• modern sanat denen şeyi, özellikle de görsel olanını anlamak için çok derin bir hayal gücüne, gönül gözüne ya da anlıyormuş gibi yapabilmek adına tiyatro yeteneğine sahip olma gerekliliğinin; bununla birlikte modern sanatın zaten bir şeyleri anlatamamaktan doğduğu gerçeğinin yarattığı sorun.

    otobüste ipod'undan müzik dinlemekten başka sanatsal aktiviteye zaman ayıramayan birkaç arkadaş modern sanat müzesi gezmeye gitmiştir. herkes ciddi ciddi incelemektedir sanat eserlerini. kimsenin ağzından en ufak bir yorum kokusu içeren bir söz çıkmaz. en fazla "ona bak, şuna bak" gibi şeyler söylenmekte, söyleyenin ricası da kırılmamaktadır.

    o sırada herkes içinden "ot gibi insan olmuşuz ha, baksana yanımdakiler nasıl derin düşünceler içinde inceleyip yorumluyo şu boruyu. yoksa bi yerde tadilat var da onun için mi bu boru? biri bizle feci *şak geçiyo olmasın? birazdan nutella kavanozu içinde insan dışkısı falan izliycez bu gidişle. şu köşeye çömelip dışkılasam o da modern sanat sayılır, insanlar gelip inceler mi acaba? belki borunun içinde bi şey vardir, gidip baksam rezil olurum ama şimdi. ben en iyisi berkecan ne yaparsa aynısını yapayım. o adam anlıyo sanattan. baksana adamdaki bakışlara, bak bak bak." gibi şeyler geçirerek müzenin başköşesine konmuş boruya bakmaktadır. herkes bir yanındakinin bakışlarının altında sanatsal sondaj yaşandığını sanmakta, kimse renk vermemektedir.
  • seversin, anlarsın sanat olur.
    seversin, anlamazsın modern sanat olur
    sevmezsin, anlamazsın postmodern sanat olur.` : hell yeah`
  • "moderin sanat bahane beleş şarap şahane!" - ortalama dantela
    "moderin sanat bahane bienal sponsorluğu ayağına vergiden yırtmak şahane" - ortalama kapital sahibi kalın enseli
  • efenim gittigim bir muzede icine dustugum durumdur bu. anlatayim...
    oslo' ya yaptigimiz gezide heykeltras gustav vigeland'in muzesine gittik. sanatcinin eskizleri heykelleri vs bakindik begendik, eglendik inceledik. sonra kucuk bir bölumunde modern birkac eser vardi. bunlardan birtanesi de devasa bir armuttu. evet bildiginiz armut heykeli. aha ne guzel fotograf cekelim filan derken, bir de baktik armudun yaninda, yerde bir portakal. gercek portakal. baktiiik baktiiik, cözemedik efendim biri saka olsun diye oraya bir portakal mi birakmis, yoksa serginin bir parcasi mi. hala da bilemiyorum.
    bu da boyle bir animdi iste...nihayetinde, anlayamiyorum bazi bazi.
  • sanatın amacı doğrudan bilgi vermek değildir. sanat, deneyimin derinden algılanmasıdır. amaç açıkça anlaşılmak olsaydı, sanata gerek kalmazdı. joseph beuys
  • http://www.abc.net.au/…prematist-composition/192932
    bu tablo 72,8 miyon dolar ediyorsa bana anlatamazsın
    modern sanat şöyle modern sanat böyle laga luga yaparsın, benzine 10 kuruş zam gelse ağlarsın
    beyaz eldivenlerle falan tutmuşlar bir de sinirlerim zıpladı te allam ya
  • modern sanat diye bir şeyin aslında varolmamasından kaynaklanmaktadır. anlayamayanları değil anlayorum diyenleri incelemek lazım.

    edit: anlayor musun?
  • gayet normaldir aslında ama mevzuya ısrarla şu bilinçle yaklaşılamadığı için bu kadar kavga gürültü kopuyor ki nedir o bilinç, herkes her şeyi anlamak zorunda değil kardeşim. ve senin ikibuçuk saat de baksan anlamayacağın bazı eserleri, aslında goygoycu, sanatçı, entel diye tanımladığın insanlar da çok tırt bulabiliyor ve bunu rahatlıkla dile getirip kendi aralarında konuşabiliyorlar. evet böyle insanlar var, bunlar gerçek, bunlar dünyada oluyor.

    senin kafanda oluşturduğun sanatın dokunulmazlığı aslında yok. buna benzer bir sanrı daha var mesela (bkz: sanatçıya saygı duyma zorunluluğu) böyle bir zorunluluk da yok, en azından ben görmedim çevremdeki sanatçılara böyle bir zorunlulukla yaklaşıldığını. burda belirtmeliyim ki kendimi sanatçı olarak görmüyorum.

    lakin üç senedir her yaz düzenlenen bir modern sanatlar festivalinde görevli olarak bulundum. yüzlerce sanatçıyla tanıştım, binlerce eserle yüz göz oldum ve tahmin edin ne; gerçekten de çok tırt olarak bahsedilen çok sayıda eser vardı. vitrinde sergilenen, yarısına kadar su dolu bardağı bile gördüm lan. ve kimse de sizin kafanızda kurduğunuz gibi karşısına geçip hmmm efekti eşliğinde saatlerce izlemedi, sanatçıyı omuzlarına alıp gezdirmedi.

    nihayetinde sanat anlaşılmayabilir, sen anlamayabilirsin, belki de hakkaten hiç birşey anlatmayan bir eserle karşı karşıya olabilirsin ama bunu dile getirebilecek donanıma da sahip değilsen

    1- anlamak için boşuna kasma anlamasan da olur.
    2- bu ne lan böyle bunu ben de yaparım deme.
    3-dağılabilirsiniz.
  • bu durumun, yanında çerez kalacağı başka bir durum varsa o da; "boya damlattın sanat oldu", "boydan boya bir renge boyadın sanat oldu", "renkleri gelişigüzel serptin sanat oldu" gibi dümdüz, ova düzlüğünde, tepsi düzlüğünde görüşleri olup bir de çekinmeden bunları savunanların var olması, daha da kötüsü hep var olacak olmalarıdır. o kadar sanat eleştirmeni senin bu yürüttüğün mantığı yürütemedi de o bok attığın sanat eserlerine değer yükledi di mi? geçtim ben ya kavramsal sanatın anlaşılamamasını. çoktan geçtim. bari otur edebinle anlama.
  • "modern art = i could do that + yeah, but you didn't" denklemiyle gözler önüne serilebilecek sorun.

    +tuvali siyaha ben de boyardım.
    -boyardın tabii, ama boyamadın.
    +sen boyadın da büyük adam mı oldun?
    -evet.
    +(bkz: cevab veremedi)
hesabın var mı? giriş yap