102 entry daha
  • "daha önce de sözün ettiğim gibi, bazı insanlar, ilişkilerinde, bir diğer insanın kendisini iç dünyalarına mal etmekten öte, hayatın ilk yıllarında çocuğun annesiyle olan ilişkisinde olduğu gibi, diğer kişiyle olan ilişkisini iç dünyalarına mal etme eğilimini göstermekte ve bu durum ciddi sorunlar yaratabilmekte. atom-altı dünyada bir foton çifti birbirlerinden çok ayrı düştüklerinde birbirlerine yaklaşmaya başlar, ancak eğer çok yakınlaşırlarsa birbirlerine yapışıp kilitlenmelerine fırsat vermeden hızla birbirlerinden uzaklaşırlar. bir yanımız bireyselleşme çabaları gösterirken, diğer yanımız çevremizle bütünleşerek yalnız kalmamaya, kendimizi bir yerlere ait hissetmeye çalışır. hayatın bir beraberlikler ve ayrılıklar dizisi olduğunu
    kabul edebilen insanlar, "beraberlik içinde bireyleşme" ile "bireyciliği" birbirine karıştırmamayı başarabiliyorlar. çünkü doğadan ve içgüdüsel sezgilerimizden koptuğumuz günlerden bu yana,
    bizler ancak diğer insanlarla ilişki içinde varolabilen varlıklarız. ancak, benlik sınırları iyi belirlenmemiş insanların, ilişkilerini iç dünyalarına mal etme eğilimi sonucu oluşan durum, ilişkinin içeriğindeki kişinin ayrı bir varlık olarak algılanamamasına neden olabiliyor. böyle bir yaşantıya, ben-şey ilişkisindeki ilişkisizlikten de öte "onsuz varolamama" durumu ve katlanılması zor bir kopma paniği eşlik eder ki bu, ilişkisi içleştirilmiş diğer kişiye de zorlayan durumların yaşanmasına neden olabilir."

    (bkz: engin geçtan) hayat
hesabın var mı? giriş yap