu arada bu doktor hastalığın tedavisi için öngördüğü terapinin ağırlığını kendisi mi belirleyecek yoksa sık sık çıktığı kankasının programında ünvanlarının ve şahsiyetlerinin üzerinde dep dep depindiği büyük bir keyifle hiçe saydığı psikologlar mı bilmiyoruz. ha bu arada ben psikolog değilim.
• her günlük gazetede, her sabah programında karşımıza çıkan diyet listeleri, kanserojen gıdalarla ilgili yeni haberler, paranoya temelli sağlıklı yaşam önerileri sonucu karşımıza çıkan yeni bir hastalık. sağlıklı yaşam hastalığı.
• ileri aşamalarında kişiyi, yediği sebzeleri, içtiği sütü verecek ineği, yumurtalarını alacağı tavuğu bahçesinde yetiştirecek kadar ruh hastası hale getirebilen bir hastalıkmış.