ofis

• bir takım suserlerin belirtmezse ölecek hastalığına yakalanmasına sebep olan iş yeri odası. örnekse:
  
  + ofiste izlerken kahkahalar attığım video..
  + ofiste yemeye doyamadığım fastfood..
  + ofiste en çok sevdiğim ofis..
  ...
  .
  al noldu!? hayır ofisteyim diye belirttin de oldu, sanarsın microsoft'un ceosu anasını satim de 79. katta menhetın manzarasına karşı puro içerken yazıyo entrysini.. işteyim de, tükkandayım de, ofis demezse biz onu tarlada falan çalışıyo zannedecez ya ondan çekiniyo garibim. yannız şöyle de bişi var ülkemizde genç dostum:
  (bkz: toprak mahsulleri ofisi)
• eski adı yazıhaneydi. yazane denirdi.
• senelerce patron kahrı, iş arkadaşı kahrı çektikten sonra intiharın eşiğindeyken nihayet kendi iş yerine kavuşmuş ben kişisi için, ev kadar mübarek bir yer şu anda..hele ki çift cephe teraslı, süper manzaralı bi yerse...işin bokunu çıkarıp şurda sözlük zirvesi düzenleyesim geliyo ha
• yahu anlayın artık ofis kelimesini kullanınca entel olunmuyor lan. yok ofiste şu başıma geldi, yok ofiste böyle oldu falan ahahaha
  
  ofis çiftçinin karagün dostudur.
  (bkz: toprak mahsülleri ofisi)
• bildiğin başımıza idare amiri koydular ya bizim.
  
  adam iyi ama görev ahlakı ileri derecede gelişmiş. bir de yaşlı, değişik bir saygı anlayışı var. bugün azıcık bir keyfim yerine gelmiş, fark etmeden ıslık çalmışım. bir baktım "ne oluyor orada" dedi. "kusura bakmayın, ben yaptım" dedim. sonra "yoo sorun değil saat 12 olmuş moladayız şu an" dedi. deli midir, manyak mıdır anlamadım. bir de bu adamları bizi toparlasınlar diye alıyorlar ya neyi toparlayacak, neden toparlayacak anlamadım. mutlu, huzurlu, rahat çalışsak ya eskisi gibi.
• günün bu saatlerinde gündüzki sevimsizliğinden eser kalmayan, bazılarının büro şeklinde adlandırdığı, eskilerin yazıhane demeyi alışkanlık edindiği mekan.
  
  ofiste tek başına içerek ve müzik dinleyerek çalışmanın huzurundan, çalmayan bir telefonun çalana nazaran daha dekoratif durduğundan, efendim yalnızlığın mikemmilliğinden falan dem vurup kah bir cezmi ersöz gibi kah gökhan özen gibi aklınızı alacaktım ama vurguyu yanlış yere yapınca olay yön değiştirdi lan, neden güzelim yazıhane demek varken tıpkı bir siyenbisiye dizisi sigortalı plaza çalışanı gibi ofis deyip duruyoruz ki acep? ben de diyorum olum, hemen kınama sanki sen demiyorsun keehhh diyerekten. demeyelim dedirtmeyelim diye kampanya başlatıcaktım ama vazgeçtim, dünyada iş olduğunu bilsem gelmezdim ki ben. yapı meselesi, banane kampanyasından nesinden.
  
  ofise büro demenin ağzı çemçük yaptığına dair bilimsel açıklamalar varmış. ekmek yediğimiz yere çemçük yapmamalıyız ağzımızı bence.
  
  -yakşamlar, daha önce söylenmiş zaten bu diye bir şey duydunuz mu?
  -her insan farklı evladım, gurban olduğum parmak izlerimizi bile aynı kılmamış.
• hayatım boyunca ofiste çalışan bi tane bile tanıdığım olmadı ama maşallah sözlük yazarlarının yarısı burda çalışıyor. ofis nedir? nasıl bi yerdir? bir iş yerinin ofis olarak nitelendirilmesi için hangi kriterler gerekmektedir? misal, bir bakkal tezgahının arkası da ofisten sayılır mı merak ediyorum doğrusu.
  
  benim bildiğim bi petrol ofisi var, onda da pompacılar çalışıyor, siz de mi pompacısınız lan yoksa.
• çiftçinin kara gün dostu olan kurum. (bkz: vapur)
• arkadaş şu sözlükte en çok eleştirdiğim konuydu "ofiste otururken şu oldu, ofisteyken bu oldu" muhabbetleri, belirtmese olmayacak pezevenk derdim ki dönüp dolaşıp ofise düştüm ya la! beni mi sınıyorsun allahım?
• uzunca bir süre operasyonda çalışıp da tıkılınca, insanı bunaltan, üzerine üzerine gelen yer.