• iyi kalpli insan. kendisini ilk radyo odtude , telefonlara bakarken tanimistim. o zamanlar haber kordinatoruydu sanirim. velhasil bir pazar gunu, ben telefon calarsa nasil cevap verecegim stresiyle gergin bir bekleyisteyken, radyoda toplanti vardi. artik o zamanki benim haleti ruhiyemden oturu mu, yoksa genelde olan auralarindan mi bilmem, toplantidaki radyo calisanlari pek bir kaf dagi ulkesi vatandasi gorunumundeydi. orada sanki ben bir demirbasmisimcasina yok sayilmis otururken, birden iceri kocaman bir adam girdi. hani cizgi filmlerde kucuk kahramanlar normal insan gorduklerinde sasirirlar ya, ulan ben de bu kadar uzayabilcek miyim acaba dusuncesiyle bir suzerler karsisindakini, ben de oyle saskin saskin bakarken birden o dev bana goz kirpti ve sicacik gulumsedi. ben tabi neye ugradimi sasirdim, yamuk bir gulumsemeyle karsilik verdim. o zaman dedim ne iyi kalpli bir insan.
    sonra kendisini modern sabahlarda dinledikce uzuuuuun seneler, daha da cok icim isindi ve her gordugumda boynuna atlayasim gelmesi sanirim bu yuzden.

    bu aralar hafta icleri yapmis oldugum 4 saatlik yolculuklarimda bana eslik eden podcastler bir kere daha durttu beni. belki dedim o da sozluk okuyor, o zaman kesin yazmaliyim bunlari. cunku, bazen insanlar bilmeli kendisini milyarlarca isik yili otesinde de seven insanlar oldugunu.
  • mekanlarında (gaga yani ankara'nın en güzel cafe bistro pub barı) yaptığı malum ıslıklı parodi ile kahkaha attırmıştır. sabah sabah iyi geldi, allah razı olsun kendisinden. bu arada uzun zamandır aklımda olan bir şeyi yazayım hemen...

    modern sabahların naif adamıdır, ince düşüncelisidir. şu dev gemiyi yan yatırıp insanların ölümüne sebep olan kaptan haberiyle ilgili yorum yaparlarken, ege ''gerizekalı geriiizekaaaalı'' diye haykırıyordu kaptana. oktay ise ege'nin sözlerini yumuşatmaya, onu frenlemeye çalışıyordu. zeka geriliği olan insanlar ve onlarla yaşayanlar incinmesin diye.

    ben bu adamın açtığı mekana gitmeyeyim de nereye gideyim amk?
  • modern sabahların vicdanı.
  • ne guzel demis celebi. "modern sabahların vicdanı". o kadar dogru ki.
  • modern sabahlar xavisidir kendisi gollük paslar atar.
  • yaklasik 14 yildir kendisine abi diye seslendim zira her zaman abilik etmistir. vicdaniyla. akliyla ve kalbiyle hep dogru bi insan olmustur benim icin. yolu acik olsun ve didem hanim'la gecirecegi guzel gunleri komikli sekilde bize anlatsin.

    simdi justin trudeau dusunsun.
  • konuşurken, var olan tüm hassaslıklara hassasiyet gösterebilen, kalbinin doğru yerde olduğunu her zaman hissedebileceğiniz bir radyocu. hiç bir canlıyı incitmeden ve her düşünce ve var oluşa saygı duyarak konuşur. ve en önemlisi dilimizi ve zihnimizi kurtarmamız gereken düşünce kalıplarına, ön yargılara düşmez. özgün ve gerçek bir kişi. ki gerçek bir insan olmak, egolardan olabildiğince sıyrılmak hiç de kolay değil. tebrik eder, severiz.

    (ha bu sadece oktay demirci için mi böyledir, hayır. fahir öğunç ve ege kayacan dolayısıyla modern sabahlar da aynı gerçekliği, şeffaflığı. mütevazılığı, prenseslik özlemini ve insanlığı taşırlar).

    saygılar olsun.
  • kadının çocuğu askerden geliyor diye çocuğunun en sevdiği yemeklerden yapmış. çocuk askerden geldiğinde sofraya oturmuşlar. yemek yemekten patlayacak duruma gelmiş. "yeter ana, artık yemeyeceğim" demiş. annesi de "artık değil guzuuuum yeni pişirdim" demiş

    (bkz: modern sabahlar)

    evde birisi alakalı alakasız artık dese oktay gibi sesimi kadın sesine benzetip bu repliği söylüyorum.
  • hani şöyle nefessiz bi kahkası var ya uzunca attığı. işte tam onun sonunda bi hassssikktir patlatsa cok güzel olacak da olmaz tabi. rakı masasında sabaha kadar anıları dinleyebilirim kendisinden. abarttım amk ama kafadan iki saat dinlerim, sonra geyik.
  • 19 aralık sabahı modern sabahlarını az önce dinledim. oktay demirci'nin özellikle programın son dakikalarında verdiği/veremediği tepkiler, sesine yansıyan ancak kontrol etmeye çalıştığı öfke, üzüntü -biraz da umutsuzluk- gerçekten etkiledi beni. neden bunca yıldır kendisini dinlediğimi, sevdiğimi de anımsamış oldum bir kez daha. keşke daha rahat, sözünü sakınmadan, yaptırım ihtimalleriyle değil sadece vicdanı ile sınırlı olacağı bir platformdan, gür sesiyle yayın yapsa ve ben de dinleyebilsem. konuşamadıkları konuştuklarından çok şey anlatıyor bazen.
hesabın var mı? giriş yap